Alevi Haber Ajansi

7 siyasi parti ve örgütten 1 Mayıs çağrısı: Bu gidişata en güçlü şekilde ‘dur’ diyelim

PİRHA- Geçtiğimiz aylarda ortak mücadele kararıyla bir araya gelen 7 siyasi parti ve örgüt, yaklaşan 1 Mayıs’a ilişkin açıklama yaparak, “1 Mayıs, bütün mücadeleleri birleştirme ve emekçilerin topyekun olarak soyguncuların, talancıların, sermaye sınıfının karşısına çıkma günüdür. 1 Mayıs, işçi sınıfı ve yoksul halkın bu gidişata en güçlü şekilde ‘dur’ deme günüdür” dedi.

Geçtiğimiz aylarda ortak mücadele kararıyla bir araya gelen ve ‘üçüncü yol ittifakı’ olarak adlandırılan Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Halkevleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ne ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

“Zamlara, yoksulluğa, savaşa ve sömürüye karşı 1 Mayıs’ta alanlardayız. Ekmek, barış, özgürlük için haydi 1 Mayıs’a!” başlıklı açıklamada, 2022 yılının 1 Mayıs’ının zenginlerle yoksullar arasında uçuruma dönüştüğü, neoliberal politikalarla tarımın bitme noktasına getirildiği, ülkenin uluslararası tekellerin ucuz emek cennetine dönüştüğü ve bu tablonun sorumlusunun AKP iktidarı olduğu söylendi.

“‘BEŞLİ ÇETE’ BAŞTA OLMAK ÜZERE PATRON ÖRGÜTLERİNİN ÖNÜNE KIRMIZI HALILAR SERİLİYOR”

Asgari ücretin şimdiden pul olduğu ifade edilen açıklamada Toplu İş Sözleşmesi’nde belirlenen ücretlerin enflasyona ezdirildiği kaydedildi.

Saray’ın şatafatının arttıkça halkın sofrasındaki porsiyonun küçüldüğü söylenen açıklamada, “Temel tüketim ürünlerinde zam yağmuru pervasızlaşarak rutinleşti. Elektrik, doğalgaz, internet, ulaşım, iletişim faturaları cep yakıyor. Bebekler ve çocuklar besin ürünlerine erişemiyor. Hastalanan insanlar ilaca, parasız ve nitelikli sağlık hizmetlerine erişemiyor.  Hükümet KDV’de indirim yaparak göz boyasa da zam makinesi harıl harıl çalışıyor. TL dolar karşısında kar gibi eriyor, aradaki fark yine halka ödetiliyor. Kürt sorunu ve diğer toplumsal sorunları şiddet ve savaş politikalarıyla çözme ısrarı Türkiye’yi uçuruma, krize, açlık ve yoksulluğa sürükledi. ‘Beşli çete’ başta olmak üzere patron örgütlerinin önüne kırmızı halılar seriliyor. Yangından mal kaçırırcasına yandaşa haksız ihaleler dağıtılıyor. Her açılan köprü ya da otoban yolundan, doğmamış bebeklere borç biçiliyor. Asgari ücret, temel ücrete dönüştürüldü; açlık olağan hale getirildi. Gençler gelecekten umudunu kesti, işsizlik çığ gibi büyüdü, büyüyor. Üretici köylü gübre atmadan mahsul ekiyor, traktöre haciz geliyor” denildi.

“ZAM DALGASINA KARŞI TÜRKİYE HALKLARININ EYLEM DALGASI DA YAŞANDI”

Pandemi ile beraber ev içi emeği giderek artan kadınların, işlerinden de ilk ayrılanlar olduğu aktarılan açıklamaya şöyle devam edildi:

“Yaşlı, çocuk bakımı üzerinde olan kadınlar, hem yeniden üretim alanında hem de üretim alanında giderek eziliyor. İktidarın kadınlara açmış olduğu savaş her gün kadınların öldürülmesi ile sonuçlanıyor. Katiller, tecavüzcüler, çocuk istismarcıları sokaklarda gezerken hayatını savunan kadınlar tutsak ediliyor. Kadınlar tüm bunlara karşı emekleri, bedenleri, kimlikleri, yaşamları için mücadele veriyor. 8 Mart alanları kadınların yoksulluğa, işsizliğe ve kendi yaşamlarına yönelik saldırılara karşı mücadele alanlarına dönüştü. Toplum tüm bu yıkım karşısında elbette isyan ediyor, 2022 yılı işçi sınıfının grev dalgasıyla başladı. Aralık ayından bu yana 120 fabrika ve işyerinde grevler yapıldı. Pandemi sürecinin başında önemi tartışılan kuryelerin isyanıyla başlayan eylem dalgasında tekstil işçilerinin, metal işçilerinin, gemi söküm işçilerinin direnişleri birbirini izledi. Migros depo işçilerinin zaferi, tüm Türkiye’ye umut oldu. Sağlık emekçileri de greve giderken, belediye ve metal işçileri meydanları doldurdu. Zam dalgasına karşı Türkiye halklarının eylem dalgası da yaşandı. Marmaris’ten Yüksekova’ya, Bodrum’dan Bazid’e kadar binlerce kişi sokaklara çıkıp ‘geçinemiyoruz’ isyanını yükseltti.”

“1 MAYIS, İŞÇİ SINIFI VE YOKSUL HALKIN BU GİDİŞATA EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE ‘DUR’ DEME GÜNÜDÜR”

Bu 1 Mayıs’ın halkın katlanan yoksulluğuna, bitmek bilmez zam dalgasına ve işsizliğe karşı ayağa kalkma günü olduğu vurgulanan açıklamada son olarak şu ifadelere yer verildi:

“1 Mayıs, işçi sınıfı ve yoksul halkın bu gidişata en güçlü şekilde ‘dur’ deme günüdür. 1 Mayıs, bütün mücadeleleri birleştirme ve emekçilerin topyekun olarak soyguncuların, talancıların, sermaye sınıfının karşısına çıkma günüdür. 1 Mayıs Türk, Kürt, Arap her milliyetten işçilerin ve Alevi-Sünni, inanan-inanmayan demeden her kesimden emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. Bunun en güçlü örneklerinden birini bu yıl 1 Mayıs’ta Türkiye işçi sınıfı ve halkımız gösterecektir.

7 parti ve örgüt olarak 1 Mayıs’ın tüm ülke çapında yaygın ve kitlesel kutlanması için sendika konfederasyonlarına, emek ve meslek örgütlerine çağrıda bulunuyoruz; çalışmalara gecikmeden ve bir an önce başlayalım. 1 Mayıs haftasında fabrika, işyerleri ve mahallelerde kutlamalar gerçekleştirelim. Uluslararası işçi sınıfının ‘1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü’, uluslararası sermayeye ve gericiliğe karşı enternasyonal dayanışma ve mücadelenin bir parçası olacaktır.

Tüm halkımızın 1 Mayıs’ını şimdiden kutluyoruz.

Haydi 1 Mayıs’a!”

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak