Alevi Haber Ajansi

‘OHAL komisyonunu kınıyoruz’

PİRHA- KESK İzmir Şubeler Platformu, KHK’lerle kamu emekçilerinin ihraç edilmesini protesto ettiği oturma eyleminin 112. haftasında açıklama yaparak “Hiçbir yargı mekanizması işletilmeden yüz binlerce insana pervasızca uygulanan bu ihraç politikaları, beraat kararlarının bile dikkate alınmaması hukukun ne kadar katledildiğinin kanıtıdır” denildi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubeler Platformu, OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) binlerce kamu çalışanın ihraç edilmesini ve açığa alınmasını protesto ettiği oturma eyleminin 112. haftasında basın açıklaması yaptı.
Karşıyaka iskele karşında eylem yapan kamu emekçileri, “İşimizi ve geleceğimize sahip çıkıyoruz. Bu ağır saldırıyı püskürteceğiz” yazılı pankartlar açarak “Karanlığa teslim olmayacağız” , “İşimizi geri istiyoruz”  ve “Zafer direnen emekçinin olacak” sloganları attı.

“OHAL KOMİSYONUNU KINIYORUZ”

Eylemin 112. haftasında basın metnini okuyan Eğitim Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç, OHAL inceleme komisyonun oyalama politikalarını protesto ettiklerini ifade ederek, “2 aylık bir aradan sonra uzun zamandan beri haksız hukuksuz ihraçlara karşı yaptığımız oturma eylemlerimize bu gün kaldığımız yerden devam ediyoruz. Okulların açıldığı bugünlerde arkadaşlarımızın öğrencilerinden ve işyerlerinden uzak tutulmalarını işlerine başlatılmamalarını asla kabul etmiyoruz. 3 yılı aşkın bir zamandan beri OHAL inceleme komisyonunun oyalama politikasını kınıyoruz. Bu adalet duygusunu yitirmiş vicdansız tutumunu teşhir etmeyi sürdüreceğimizi buradan bir kez daha ifade ediyoruz” diye konuştu.
Açıklamanın devamında şunlar dile getirildi:
“YÜZBİNLERCE EMEKÇİ YOKSULLUĞA SÜRÜKLENİYOR”
“Hiçbir yargı mekanizması işletilmeden yüzbinlerce insana pervasızca uygulanan bu ihraç politikaları,  beraat kararlarının bile dikkate alınmaması, darbe ile ilgisiz her türlü muhalif kişinin hatta muhalif olma ihtimali olan kişilerin ve yakınlarının kamudan ihracı hukukun ne kadar katledildiğinin kanıtıdır.
Karanlığınızla güneşimizin aydınlığını karartmaya gücünüz yetmeyecektir. Suçlu olarak gösterdiğiniz KESK’ li  kamu emekçileri bu ülkenin aydınlık geleceği ve onurudurlar. Haksız hukuksuz uygulamalarınız, emek karşıtı politikalarınız karşısında mücadeleleriyle direnç gösterdikleri için bedel ödettiğinizi biliyoruz. Kararlı ve gür bir sesle dillendirilmeden, uğruna mücadele edilmeden olmuyor. Kadını erkeği, Türkü Kürdü, işçisi işsizi, esnafı köylüsü, genci yaşlısı bir araya gelmeden dikkate alınmıyor. Biliyor ve yaşıyoruz! Adaletsizliğin üzerine oturduğu sömürü ilişkilerine itiraz eden güçlü bir emek hareketi olmadan, demokrasi talebi de adalet talebi de etkisiz kalıyor. Yüzbinlerce kamu işçisini yoksulluğa sürükleyen, taşeron işçilerini sözleşmeye bile dahil etmeyen sözleşme masalarında “açık kalan mikrofonlarda”, milyonlarca kamu çalışanı ve emeklisinin emeğini hükümet tekliflerini meşrulaştırmakla görevli hakem kuruluna teslim eden ‘samimiyetsiz söylemlerde’,  Kaz dağları başta olmak üzere ülkenin yer altını ve yer üstünü yağmalamakta beis görmeyen talancı zihniyette aynı “kayyumcu” anlayışın farklı yüzlerini görebiliyoruz.”
“SES ÇIKARMAYA, MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Ana muhalefet partisi Kılıçdaroğlu’na linç girişiminden, HDP’li belediyelere kayyım atanmasına kadar ki olan süreci yaratanların aslında kendilerini KHK’ler ile ihraç edenlerin olduğunun altını çizen Kılıç sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Biz biliyoruz ki; ana muhalefet partisi başkanına linçe girişenler ve linç girişiminin ortamını yaratanlar bizi ihraç edenlerdir.
Altı milyon yurttaşın oyunu alan,  onlarca ilin belediye başkanlığını ve onlarca milletvekilini temsil eden muhalefet partisi eş başkanlarının terör örgütü üyesi olarak hapse atanlar bizi ihraç edenlerdir. Gazetecisinden generaline,  üniversite öğrencisinden doğa savunucusuna,  sanatçısından işten atıldığı için direnen emekçiye kadar hemen herkesin aniden terör örgütü üyesi ya da iltisaklısı haline getirerek tutuklatanlar bizi KHK’lerle ihraç edenlerdir.
Van, Diyarbakır ve Mardin’deki halkın seçim iradesini gasp eden anlayış;  Kocaeli’ndeki işçinin, Ankara’daki kamu emekçisinin emeğini gasp eden anlayışın bizzatihi kendisidir ve bizi ihraç edenlerdir. Demokrasiye ve Adalete aykırı tutum ve işleyişe karşı her zaman olduğu gibi bundan sonra da itiraz etmeye devam edeceğiz. Demokratik bir ülke ve ‘HERKES İÇİN ADALET’ mücadelemizden taviz vermeyerek, bulunduğumuz bütün yaşam alanlarından ses çıkarmaya mücadele etmeye devam edeceğiz.”
PİRHA/İZMİR
Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak