PİRHA- Dersim’de son günlerin en çok konuşulan konuların başında deprem geliyor. Deprem tehlikesi halkı endişelendirken, yurttaşlar gerekli önlemlerin alınmadığı ve hazırlıkların yapılmadığı konusunda hem fikir.
Başta yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür olmak üzere, akademisyen ve uzmanların uyarılarıyla Dersim’de giderek baş gündem maddesi olan deprem tehlikesi halkı da endişelendirmiş durumda. Peşpeşe yapılan uyarılara rağmen kentte ve ilçelerde belli yerlere konumlandırılan konteynerler, halktaki endişeleri dindirmeye yetmiyor.
Dersim’de beklenen depremi, bu depremle ilgili alınan/alınmayan önlemleri ve duydukları endişeleri halka sorduk.
“SOKAKTA İNSANLAR TEDİRGİN”
Hülya Arslan adlı yurttaş, yurttaşlar olarak çok tedirgin olduklarını belirterek, “Çünkü hala yıkılmayıp da içinde insan barındıran binalar duruyor. Belediye binamız örneğin henüz yıkılmadı. Bu çok ciddi bir sorun teşkil ediyor. Tabii ki sadece yıkılmakla kalmayıp, “bu insanlar nereye yerleştirilecek?” sorusuna da 11 ay içerisinde bir cevap veren olmadı. Bizler hiçbir hazırlık göremiyoruz. Yani deprem anında yeterince konteyner, çadır, vesaire var mıdır, ne durumdayız? Bu konuda hiç kimseden bir açıklama alamadık ve sokakta insanların tedirginliği de bu yönde. Ben Dersim’in bu konuda hazırlıklı olduğunu düşünmüyorum” dedi.
“KÖPRÜLER YIKILDIĞINDA RAFTING KULÜBÜNÜ MÜ ÇAĞIRACAĞIZ”
“Neye sahibiz, neye sahip değiliz? Yeterince çadırımız var mı yok mu?” diye soran Arslan, “Deprem anında köprüler yıkıldığı takdirde acaba rafting kulüplerini mi dahil edeceğiz yoksa kayık mı var? Biz karşıdan karşıya geçmeyi nasıl başarabileceğiz? Kurumlar arası bir iş birliğinin yapılması ve bundan halkın haberdar edilmesi gerekirdi. En azından broşürlerle vesaire falan ama biz bunlardan hiç haberdar değiliz. Demek ki bu yönde hiçbir çalışma yok” şeklinde konuştu.
“ÇALIŞMALAR PEK İSTEDİĞİMİZ ORANDA DEĞİL”
Enver Devletli adlı yurttaş da, “İlimizdeki depremlere yönelik çalışmalar sürekli belediyemiz tarafından yapılıyor. 5 yılda bir denetleniyor. Özellikle 1999 depreminden sonra, 6 Şubat depreminden sonra yine ilgileniyor buradaki TMMOB olsun, buradaki seçilmişler, arkadaşlar uğraşıyorlar. Bu çalışmalar Dersim merkezini pek etkilemez ama yine de depreme dayanıklı çalışma yapılması lazım. Açık konuşmak gerekirse bu ildeki seçilmişler ve bu ildeki atanmış kadrolar bu konuda daha duyarlı. Daha iyi çalışma yapmaları gerekiyor. Ama pek benim istediğim oranda değil” diye konuştu.
“DEVLET GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRMİYOR”
Babikhan Adır ise, yurttaş olarak kendilerinin depreme karşı duyarlı olunması gerektiğinin altını çizerek, şunları söyledi:
“Elimizden gelen çabayı gösterip önlemlerimizi almamız gerekir. Kurumsal olarak da biliyorsunuz deprem büyük bir yıkılma felaketi oluyor. Deprem kuşağında olmamıza rağmen devletin geçmişten bugüne kadar görevlerini yeterince yerine getirdiğini düşünmüyorum. Burada en büyük sorumluluk devlete düşüyor. Tabii burada yerel yönetimlerin de koordinasyon içinde çalışması gerekiyor. Kamuoyunun baskısıyla bazı ilçelerde yeni yeni konteyner kentler kurulduğu söyleniyor. Bu kadar büyük bir yıkımın olmasına rağmen bunun yapıldığını düşünmüyorum. Başka bir ülkede vatandaş demiş ki bizim ülkemizde insanlar tesadüfen ölür. Bizim ülkemizde de insanlar tesadüfen yaşadığı için bu hazırlıkların her alanda olmadığı bir gerçektir.”
“KENDİMİZİ GÜVENDE HİSSETMİYORUZ”
Özlem Aygül, “Kendimizi güvende hissetmiyoruz” derken, Sibel Taş da, “Biz bir deprem ülkesiyiz. Deprem kuşağında olduğumuz gerçeğini kabul etmemiz gerekiyor. Çok yakın vakitte de çok ciddi bir felaket yaşadık ama hala tedbirlerin alındığına kimse inanmıyor. Ya da depreme yönelik ciddi bir hazırlığın olduğuna dair resmi ağızlardan gerek belediye gerek daha üst makamlardan herhangi bir beyan yok. Yeteri kadar çalışma yapılmıyor. Dolayısıyla insanlar ciddi şekilde tedirginlik yaşıyor ve kimse evinde gecesini rahat geçirmiyor. Çoluk çocuğuyla beraber rahat bir uyku uyumuyor. Deprem profesörlerinin yaptıkları açıklamalar maalesef sadece halkı tedirgin etmeye yarıyor. Keşke bu konuda daha ciddi tedbirler alınsa ve halk da kendini biraz daha güvende hissetmeye başlasa ama maalesef herkes çok tedirgin ve çok güvencesiz hissediyor” ifadelerine yer verdi.
“DERSİM’E KİMSE SAHİP ÇIKMIYOR”
Hüseyin Varlık, “Ne tedbir var ne bir şey var ne konteyner var, öyle duruyoruz işte” diyerek tepkisini dile getirirken, Süleyman Gül de, “50-55 bin tane adam öldü, bir önlem almadılar. Şimdi buraya önlem mi alacaklar? Yani Tunceli’ye önlem mi alacaklar? Kim önlem alacak ki? Adamlar herkes cebini doldurmaya geliyor. Yani gelen yiyor, giden yiyor” dedi.
“DERSİM SAHİPSİZ MEMLEKET”
Hüseyin Uygun ve Efendi Emir adlı yurttaş da, Dersim’in sahipsizliğinden şikayet ederken, Cemal Çamdeviren, Dersim’de yaşayanların yüzde 80-90’ının endişe içinde olduğunu aktardı.
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.