PİRHA- Hakk’a uğurlama erkanlarında Alevi inancında yeri olmayan uygulamaların hız kazandığını dile getiren Ozan ve Zakir Fahrettin Aksünger, ” Hakk’a yürüme erkanı hiç kimsenin tekelinde değildir, olmamalı da. Yol hak edenindir. Ne yazık ki Alevilik kimi kurumların eli ile minaresiz camiye dönmüşlerdir” diye belirtti.
Ozan ve Zakir Fahrettin Aksünger, Hakk’a uğurlama erkanlarında Alevi inancında yeri olmayan uygulamaların devam etmesine tepki gösterdi.
Alevi inancına göre Hakk’a uğurlama erkanlarına dair son dönemlerde dıştan müdahale ve saldırıların Şia yoğunluklu çevreler eli ile geliştiğine işaret eden Aksünger, asimilasyonun yurtiçi ve yurt dışında ciddi boyutlara ulaştığına dikkat çekti.
Aksünger, bu konuda Hakk’a yürüyen canın ailesi, hizmeti yürüten ile birlikte kurumların tutumu ve duruşunun belirleyici olacağına vurguda bulundu.
“HİZMET YÜRÜTEN İLE KURUMLARIN DURUŞU ÖNEMLİDİR”
Alevilerin bu müdahaleler karşısında kendisini nasıl konumlandıracağının önemli olduğunu söyleyen Aksünger, “Son zamanlarda yol erkanımıza uygun yaptığımız Hakk’a yürüme erkanına gösterilen tepkileri anlamak gerekli. Başta Şii-İslam dünyasının beklentileri ve bunlara çanak tutan yolun içerisindeki işbirlikçiler de düşünülürse amacın ne olduğu ortada ve belli. Burada önemli olan Alevilerinin kendini nerede konumlandırdığıdır. Kime uygun yaşadığıdır. Başta Hakk’a yürüyen canın ailesi, bu hizmeti yürüten canın erkanı nasıl yürüttüğü ve de kurumların bu konuda tutumu ve duruşudur” diye konuştu.
“YOLU TARİF ETMEYEN SÖZLER KULLANMAYIN, İNCİTMEYİN”
“Hakk’a yürüme erkanı hiç kimsenin tekelinde değildir, olmamalı da” diyen Aksünger, Hakk’a uğurlama erkanlarında hizmet yürütenlerin takke, fes veya cüppe giymelerini anlamsız ve yoldan uzak pratikler olarak nitelendirdi.
Aksünger, şöyle konuştu:
“Yol hak edenindir. Dolayısıyla bu hizmeti yürüten can bu değerler içinde giyinmeli bu toplumu çağdaş bir insan olarak temsil etmeli. Yine yol erkanının dışında yolu inciten, yolu tarif etmeyen sözleri kullanmamalıdır. Başka inançların ritüellerini yapar yaşatırsa o zaman giydiği o kıyafetlerin de ne olduğunun anlamı kalmaz. Anadolu Aleviliğinde öldü, cenaze namazı ifadeleri ne yazık ki şehirleşme ile birlikte daha belirgin bir düzeye gelmiştir. Eğer Hak kelimesini inanıyorsan Hak çar anasırın sırrından varlığından var olandır. Bu nedenle can geldiği gerçeğe yani çar anasıra döner ve kainat var oldukça o varın içinde devriyesine devam eder.”
“CEMEVLERİ KİMİ KURUMLARIN ELİ İLE MİNARESİZ CAMİYE DÖNÜŞTÜ”
Hakk’a uğurlama erkanlarına müdahalenin bir mahalle baskısı aracına dönüştüğüne dikkat çeken Aksünger, erkanlarında okunan devriyelerin ozanlara ait Hak kelamı olduğuna değinerek, şöyle devam etti:
”Hakka uğurlama erkanında okunması gereken okunan birinci derecede devriyelerdir. Daha donra ağıtlar nefeslerdir. Devriyeler ulu ozanların Hak kelamıdır, bağlamada kutsal kitabıdır, kutsal dilidir. Ne yazık ki özelde Anadolu Aleviliği kimi kurumlar eli ile minaresiz camiye dönmüşlerdir. Bu asimilasyon yurt dışında ve yurt içinde de ciddi sorunlu boyuta ulaşmıştır. Hakk’a uğurlama erkanında uğradığımız en can alıcı sorun, cehalet sarmalından kurtulamayan ve bunun üzerinden rant elde etmek isteyen sözde Alevilerin dedikodusu ve mahalle baskısıdır. Ne yazık ki her şeye rağmen bu yaşama inanan, pek çok gönül dostumuz kendilerine de böyle bir erkanın yapılmasını istemektedir. Eğer asimilasyona karşı olduğumuzu söylüyorsak bunun için mücadele ediyorsak önce kendimizden başlayarak kendimiz ile yüzleşeceğiz, kendimizi sorgulayacağız.”
PİRHA/ANTALYA
Yoruma kapalı.