İstanbul Beylikdüzü’nde 4. sınıf öğrencisi çocuğunun zorunlu din dersinden muaf olmasını isteyen Halil Konaklı, açtığı davayı kazandı. Mahkeme laiklik ilkesini vurguladığı kararda çocuğun dersten muaf tutulması gerektiğini ifade etti.
İstanbul Beylikdüzü’nde Alevi bir yurttaş olan Halil Konaklı, ilkokul 4. sınıf öğrencisi çocuğunun zorunlu din dersinden muaf tutulması için açtığı davayı kazandı.
Mahkeme kararında Anayasa Mahkemesi’nin 1998 tarihli kararındaki laiklik tanımını hatırlattı. Mahkeme çocuğun zorunlu din dersinden muaf tutulmasına karar verdi.
Baba Halil Konaklı ilkokul öğrencisi oğlunun zorunlu din dersinden muaf tutulması için geçen Eylül ayında Beylikdüzü Kaymakamlığı’na başvurmuş, Konaklı’nın başvurusu kaymakamlık tarafından “Hristiyanlık ve Musevilik dışındaki diğer dinlere mensup veya herhangi bir dine inanmayan öğrencilerin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini okumalarının zorunlu olduğu” gerekçesi gösterilerek reddedilmişti. Konaklı bunun üzerine kaymakamlığın işleminin iptali için dava açtı. İstanbul 12. İdare Mahkemesi kaymakamlığın işlemini hukuka uygun bulmayarak iptal etti.
Mahkemenin kararında Anayasa Mahkemesi’nin 16 Eylül 1998 tarihli kararındaki laiklik tanımına atıfta bulunularak “laik devletin doğası gereği resmi bir dininin bulunmaması, belli bir dine üstünlük tanımamasını, onun gereklerini yasalar ve diğer idari işlemlerle geçerli kılmaya çalışmamasını gerektirdiği, bu bağlamda, laik bir devlette belli bir dinin, eğitim ve öğretimi zorunlu hale getirilemeyeceği” değerlendirmesine yer verildi.
Aynı kararda dinler hakkındaki yansız ve tanıtıcı bilgileri vermek amacıyla Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin ilköğretimde zorunlu olduğu ancak diğer din derslerinin küçüklerin kanuni temsilcilerinin iznine tabi olduğu vurgulanıyor.
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİNİ ALMAYA ZORLANAMAZLAR
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin içeriğiyle ilgili kararlarından örnekler veren mahkeme kararında şu ifadelere yer verdi:
“Bu durumda T.C. Anayasası’nın 24. maddesinde hiçbir ayrım yapılmadan tüm vatandaşlar için Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin zorunlu olduğunun belirtilmesine ve ilk ve orta öğretim kurumlarında verilen öğretimin adının ‘Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi’ olmasına rağmen bu dersin içerik olarak ‘Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi’ öğretimi olarak kabul edilmeyeceği açık olduğundan ve din eğitiminin de ancak kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcilerinin talebine bağlı olması karşısında, küçüklerin kanuni temsilcilerinin anılan dersin okulda çocuklarına verilmesini istemedikleri takdirde din kültürü ve ahlak bilgisi dersini almaya zorlanamayacaklarından, davacıların çocuklarının anılan dersten muaf tutulmasına ilişkin taleplerinin ‘Hristiyanlık ve Musevilik dışındaki diğer dinlere mensup veya herhangi bir dine inanmayan öğrencilerin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini okumalarının zorunlu olduğundan’ bahisle reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptaline…”
Çocuğunun karnesinde “artık din dersinden muaf ” olduğunun yazılı olduğunu söyleyen Halil Konaklı, tüm ailelere cesaret edip bu konuda adım atmaları çağrısında bulundu.
Yoruma kapalı.