PİRHA-Alevilerin Suriye’de toplumun önemli bir parçası olduğunu hatırlatan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Antalya Şube Sekreteri Zeynel Can, selefi anlayıştan gelen Colani’nin Suriye’ye barış, demokrasi, refah getirmek gibi bir derdi olmadığınının altını çizerek, “Suriye’de bütün halkların geleceğini güvenceye alan bir federatif yapı veya özerk yapı mutlaka sağlanmalıdır” dedi.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Antalya Şube Sekreteri Zeynel Can, Suriye’de Alevilere yönelik katliama dair PİRHA’ya konuştu.
“SURİYE’DE KISA SÜREDE YAŞANAN SORUNLAR AŞILMAZSA ÇOK KÖTÜ GÜNLER YAŞANABİLİR”
Zeynel Can, 6 aylık zaman dilimi içerisinde Suriye’de bulunan bütün halkların ve inanç topluluklarının haklarının kazanımları sağlanamasa çok kötü sürecin yaşanabileceği tespitinde bulundu.
Tom Barak’ın son basın toplantısı sonrası sözlerini hatırlatan Can, “Demokrasi federasyon bunlar sizler için fantezi artık. Çoklu yönetim federasyon sonuç vermedi monarşi yönetimi dışında buna müsaade etmeyiz yaklaşımı oldukça çarpıcı ve ilginç bir yaklaşım” şeklinde ifade etti.
“SURİYE’DE İKİNCİ BİR SUUDİ REJİMİ İNŞA EDİLMEK İSTENİYOR”
Suriye’de Colani Türkiye ve Amerika’nın da desteğiyle tekli bir yönetime giderse Suriye’de yeni bir Suudi rejimi inşa edilmiş olacağını belirten Can, “Onun bir paraleli bir kopyası olacak. İlk önce çok baskıcı olmazlar. İşte tırnak içinde herkese haklarını verileceğini, canlarının mallarının güvencede olduğunu beyan ederler ama yönetimlerini güçlendirdikten sonra ideolojik olarak kendi damgalarını vururlar. Bu damga da çok kanlı bir damga olur” diye konuştu.
“SELEFİ HTŞ REJİMİNİN SURİYE’DE BARIŞ VE DEMOKRASİ DİYE BİR DERDİ YOK”
Selefi anlayıştan gelen Colani’nin Suriye’ye barış, demokrasi, refah getirmek gibi bir derdi olmadığınının altını çizen Can, “Tabii emperyalistler buradaki sorunları kendileri istedikleri gibi çözecekler. Zaten dünya büyük bir kapışmayla birlikte Çin, Rusya, Amerika ve Hindistan bir sürü gücün de dahil olduğu bir dünya savaşına doğru gidiyor. Tabii klasik anlamda bir dünya savaşı olur mu olmaz mı? O ayrı bir şey ama buradaki mesele aslında herkesin kendi lehine buraları bir iç cephe anlamında sağlamlaştırma yönüne gidiyor” saptamasında bulundu.
Gelinen noktada Suriye’de Dürziler, Aleviler ve Kürtleri aşan bir durumun söz konusu olduğunu belirten Can, “İleride Colani’nin tek adam rejimi hayata geçirilince imha edilecek olanların burada direnç göstermesi lazım. Suriye’de bütün halkların geleceğini güvenceye alan bir federatif yapı veya özerk yapı mutlaka sağlanmalıdır. Amerika’nın istediği o tekçi çözüm aslında halkların ileriki dönemde felaketi anlamına gelecektir” diye belirtti.
Alevilerin Dışişleri Bakanlığı’ndan içerisinde kendilerinin de olacağı bir gözlemci heyetin Suriye’ye gönderilmesine ilişkin başvurunun hala kabul edilmediğini hatırlatan Can, “Hükümetin buna çok onay vereceğini zannetmiyorum ama kamuoyu yaratmak açısından bu zorlanmalıdır. Neden? Çünkü bu konuda Türkiye aslında Colani’nin arkasında çok sağlam duruyor. Kendi hükümetimiz açısından ideolojisi ne olursa olsun bu üzücü bir durum” şeklinde ifade etti.
“İKTİDAR SURİYE’DE ALEVİLERE YAPILAN SOYKIRIM KARŞISINDA SAĞIR ROLÜ OYNUYOR”
Türkiye’nin Suriye’deki istikrarsızlıktan kendi çıkarlarına yönelik bir yapılanma isteyebileceğini belirten Can, “Sonuçta bu ülkede yaşayan ve bu ülkenin vatandaşları olan Aleviler kendi inancından olan insanların da bir zulme tabi tutulmaması, güvenceye alınması noktasında kendi hükümetlerinden samimi ve açık çaba sarf etmesini istemesi kadar doğal bir şey olamaz” diye belirtti.
“SURİYE’DE YAŞANAN KATLİAMI ULUSLARARASI DÜZEYDE SESLENDİRMEYE DEVAM EDİLMELİ”
Suriye’deki sorunun uluslararası düzeyde seslendirilmeye devam edilmesi gerektiğini söyleyen Can, “Bugün Aleviler topun ağzında gözüküyor ama Aleviler halledildikten sonra halledilmesi gerekenler sırası bellidir. Kürtler, Hristiyanlar, Dürziler kurban edilecek. Bu çok net gözüküyor” diye konuştu.
6 aylık zaman dilimi içerisinde Suriye’de bütün halklar ve inanç topluluklarının haklarının kazanımları sağlanamasa çok kötü sürecin yaşanabileceği öngörüsünde bulunan HBVAKV Antalya Şube Sekreteri Zeynel Can, konuşmasının devamında şunları belirtti:
“Suriye’deki yapılanma 6 ay içinde oldu oldu olmadıysa bu artık bir güç kendini kabul ettirdikten sonra hani bir mengenin sıkıştırması gibidir. Artık o mengene ağzına aldığı her şeyi imha edecektir. Çaresi yoktur. O yüzden o mengene kendi gücünü toparlayıp kıskaca almadan önce onun önüne bir çomak sokulmalı ve engellenmeli.
Bugün Tom Barak’ın İsrail, Türkiye, Suriye üzerinde bir mekik dokunması, Palmira’daki katliama rağmen Colani’nin arkasında sağlam durmaları Kürtlerin de Alevilerin de aleyhine işleyen bir durumdur. Ama burada bir garanti sağlanamazsa burada barışın sağlanamayacağını da Amerika’ya çok net tavır konarak gösterilmeli ve Türkiye’nin de bunu kabul ederek orada ortak bir çözümü Coloniye’de dayatmalılar.
Sonuçta bu şekliyle bir uzlaşmanın ileriye dönük gerçek anlamda bir barışın da sağlanması anlamına gelir. Yoksa öbür türlü diğer diktatörlerin kendi ülkelerinde yaptığı gibi iktidarlarını pekiştirdikten sonra ara ara yaptıkları katliamları, zulümleri hep görüp yaşayacağız. Sonuç buna gidecek.”
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.