PİRHA- Yurttaşlar yaşanan depremlerden ne toplumun ne de devletin yeteri kadar ders çıkarmadığını ve deprem vergilerinin amacına uygun kullanılmadığını belirterek, “1999 buna alınan deprem vergilerinin de depremle ilgili kullanıldığını düşünmüyorum. Bu vergiler topluma değil de beş tane müteahhide gitti” dedi.
Haberin videosu;
İzmir’de meydana gelen ve 114 kişinin hayatını kaybettiği yüzlercesinin de yaralandığı 6,9 büyülüğündeki depreme ilişkin yurttaşlar PİRHA’ya konuştu.
“DEPREM VERGİLERİ AMACINA UYGUN KULLANILMIYOR”
Yurttaşların depremi teoride bildiklerini ancak pratiğe yansıtmada yetersiz olduğunu belirten yurttaş, “devlette, toplumda yeteri bilince sahip değil. Çünkü yaşanan depremlere karşı hasarı ve can kaybını minimize etme durumu yaşanmıyor. 21. Yüzyıldayız ve teknoloji gelişmiş durumda. Bu gelişmişliği toplum adına adımlara dönüştürülmesi gerekiyor. Sermayedarlar daha fazla kar hırsıyla hareket edip yasal boşlukları kullanarak depreme dayanıksız binalar yapıyorlar. Bu da toplumu tehlikeye atıyor ve deprem yaşandığında da can kayıplarının artmasına neden oluyor. Deprem vergileri amacına uygun kullanılmıyor. Kullanılmış olsa bu kadar felaket yaşanmaz” dedi.
“İŞİ EHLİNE VERMEK GEREKİYOR. YOKSA ÇOK CANIMIZ YANAR”
Balıkçı pazarından bir esnaf ise, depremin Türkiye’nin bir gerçeği olduğunu vurgulayarak, “yüreğimiz yandı. Çok geçmiş olsun. Topluma ve devlete düşen görevler var. Yıllardır ihmal edilen şeyler var. Eski binalarda oturuluyor, dönüşüm zayıf kalıyor” diyerek, müteahhitlerin çalmadan, çırpmadan sağlam binalar yapmasını isteyerek, “bir can milyar dolarlar versen de yerine gelmez” dedi.
Bir diğer esnaf da düzensiz yapının ve inşaat alanında kullanılan malzemenin standartlara uygun olmadığına dikkat çekerek, “çocukluğumda inşaat alanlarına kum taşırdım ve kumu denizden getirirdik. Kimse de denetlemezdi. Artık işi ehline vermek gerekiyor. Yoksa çok canımız yanar” değerlendirmesinde bulundu.
“DEPREMİ CİDDİYE ALMALIYIZ VE BUNA GÖRE BİNALARI YAPMALIYIZ”
Bir başka esnaf ise, depremin yaşamımızın bir parçası olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
“Ne yazık ki, deprem olduğunda konuşuyoruz veya acıları paylaşıyoruz. Birkaç gün sonra ise hiçbir şey olmamış gibi yaşamımıza devam ediyoruz. Biz toplum olarak başımıza bir şey geldiğinde çözüm üretmeye çalışıyoruz, bu da palyatif çözümler olduğu için başarı şansı yok. Yurttaş olarak depremi ciddiye almalıyız ve buna göre binaları yapmalıyız. Deprem toplanma alanlarını bilmeli ve bu alanları sağlıklı bir şekilde oluşturmalıyız. Uzmanların uyardığı gibi yaşam üçgenlerinin ne olduğunu çözmemiz lazım. 1999 buna alınan deprem vergilerinin de depremle ilgili kullanıldığını düşünmüyorum. Bu vergiler topluma değil de beş tane müteahhide gitti.”
Diren KESER- Erol KAMALAK/MERSİN
Yoruma kapalı.