PİRHA -HDP’nin tutuklu bulunan eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) faaliyetlerinin suç unsuru yapıldığı birinci fezlekeye dair savunmasını yaptı. Yüksekdağ, “DTK, bu ülkede her eve cenaze gitmesin, alanlarda savaş naraları değil barış talepleri yankılansın diye çalışmıştır. Çalışmalarında yer aldığım için de onur duyuruyorum” dedi.
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın tutuklu yargılandığı davanın yedinci duruşması Ankara’da Sincan Ceza İnfaz Kurumu’nda görülmeye başlandı.
HDP Milletvekilleri ve Avrupa Parlamentosu’ndan bir heyetin izlediği duruşmaya, sarı basın kartı olmayan gazeteciler alınmadı.
Konuşmasına, yaşamını yitiren HDP eski milletvekili İbrahim Ayhan’ı anarak başlayan Yüksekdağ, “Ayhan’ın vefatı bu ülkenin Meclis’indeki, memleketteki siyaset durumunu çok açık özetliyor. Onun anısı ve mücadelesi önünde minnetle eğiliyorum. Ruhu şad olsun” dedi.
“ÇÖZÜM SÜRECİ BİTİNCE DTK TERÖR ÖRGÜTÜ İLAN EDİLDİ”
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) faaliyetlerinin suç unsuru yapıldığı birinci fezlekesine dair savunma yapan Yüksekdağ, şunları söyledi:
“Bir ülkede doğrular öldürülüyorsa, birileri de bu doğrulara her şeye rağmen sahip çıkmaya devam edecektir. DTK, Kürt sorununa dair çözümde her zaman ilk muhatap olmuştur. DTK daimi meclisi, geçici birleşenleri, özerk komisyonları ile çalışan bir yapıdan fezlekeler ile terör örgütü uzantısı ilan etmek mantıksızdır.”
Yüksekdağ, siyasi iktidarın çözüm sürecinden döndüğünde ise DTK’yi ‘terör örgütü’ ilan ettiğine dikkat çekerek, “İktidar partisi, Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı DTK ile defalarca mesai yaptı. Bu siyasi iktidarın ikiyüzlü tavırlarından biridir” diye konuştu.
‘DTK’NİN KURULUŞUNDA AKP’Lİ VEKİLLER DE YER ALMIŞTI”
DTK’nin kuruluş sürecinde bazı AKP’li vekillerin de delege olarak yer aldığını hatırlatan Yüksekdağ, şöyle devam etti:
“DTK, bu ülkede her eve cenaze gitmesin, alanlarda savaş naraları değil barış talepleri yankılansın diye çalışmıştır, her çalışmasına saygı duyarak katılmışımdır. Çalışmalarında yer aldığım için de onur duyuruyorum. DTK ile ilişkili soruşturma yürütmek istiyorsanız bu mahkeme salonları yetmez. Yüzbinlerce insanı yargılayacak bir mahkeme salonu var mı?”
“BERBEROĞLU BIRAKILDI AMA LEYLA GÜVEN HALA TUTUKLU, NEDEN?”
Cezaevinde tutuklu bulunan iki milletvekilinden CHP’li Enis Berberoğlu’nun tahliye edildiğine ancak HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in hala tutuklu bulunduğuna dikkat çeken Yüksekdağ, şu ifadeleri kullandı:
“Siyasi iktidar baştan beri bize rehine muamelesi yaptı. Berberoğlu bırakıldı ama Leyla Güven hala tutuklu, neden? Çünkü o HDP’li. Berberoğlu’nun tutuklanması münferit bir hadiseydi, dokunulmazlıkların kaldırılması HDP’ye yönelikti.”
“İKTİDAR KENDİ SORUMLULUĞUNU PARTİMİZE ATTI”
Mahkemeye verilen aranın ardından savunmasına devam eden Yüksekdağ, 6-8 Ekim Kobani protestoları hakkında hazırlanan fezlekeye ilişkin, “Siyasi iktidar, kendi sorumluluğunu partimizin, Selahattin Demirtaş’ın ve bizim üzerimize atmıştır. Siyasi iktidar sorumluluğu muhalefete atamaz. 6-8 Ekim sürecinin gelişini siyasi iktidar görememiş, görmezlikten gelmiştir. Yanı başında süren savaşa karşı kışkırtıcı bir tavır almıştır” değerlendirmesinde bulundu.
“ADALET TALEP ETMİYORUM”
Ben HDP Eş Başkanı olduğum için DTK’nin doğal delegesiymişim, eş genel başkan olduğum için de yöneticiymişim. İçler acısı bir iddia. Ben HDP’nin eş genel başkanlığını yapmış birisi olarak başka bir kurumun eş genel başkanı olacağım ve göğsümü gere gere onun arkasında durmayacağım! Her şeyden önce akla aykırı. Adalet talep etmiyorum, en azından gerçeğe biraz saygı duyulabilir. DTK benim yöneticisi olmaktan onur duyacağım bir şeydir ama bir hukuk insanı iddianamede yalan uyduramaz. Bizler yaptığımız çalışmaların sonuna kadar arkasında durduk ve durmaya devam edeceğiz. Türkiye’deki barış, demokrasi, özgürlük mücadelesi tasfiye edilemez.“
Figen Yüksekdağ, “Örgüt yöneticiliği”, “Örgüt propagandası yapmak”, “Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet”, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “Suç işlemeye tahrik” iddialarıyla tutuklu yargılanıyor. Dosya kapsamında Yüksekdağ hakkında 30 yıldan 83 yıla kadar hapis cezası istenirken, 92 sayfalık iddianamede, Yüksekdağ’ın Demokratik Toplum Kongresi (DTK) içerisindeki faaliyetleri ve diğer eylemleri nedeniyle “örgüt yöneticisi” sıfatıyla cezalandırılması da talep ediliyor. (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.