PİRHA- Muharrem ayı ve Hüseyin’i duruşla ilgili değerlendirmelerde bulunan Baba Mansur Ocağı dedelerinden Eren Yıldırım, Kerbela’nın günümüzde hala devam ettiğine dikkat çekti.
Haberin videosu
Baba Mansur Ocağı dedelerinden Eren Yıldırım, Muharrem ayı, Kerbela ve Hüseyin’i duruşla ilgili değerlendirmelerde bulundu. “Kerbela denince bir hüzün alır götürür bizi başka başka diyarlara. Kerbela denince ben mesela Sivas’a giderim. Sivas’ta yanan canlarımızı, Maraş’ta kaybettiklerimizi yad ederim” diyen Yıldırım, Kerbela’nın günümüzde de devam ettiğine vurgu yaptı.
Yıldırım, Kerbela’nın devam etmesine karşın günümüzdeki Hüseyin gibi dik duranların az olduğunu onların da aralarında birlik olmadığı sürece bir etkisinin olmayacağına dikkat çekti.
“YEZİT ANLAYIŞI KURUMLAŞMIŞ”
Yezit anlayışının kurumlaşmış olduğuna değinen Yıldırım, “Söylemlerde kimse ‘Yezit’in yolundayız’ demiyor ama eylemler Yezitçe yapılıyor” dedi. Yezit’in zulmü karşısında İmam Hüseyin’in de kurumsallaştığını evrensel bir dünya görüşü, bir duruş haline geldiğini belirten Yıldırım, geçtiğimiz haftalarda kızının gözleri önünde öldürülen Emine Bulut’u hatırlatarak Emine Bulut’un kızının, “Anne ne olur ölme” feryadının İmam Hüseyin Kerbela’ya giderken kardeşi Zeynep Ana’nın “Hüseyin’im ne olur gitme” deyişinden hiçbir farkı olmadığını kaydetti.
KERBELA DEVAM EDİYOR
Kerbela’nın günümüzde devam ettiğine de vurgu yapan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kaz Dağları’nda yanan orman bir Kerbela faciasıdır, Dersim’de yapılmak istenen HES projeleri bir Kerbela vakasıdır, Soma’da yerin yedi kat altında ölen o madenciler birer imam Hüseyin’dir, birer Ali Ekber’dir birer Celal Abbas’tır.”
“NE KADAR İMAM HÜSEYİN OLABİLİYORUZ?”
Günümüzdeki Yezit anlayışının halkın özgür iradesiyle seçtiği belediye başkanlarını kayyım yoluyla görevden aldığını ifade eden Yıldırım, bunun kabul edilebilir bir şey olmadığını söyleyerek şunları belirtti:
“Bu Yezit’in İmam Hüseyin’e ‘ya biat edeceksin ya da kelleni vereceksin’ demesinden farklı bir şey değil. Aynı anlayış aynı zihniyet zorluk, zorbalık, yozluk, yobazlık halen günümüzde de varlığını hissettiriyor. O yüzden insanlar kendi dinlerini kendi dillerini kendi inançlarını kendi kültürlerini korumak için mücadele ediyor. Bir nebze de İmam Hüseyin gibi mücadele etmek zorunda da kalıyor ama ne kadar İmam Hüseyin olabiliyoruz? İmam Hüseyin olabilmek için artık bir birlikteliği sağlamak gerekiyor. Kürt’ün sorunu bizim sorunumuz, Ermeni’nin sorunu bizim sorunumuz, nerede bir zalim varsa o zalimin karşısında mazlumdan yana taraf alan İmam Hüseyin’in yolunun yoldaşlarıyız biz. O yüzden bu mücadeleyi birlikte safları sıklaştırarak yapmak zorundayız. Örgütlülüğümüzü hangi inançtan hangi dinden hangi dilden olursa olsun tüm ezilenler, insan onuruna yaraşır bir şekilde bir yaşam mücadelesi vermek isteyen tüm katmanlar, zamanın Yezitlerine karşı bir araya gelmek, zalimin zulmüne karşı ses çıkarmak, tek ses olmak zorunda. Tek ses olmak zorunda ki İmam Hüseyin’in yoluna yoldaş olabilelim.”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.