PİRHA-Tutuklu Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Eş Başkanı ve Mezopotamya Ajansı editörü Dicle Müftüoğlu’nun 18 Ocak’ta Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşması görülecek. Basın meslek örgütleri, Müftüoğlu’nun duruşmasına katılım çağrısında bulunarak, “Free Press Unlimited tarafından ‘En Dirençli Gazeteci’ ödülüne layık görülen Dicle Müftüoğlu’nun bir an önce tahliye edilmesini talep ediyoruz” dediler.
Ankara merkezli soruşturma kapsamında 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde tutuklanan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eş Başkanı ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Dicle Müftüoğlu hakkında açılan davanın ikinci duruşması, 18 Ocak’ta Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutsak olan Müftüoğlu, mesleki faaliyetleri gerekçe gösterilerek, “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüt kurmak ve yönetmek” iddialarıyla suçlanıyor.
Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası (DİSK Basın-İş), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), DFG Eş Başkanı ve Mezopotamya Ajansı (MA) haber editörü Dicle Müftüoğlu’nun yarın Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek 2’nci duruşmasına ilişkin ortak yazılı açıklama yaptı.
“GİZLİ TANIKLARIN İFADELERİ ÇÖKMÜŞTÜR”
Müftüoğlu’nun 8 buçuk aydan fazla süredir tutuklu olduğu hatırlatılan açıklamada, “Dicle’nin yaptığı haberlerden tutalım, babasıyla birlikte İstanbul’da bir otelde kalışına kadar, absürt denebilecek iddialarla suçlanıyor. MASAK raporuyla ailesi ile dahi yaptığı para alışverişi suçmuş gibi gösteriliyor. Müftüoğlu’nun yurt dışı gezileri, meslektaşlarıyla yaptığı telefon görüşmelerinin yanı sıra sosyal yaşantısı dahi suç delili olarak iddianameye eklenmiş. Gizli tanık beyanlarıyla yapılan hukuksuzluk örtbas edilmeye, yaptığı gazetecilik faaliyetleri kriminalize edilmeye çalışılıyor. Gizli tanık daha önce Ankara’da tutuklanan 10 gazetecinin dosyasında dinlenmiş, kendisine yöneltilen bir soru üzerine devletle çalıştığını dile getirmişti. Yani devlet adına çalışan ajan niteliğinde birinden bahsediyoruz. Müftüoğlu’nun avukatlarının da dile getirdiği üzere, ya bu kişi polistir, ya da polis değilse zaten böyle bir görevlendirme biçimi yasaya uygun değildir. Yani kısacası iddianamede yer alan tüm iddialar ve tanıkların iftiraları çökmüştür” denildi.
“DİCLE İLE DAYANIŞMAYA BEKLİYORUZ”
Müftüoğlu’na yöneltilen suçlamaların cezaevinde tutulmasına yetecek türden olmadığı vurgulanan açıklamada şunlara yer verildi:
“Kamuoyunda Dicle’nin tahliye edilmesi beklentisi yüksekti çünkü iddianamedeki suçlamalar bir kişiyi, hele bu tanınmış bir gazeteci ise hapiste tutmaya yetecek türden değildi. Ancak mahkeme, tanıkların dinlenmemesini gerekçe gösterdi ve Müftüoğlu’nu tahliye etmedi. Bu karar öyle apar topar alındı ki avukatların savunma yapmasına dahi müsaade edilmedi. Gözaltı ve tutuklama ve yedi aylık tutukluluktan sonra hukuksuzluk ilk duruşmada da katmerleşerek sürdü. Duruşmada Dicle kendisini savunmadı; hepimizi, daha doğrusu bir bütün olarak gazeteciliği savundu.
“YARGILANAN DİCLE DEĞİL, GAZETECİLİK”
Şimdi Dicle, 18 Ocak’ta ikinci kez hâkim karşısına çıkacak. İlk duruşmada Dicle Müftüoğlu’nun gazetecilik faaliyetleri dışında dosya kapsamında herhangi bir eylem ve faaliyetinin olmadığı açık bir şekilde görülmüştür. Burada yargılanan Dicle değil, gazeteciliktir. Açıktır ki, bu uzun tutukluluk artık bir tedbirin ötesine geçip cezalandırmaya dönüşmüştür. Aslında Dicle’ye reva görülen muamele, bir bütünen gazetecilere, özelde de Kürt gazetecilere yönelik yaklaşımı ve ülkede basın özgürlüğünün geldiği noktayı açıklar nitelikte. Bu nedenle bizler aşağıda imzası bulunan basın meslek örgütleri, geçtiğimiz yıl Hollanda merkezli Free Press Unlimited tarafından ‘En Dirençli Gazeteci’ ödülüne layık görülen Dicle Müftüoğlu’nun bir an önce tahliye edilmesini talep ediyoruz.
18 Ocak’ta saat 11.50’de herkesi Diyarbakır Adliyesi’ne, Dicle ile dayanışmaya bekliyoruz. Unutmayalım ki, tıpkı Dicle gibi bizler de gazeteciliği savunuyoruz ve bir daha hiç kimsenin yaptığı haberler nedeniyle, düşünceleri nedeniyle bu muameleye maruz kalmamasını istiyoruz. Bir kez daha #ÖzgürBasınSusturulamaz diyor, #GazetecilereÖzgürlük talep ediyoruz.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.