PİRHA- Bursa’da 25 yıl yaşadıktan sonra köye dönüş yapan Dersimli Yusuf Topçu, “İnsani duyguları yaşamak, yeniden üretim yapabilmek ve kendi kültürümü yaşayabilmek için köye geri döndüm” dedi.
Dersim’in Pülümür ilçesine bağlı Salördek köyünde yaşayan Yusuf Topçu, yeniden üretim yapabilmek ve kendi kültürünü yaşayabilmek için 25 yıl yaşadığı Bursa’dan köyünün yolunu tuttu. Yusuf Topçu, PİRHA‘ya köye neden dönüş yaptığını anlattı.
Topçu, “Köyde yaşarken özgürlük alanın daha geniş, bundan dolayı köye yeniden döndüm. Köy ile kent arasındaki farklılık paylaşımın olmaması, insani ilişkileri yaşamadığımız için köy yaşantısının daha iyi olacağını, daha özgür yaşayacağımı ve doğayla iç içe olacağımdan geri döndüm. Beton yığınlarının içerisinde yok olup gideceğiz. Bunları yaşamayacağıma, kentteki beton yığınında ölüp gideceğime en iyisi köyde yaşamaktır. Hem özgür bir yaşamdır hem de kendin üretiyorsun ve kendi kültürünü rahatlıkla yaşayabiliyorsun” dedi.
“ŞEHİRDEKİ YAŞAMA AYAK UYDURAMADIK”
“Şehirdeki yaşam kırsaldaki yaşama göre çok farklı buradan göç ettik ama şehirdeki yaşama bir türlü ayak uyduramadık” diyen Yusuf Topçu, şunları kaydetti:
“Şehre gittik ve sudan çıkmış balık gibi olduk. Oradaki insan ilişkilerinde merhaba diyecek bir komşunu bulamıyorsun, şehirde paylaşım diye bir şey yok ancak şehirde örgütlü olursan belirli bir çevrede insani ilişkiler yakalayabilirsin. Örgütlü değilsen insani ilişkiler yakalayamazsın. Kent kültürüyle daha yeni tanışıyorsun, oranın kültürüne rahatlıkla adapte olamıyorsun. Dolayısıyla bütün bunlara baktığımız zaman köy yaşamıyla kent kültürünü yavaş yavaş algılamaya başladım. Kentte köydeki insani ilişkiler ve paylaşımlar yok. Böyle şeyleri biz şehirde görmedik. Bana oldukça zor geldi.”
“SİSTEMİN SANA DAYATTIĞI BİR KÜLTÜR VAR”
Kentte kaldıkça kendi kültüründen ve inancından uzaklaştığını söyleyen Yusuf Topçu, “Orada sistemin sana dayattığı bir kültür var. Ya o kültüre uyacaksın ya da direneceksin ama direnmek nasıl olur ancak örgütlü olursan o sistemin dayatmış olduğu şeyler karşısında durabilirsin. Değilsen ona karşıda duramıyorsun, kendi kültüründen ve inancından uzak farklı bir yaşam tarzı benimsiyorsun. Bu beni tamamen rahatsız eden bir durumdu” diye konuştu.
“EKMEK KAZANAYIM DERKEN KENDİNİ YOK EDİYORSUN”
Topçu şöyle devam etti:
“Oraya gittiğimizde bizde kentsel kültürün herhangi bir altyapısı yoktu, adapte olmaya çalışıyoruz ama bir türlü adaptede olamıyoruz. Köy kültürüyle kent kültürü birbirine karışıyor. Şehirde insani ilişkilerin olmadığını net bir şekilde gördüm. Şunu kafama koydum kesinlikle geri döneceğim. Böyle devam edersek bizim çocuklarımız da bizim gibi burada kaybolacaktır, çünkü sen sadece ekonomiyle boğuşuyorsun. Dolayısıyla bir parça ekmek peşine düştüğün için kendi çocuğuna kendini kültürünü anlatamıyorsun, sonra başkasının kültürünü, dilini alıyor. Dolayısıyla ekmek kazanayım derken esas olarak kendini de yok ediyorsun.”
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.