Alevi Haber Ajansi

2 Eylül Yürüyüşü’ne polis izin vermedi, açıklama yapıldı: Halkın öfkesinden kurtulamayacaklar-VİDEO

PİRHA – Bu sene 22’ncisi düzenlenen 1 Mayıs Mahallesi 2 Eylül Kuruluş Festivali kapsamında yapılmak istenen 2 Eylül Yürüyüşü’ne polis izin vermedi. Emek Pastanesi önünde toplanan kitle parça parça 30 Ağustos İlkokulu’na yürüyerek basın açıklaması yaptı.

İstanbul 1 Mayıs Mahallesinin kuruluşunun 47. yılı dolayısıyla düzenlenen festival kapsamındaki geleneksel festival yürüyüşünü gerçekleştirmek isteyen kitlenin yürüyüşüne polis izin vermedi. Emek Pastanesi önünde toplanan kitle, polisler eşliğinde parça parça 30 Ağustos İlkokulu’na kadar yürüdü. Ardından açıklama yapıldı.

Açıklamaya, Anadolu Yakası Dersimliler Derneği Başkanı Ali Yıldız, Karakoçan Dernekler Federasyonu Eş Genel Başkanı Abdulaziz Akyol, Koçgiri Kültür Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Servet Serençelik, Ümraniye Finanskent Mahalle muhtarı Erdal Yiğit, Mustafa Kemal Mahallesi muhtarı Köksal Gördük, İBB ve Ataşehir Belediyesi meclis üyesi Müslüm Kocaoğlu, Partizan, SMF, KÖZ, Mayısta Yaşam Kolektifi, Dem Parti Ataşehir İlçe Örgütü, ESP ve mahalleli katıldı.

2 Eylül Festival Tertip Komitesi adına basın metnini Gülhanım Aslandoğan okudu.

“KATLİAM GİRİŞİMİ 1 MAYIS MAHALLESİ’NİN KURULUŞUNU ENGELLEYEMEDİ”

2 Eylül Direnişi’nin 1977’de 1 Mayıs Mahallesi’nin kuruluşunda halkın örgütlü yapısını dağıtmak için devlet eliyle gerçekleştirilen saldırıya karşı koyuş olduğunu belirten Gülhanım Aslandoğan, şunları dile getirdi:

“Panzerler, tüfekler, ordu ile girilen mahallemizde halkın sadece taş ve sopaları olmasına rağmen mahallemizin halkı sinmemiş; barınma hakları için canla başla mücadele etmişlerdir. 2 Eylül en nihayetinde halkın barınma sorununa çözüm üretmiş örgütlü bir direnişin adıdır. Yüzlerce kişinin yaralandığı, yüzlerce devrimci ve halkın tutuklandığı, 1 Mayıs Mahallesi halkının hemen hepsinin gözaltına alındığı ve sorguya çekildiği bir süreç yaşanmıştır. Bütün bu baskı, katliam girişimi 1 Mayıs Mahallesi’nin kuruluşunu engelleyememiştir. Tarih sayfalarına 2 Eylül Gecekondu Direnişi olarak geçmiştir. Bu direnişte Hüseyin Aslan, Hüseyin Çaparoğlu, Cuma Gül, Hasan Yıldırım, İsmail Poyraz, Hasan Kızılkaya, Hıdır Ulman, Müzeyyen Keskin, 8 yaşında bir çocuk ve henüz kundakta olan 2 bebek katledilmiştir.

“EGEMENLER BİRLİK VE DAYANIŞMA RUHUNU YOK ETMEK İSTİYOR”

Bugün mahallenin kuruluşunun üzerinden tam 47 yıl geçmiştir. Mahallemiz fiziki, sosyal ve ekonomik olarak değişikliğe uğrasa da hala konut sorunu yaşanmaya devam etmektedir. O gün mahalle halkı olarak başımızı sokacak bir gecekonduya ihtiyaç duyarken bugün kentsel dönüşüm projesi ile mahallemizin nasıl bir yapıya dönüşeceği hakkında bilinmezlik söz konusudur. Kiraların asgari ücretin üstüne çıkması barınma sorununun biz yoksullar için her zaman güncel olduğunun somut kanıtıdır. Egemenler, 1977 yılından bugüne çıbanbaşı olarak tarif ettiği 1 Mayıs Mahallesi halkının birlik ve dayanışma ruhunu yok etmek istenmektedir. Uyuşturucu ve çeteleşme ile gençlik yozlaşmaya ve düşünmemeye sevk edilirken amaçlanan tek şey mahalledeki örgütlü gücün ve direniş mirasının yok edilmesidir.
“BU SİSTEM KENDİNDEN OLMAYANA YAŞAM HAKKI TANIMIYOR”

Eğitim yazboz tahtasına çevrilmiş durumda, her geçen yıl niteliği düşen bilimsellikten uzak eğitim sistemi ile karşı karşıyayız. Eğitime, Milli Eğitim Bakanı’ndan çok Diyanet Başkanlığı yön vermektedir. İlkokuldan başlayarak ÇEDES ve maarif modeli adı altında çocuklarımız tekçi, mezhepçi uygulamalara maruz kalırken asimilasyon ve ezilen inancı yok sayma ve imha politikalarını uygulamaktalar. Bilimsel, parasız, anadilde eğitim taleplerimizi buradan bir kez daha tekrarlıyoruz. Tekçilik üzerine kurulu olan bu sistem kendinden olmayana yaşam hakkı tanımıyor. Egemenler; ezilen inanç, ezilen ulus, ezilen cinsiyet ve işçi sınıfına karşı her zaman en saldırgan politikalarını devreye sokuyor.

“KATLİAMLARA SAHNE OLMUŞ BİR COĞRAFYADA YAŞIYORUZ”

Yüzyıllardır katliamlara sahne olmuş bir coğrafyada yaşıyoruz. Alevilere, Kürt ulusuna, kadınlara kısacası kendisinden olmayana yönelik katliamlar her dönem güncelliğini korumaktadır. Halkın iradesi ile seçilmiş olan belediye başkanlarına yönelik kayyım politikası da bu tekçi politikalardan bağımsız ele alınamaz. Kayyım demek Kürt ulusunun iradesinin gaspı demektir. Devletin tüm bu zor aygıtlarına rağmen mücadele edenler ise yıllarca hapishanelerde tutsak kalıyor. Bugün siyasi tutsaklar için inşa edilen Y ve S tipi hapishaneler ile zaten var olan tecrit derinleştirilmek ve tutsakları izole ederek yaşamdan koparmak tasarlanıyor.

DOĞAYA DÜŞMAN İKTİDAR VURGUSU

Karl Marks “Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser” demiş. Ülkede yeşile doğaya, kuşa, börtü böceğe, kediye, köpeğe düşman bir iktidar gerçekliği var. Hemen her ilde talan edilmedik bir toprak parçası kalmamıştır. HES, JES, ya da siyanürlü altın arama adı altında ağaçlar kesilmiş; tarım alanları gasp edilmiş, zeytinlikler yok edilmiştir. Orman yangınlarının olması bir tesadüf değil, tersine rant alanları açmak için yapılmaktadır. Sokak hayvanlarına uygulanan uyutma adı altında devletin yasal yöntemle yeni bir katliamı olarak tarih sayfasında yerini alacaktır.

“HALKIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKLAR”

Ürettikleri ürünleri satamayan köylüler, mazot ve benzine zam geldiği için tarlasını ekemeyen, gübresini alamayan çiftçiler yol kesiyor. Birçok fabrikada, iş yerinde işçiler “Ölmek için değil, yaşamak için çalışıyorum” deyip emeklerinin karşılığını almak için direnişe geçiyor. Egemenler her ne kadar korku duvarlarını kalınlaştırmaya çalışsa da halkın öfkesinden kurtulamayacaktır. Gün dövünme günü değil, örgütlü bir halkı hiçbir kuvvetin yenemeyeceğini hatırlama günüdür.”

Açıklama sonrası 30 Ağustos İlkokulu’na karanfiller bırakıldı.

30-31 Ağustos-1 Eylül tarihlerinde Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ataşehir Cemevinde gerçekleştirilecek olan festival, çeşitli panel ve etkinliklerle devam edecek.

PİRHA/İSTANBUL

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak