PİRHA-AKA-DER ,Demokratik Alevi Derneği, D-Divriği Kültür Derneği, Kızılırmak Yerel Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği , Ankara Yüksel Caddesi’nde ortak yaptıkları basın açıklamasında başta Sivas katliamı olmak üzere yaşanan tüm katliamları kınadı. Anmaya 2 Temmuz gazisi olan Zerrin Taşpınar da katıldı.
Ortak açıklamayı DAD Şube Sekreteri Mustafa Karabudak okudu. Karabudak, Sivas katliamının, bu topraklarda halkların özgürce yaşama iradesine karşı yapıldığına dikkat çekerek, ” İlk değildi; Koçgiri’de, Dersim’de, Maraş’ta, Çorum’da binlerce Alevi katledilmişti. Son da olmadı; halklar özgürce yaşama mücadelesini sürdürdükçe, “Biz varız” dedikçe, devletin de halklardan korkusu devam etmiştir. Halkların mücadelesini boğmak istemekte ve bunun bir aracı olarak katliamları devreye sokmaktadırlar. Tıpkı 10 Ekim’de Ankara Garı önünde canlarımızı katlettikleri gibi, tıpkı direnen Kürt halkını Cizre bodrumlarında yaktıkları gibi” dedi.
“SULAR ALTINDA KALAN TOPRAK PARÇASI DEĞİL ZİYARETGAHLARIMIZDIR”
Karabudak, OHAL sürecinin bahane edilerek inanç merkezleri ve ziyaretgahların yasaklanması, KHK ile acil kamulastırmalar yaparak HES adı altında inanç alanlarına barajlar yaparak sular altında bırakılmasının devletin geçmişten bugüne gelen asimilasyon politikalarından biri olduğuna dikkat çekti. Karabudak, “Biliyoruz ki orada sular altındanda kalan bir toprak parçası değil bizim inancımızdır, ziyaretgahımızdır. Ayrıca Alevilerin yoğun yaşadığı coğrafyalarda göçmen kampları adı altında selefi grupları barındırmak için yapılan kamplar bu da Alevileri kendi topraklarından, kendilerini güvende hissetmedikleri için göçe zorlamaktadır. Yaşam alanlarını terk eden Aleviler büyük metropollerde daha hızlı asimile olup kaybolmaktadır” şeklinde konuştu.
Direnmenin önemine vurgu yapan Karabudak, Tuzluçayır’da denenen Cami -Cemevi projelerini direnişiyle geri püskürten Alevi halkının karanlığa ışık tuttuğunu dile getirdi.
ALEVİ KADINLARIN MÜCADELESİNE VURGU YAPILDI
Karabudak, “Açlık grevindeki Nuriye, Semih ve Yüksel direnişçileri, yetmis yaşındaki Kemal amcanın oğlunun kemiklerine kavuşmak için verdiği mücadele, “bize duvar gerekmez” diyerek parklarda bahçelerde eğitim veren ihraç edilen akademisyenler, kazanılmış haklarına sahip çıkmak için direnen işçiler, IŞİD kampı kurulmasına karşı Maraş Terolar’da gece gündüz nöbet tutan Alevi kadınlar, karanlığın üstüne yürüyenlerdir.Yüksel ablukasına rağmen , işini ekmeğini isteyen Veli Saçılık, Acun Karadağ yolumuzu aydınlatıyor” şeklinde konuştu.
Karabudak açıklamanın devamında Koçgiri, Dersim, Ortaca, Sivas, Maraş, Çorum, Madımak, Gazi, Roboski, Reyhanlı, Suruç, Cizre, Amed ve Ankara için adalet talep etti.
Açıklamanın ardından deyişler eşliğinde semaha duruldu.
[su_slider source=”media: 71237,71238,71240,71241,71243″ link=”post” width=”960″ height=”540″]Ülkenin muhaliflerine karşı uygulanan bu düşman hukuku rejimine bir son verilmelidir[/su_slider]
Yoruma kapalı.