Zeynel Özen: Bugünkü tufanın adı AKP’dir; biz Aleviler varız, Alevilik haktır

Zeynel Özen mitingte şöyle konuştu:

“Avrupa Alevi Hareketi olarak, Halkların Demokratik Partisi ile ilk defa 7 Haziran seçimlerinde bir araya geldik, aşılmaz barajları birlikte aştık ve onu başkan yaptırmadık. Bu tabloyu kabullenemeyen AKP iktidarı bize savaşı dayattı. Diyarbakır, Suruç ve Ankara Gar katliamlarında yüzlerce Can’ımızı toprağa verdik. Kuzey Irak, Suriye tezkerelerinde savaşa karşı ve dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili Hayır oyu kullanan ve ağır bedeller ödeyen bir HDP gördük.

AKP iktidarı eş başkanlar dahil binlerce parti üyesini tutsak alıp zindanlarda tutuyor bu da yetmezmiş gibi 70.000 öğrenciyi de tutuklamışlardır.. Tek suçları barış ve huzur içerisinde demokratik bir ülkede yaşamak istemeleridir. Bununla birlikte binlerce akademisyen işinden aşından olmuş, muhalif medya da kapatılarak susturulmuştur.

“HDP’NİN SAMİMİYET TESTİNE İHTİYACI YOKTUR”

Alevi toplumu olarak bizim nazarımızda HDP’nin samimiyet testine ihtiyacı yoktur. 7 Haziran ile başlayan birlikteliğimiz süresince yüzümüzü yere düşürecek hiçbir karara imza atmamıştır. Bu nedenle 24 Haziran seçimlerinde de HDP ile olan beraberliğimiz devam edecektir. Bu birliktelikte Alevi toplumu, bireysel temsil yerine, Alevi kurumlarının temsilcileriyle TBMM’de yer alacaktır. Alevi toplumunun sorunlarına ancak Alevilerin taleplerini içselleştirmiş milletvekilleriyle çözebilir. HDP sadece Aleviler konusunda değil diğer toplumsal kesimlere de insan onuruna yakışan demokratik yöntemlerle yaklaşmaktadır.

“KİŞİYE ÖZGÜ BİR REJİME KARŞI ÇIKIYORUZ”

Tayyip Erdoğan’ın diktatörlüğünü yasal statüye kavuşturmak için yürürlüğe koyduğu ‘’Başkanlık’’ sistemi, evrensel demokrasi anlayışına ve anayasaya aykırı bir uygulamadır. Kişiye özgü bir ‘’rejim’’ yaratma çabasının yansımasıdır. Bu uygulamaya karşı çıkıyoruz. Ayrıca onlarca yıldır darbe anayasalarıyla yönetilen Türkiye’de de demokrasinin vazgeçilmez öğesi kuvvetler ayrılığın gerçek anlamda uygulanabilmesi ve yargı bağımsızlığının sağlanması ancak, tüm toplumsal kesimleri gözeten yeni bir anayasayla sağlanabilir. Türkiye’de Türk-İslam Sentezi ötesinde çeşitli etnik ve dinsel grubun varlığı açıkça kabul edilmelidir. Böyle bir anayasa, ancak HDP gibi çok sesli bir partinin meclise girmesiyle mümkün olacaktır.

“BİZ ÖTEKİLEŞTİRİLMİŞ MAZLUMLAR BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ”

%10 seçim barajı Türkiye’de uygulanan birçok antidemokratik uygulama gibi 12 Eylül faşist darbesinin bir ürünüdür. Her seçimde milyonlarca oyu yok sayan bu uygulamaya son verilmesini istiyoruz. Bu işin çözümü zorlama ittifaklar olmamalıdır. Şu anda var olan ‘çoğunluğun demokrasisi’ yerine ‘’ çoğunlukçu demokrasi’’yi inşa etmeliyiz. Bu noktada HDP’nin barajı geçmemesi sadece Kürtlerin sorunu değil, aynı zamanda başta kadınlar olmak üzere solcuların, sosyalistlerin, tüm inançların ve ötekileştirilmiş kimliklerin sorunudur.

Bizler ötekileştirilmiş mazlumlar birleşe birleşe çoğalacağız ve kazanacağız.

Bu topraklar çok acılara şahitlik etti. Boynumuz dar ağaçlarında kırıldığında da, derimiz yüzüldüğünde de, Sivas’ta da olduğu gibi diri diri yakıldığımızda da, hep dik durduk. Pir Sultan Abdal’ın dediği gibi yolumuzdan hiç dönmedik.

‘’Kadılar müftüler, fetva yazarsa

İşte kement, işte boynum asarsa

İşte hançer, işte kellem keserse

Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan’’

Çünkü biz hakikatin ve umudun peşinden hiç ayrılmadık.

Çünkü biz vicdanımızdan elimizi hiç çekmedik. Çünkü dara düşenlerin imdadına Hızır’ın her zaman hazır ve nazır olduğuna inanırız.

Sevgili Selahattin Demirtaş’ın dediği gibi;

‘’Korkma bağır, olmadı Hızır’ı çağır.

Hızır senin kalbindedir.’’

“BUGÜNKÜ TUFANIN ADI AKP’DİR”

İnsanlık karşılaştığı her büyük tufanda bir Nuh’un gemisi de inşa etmiştir.

Tufanlar yıkar, yok eder. Tufanlar insanlığın bütün değerlerini yerle bir eder. İşte bugünkü tufanın adı da AKP’dir. 16 yıldır ülkeyi kanla, gözyaşıyla yönetenler başta Kürtler olmak üzere hak, hukuk ve inanç mücadelesi veren halklarımıza tankla, topla karşılık verdiler. Bütün kimliklere ve inançlara saygılı, demokratik bir Türkiye yaratma çabalarımıza tahammül edemediler.

Bunlar, engerekler ve çiyanlardır.

Bunlar aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır.

İnancımızı, dilimizi yok sayanlardır.

Barışın karşısında, savaşın tarafında yer alanlardır.

Yaşamı değil, ölümü savunanlardır.

Biz onların yarattığı tufanda boğulmayacağız. Çünkü biz umuda yelken açan Nuh’un gemisiyiz.

Çünkü biz farklılıklarımızla bir kazanda kaynayıp Aşure olmayı bilenleriz.

Pirimiz Seyit Rıza’nın dediği gibi “Evladı Kerbelayız.”

Büyük ordular karşısında ser verip, sır vermeyen Ehl-i Beyt’in dinmeyen acısı ve bükülemeyen bileğiyiz.

Hz Hüseyin’in şahsında tüm mazlumların sesiyiz; ; çünkü biz Halkların Demokratik Partisi’yiz.

“GÜN HDP GÜNÜDÜR”

Bizler, yani Anadolu ve Mezopotamya’da yaşayan kadim halklar, her karanlık gecenin sonunda, aydınlık bir sabahın olduğunu biliyoruz.

Gün, ülkeyi tufana sürükleyenlere karşı Nuh’un gemisini inşa etme günüdür. Gün, zalimin zulmüne dur deme günüdür, gün, insanlık adına direnme günüdür.

Gün, HDP günüdür.

HDP Umuttur. HDP Halklardır. HDP Eşitlik ve barıştır.

‘’Hararet nardadır, sacda değildir

Keramet baştadır, taçda değildir’’ demiş Hünkar Hace Bektaş Veli.

Kerameti başta değil taçda arayan tek adamın saraylarını yıkmak için geliyoruz.

Bizim olanı, halkın olanı, hakkımız olanı haramilerden geri almaya geliyoruz.

“ALEVİLİK VARDIR, ALEVİLİK HAKTIR”

Alevilik vardır Alevilik haktır.

Alevilerin TBMM’de temsiliyeti ana sütü gibi helaldir.

Selahattin Demirtaş, 7 Haziran’da seni başkan yaptırmayacağız dedi ve yaptırmadık.

Bugünde mutlaka kazanacağız, kazanacağız, kazanacağız.

Biz kazanacağız…

Serkeftin, serkeftin, serkeftin.”

PİRHA/İSTANBUL