PİRHA- Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi, 14 Mart’ta gerçekleştirilecek genel seçimlere ilişkin Kadın Beyannamesi’ni açıkladı.
Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi, 14 Mart’ta gerçekleştirilecek seçimlere ilişkin Kadın Beyannamesi’ni, Ankara’da bulunan bir otelde açıkladı.
Kürtçe “Dîsa jin, dîsa jiyan”, Türkçe ise “Buradayız kadınlarla değiştireceğiz” sloganıyla seçim kampanyasına başlayan kadınlar, seçim beyannamesini de Kürtçe ve Türkçe hazırladı. Kadın Seçim Beyannamesi, mor kapaklı kitapçık olarak iki dilli basıldı.
“KADIN MÜCADELESİ YOK SAYILDI”
Cumhuriyet tarihi boyunca yaşanan demokrasi ve özgürlükler kriziyle kadın kimliğinin, kültürünün, cinsiyetinin, emeğinin, iradesinin dışlandığına işaret edilen beyannamede, “Katliamlar, darbeler, sıkıyönetimler, OHAL’ler, KHK’ler, anayasalar… Baskı altına alınmaya çalışılan hep bizlerdik. Erkek egemen iktidarlar bin yıllardır biz kadınları görmezden geldi. Evlere hapsetmeye çalıştı, emeğimizi değersiz gördü, şiddet uyguladı, kadın kimliğimizi yok saydı. 22 yıllık ‘tek adam’ rejimi, en fazla kadın cinayetinin yaşandığı dönem olarak tarihe geçti. Kadın katillerine cezai indirim sağladı. Kadın işsizliğini ve yoksulluğunu arttırdı. Kadınları evde bakım işlerine ve erkeklere mahkûm etmek istedi. İlmek ilmek ördüğümüz kazanımlarımızı gasp etmeye çalıştı. İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlükten kaldırdı. Kadın mücadelesini yok etmek için bizi yasaklar, gözaltılar, işkenceler ve cezaevleri ile susturmaya, hayatlarımızı dar etmeye çalıştı. Doğamızı katletti! Doğal afeti toplumun felaketine dönüştüren bu iktidar on binlerce kişinin yaşamını yitirdiği depremi ‘asrın felaketi’ yaptı. Savaş politikalarıyla toplumsal krizi derinleştirdi. Özel savaş politikalarıyla irademizi yok saymak istedi. Kadınların direnişleri, erkek devletin cinsel şiddet politikalarıyla sindirilmeye çalışıldı” şeklinde saldırılara dikkat çekildi.
“YENİ YAŞAMI İNŞA ETMEYE GELİYORUZ”
Kadınların erkek ittifakına karşı yeni yaşamı inşa edeceği belirtilen beyannamede, “Bizler her türlü ezilmeye, sömürülmeye karşı eşitlikte ve özgürlükte ısrarlıyız, kadınlarla birlikte değiştirmekte kararlıyız. Çünkü biliyoruz ki bizlere yalnızca ölüm ve zulüm vadeden erkek egemen bu düzeni ancak kadınlarla birlikte değiştirebiliriz. Seçeneksiz değiliz; birlikte, Üçüncü Yol’da, Demokratik Cumhuriyet’e! Biz kadınlar ne demokrasiyi ortadan kaldıran Cumhur İttifakı’na ne de vesayetçi geçmişi özleyen eski anlayışlara mecburuz. Büyük seçenek önümüzde; partimizin Üçüncü Yol’u kadınların özgürlük yürüyüşünün yoludur. Hayatın içinden, özgürlükçü ve demokratik bir cumhuriyet için biz hazırız! Bizi yok sayan, karar mekanizmalarından dışlayan, evlere kapatan, yaşamımıza müdahale eden, bedenimizi ve emeğimizi sömüren gaspçılara ‘artık yeter’ demek için ayağa kalkıyoruz. Söz, ifade, örgütlenme ve barışçıl eylem yapma özgürlüğünün önündeki bütün engelleri kaldıracağız. Sözümüzü, düşüncelerimizi, kararlarımızı, eylemlerimizi yargı şiddetiyle bastırmak isteyenlere karşı mücadele ediyoruz. Çağrımız rantçı, tekçi ve cinsiyetçi siyasetlere karşı toplumumuzu kadın özgürlükçü ve eşitlikçi partimizin rengârenk yapraklarıyla yeniden örmeye. Kadınların dayanışmasından ve mücadelesinden öğrendiklerimizle eşit ve özgür bir toplumu hep birlikte inşa edeceğiz. Gücümüz, inancımız, umuduz var! Hayatlarımız hakkında kendimiz karar almak için kadınlarla değiştiremeye geliyoruz!” denildi.
“GÜÇLÜ DEMOKRASİ ÇOĞULCULUKLA MÜMKÜN”
Güçlü demokrasinin kadın özgürlüğü ve çoğulculuğun temsiliyle mümkün olduğuna işaret edilen beyannamede, “Biz kadınlar güçlü bir demokrasi için eşitliğin, katılımcılığın, çoğulculuğun ve yerelin esas alınması gerektiğini biliyoruz. Yürüyüşümüz demokrasi ve eşitliğe doğrudur! Partimiz ile meclis; kadınların, emekçilerin, halkların, gençlerin, LGBTİ+’ların, engellilerin, çocukların, kültürlerin, inançların, tüm ezilenlerin meclisi olacak. Meclisi herkesin kendini kendi kimliği, dili ile ifade edebildiği çoğulcu bir yapıya kavuşturmaya geliyoruz!. Tekçi ve merkeziyetçi iktidarlar yönetiminde toplumun maruz kaldığı baskıya karşı yerelin öz gücüyle birlikte yürüyoruz. Belediyelere atandıktan sonra ilk icraatı kadın kurumlarını kayyımlara karşı “Kadın düşmanı kayyımlar gidecek!” mesajı verilen beyannamede, “Yerellerin geçmiş deneyimlerini, emeğini ve öz gücünü yok sayarak toplumu savunmasız bırakan kayyımlar, önce kadın çalışmalarımızı hedef aldı, kadın kurumlarımızı kapattı. Oysa kadınların, çocukların, yaşlıların, engellilerin, kısacası tüm toplumun ihtiyaçlarını sokaklarda, mahallelerde, yaşamın içinde olan biz kadınlar en iyi biliriz. Bu yüzden kayyım siyasetini reddediyoruz. Kadınların aktif katıldıkları ve örgütlendikleri yerel demokrasiyi adım adım inşa ediyoruz. 6 Şubat depreminin ilk üç gününde bölgeye bir vinç dahi gönderemeyen AKP-MHP iktidarına karşı yerel demokrasiyi tesis etmek ve kayyımlara son vermek için geliyoruz!” ifadelerine yer verildi.
“EŞ BAŞKANLIK MOR ÇİZGİMİZDİR”
Eş başkanlık sisteminin kadınların mor çizgisi olduğunun altını çizilen beyannamede, “Yaşasın birlikte eşit yönetim!” sloganına yer verildi. Devamında ise, “Nasıl ki yaşarken birlikteyiz, yönetirken de birlikte olacağız! Tarihsel büyük kazanımımız olan eş başkanlığı savunmaya devam ediyoruz! Eşit temsiliyet ve katılım için eş başkanlığı siyasetin ve yönetimlerin bütün kademelerinde uygulayacağız. Kadınları bir yönetim ve karar verme iradesi olarak gören partimiz ile eşitliğe doğru yürümek için geliyoruz!” diye belirtildi.
“KADINLARIN OLMADIĞI ANAYASA’YA HAYIR!”
Kadınların ve kadınların belirleyiciliğinin olmadığı Anayasa’ya “hayır” diyerek, “Bütün kimliklerin, dillerin, inançların tanındığı ve güvence altına alındığı demokratik anayasa için birlikte çalışacağız. Eşit yurttaşlık temelinde özgür bir şekilde yaşamak için demokratik bir anayasayı kadınlarla birlikte, kadınların hayatları, talepleri, hayalleri ile hazırlamak için geliyoruz!” vurgusunda bulunulan beyannamede “Erkek adalet değil, gerçek adalet!” başlığında ise şu ifadelere yer verdi: “Mahkeme salonları şiddet faillerini ve katil erkekleri yargılayan yerler değil, kadınları yeniden şiddete maruz bırakan yerler haline geldi. Kadınları katleden erkeklere tahrik ve iyi hal indirimleri veriliyor. Kadın katilleri ellerini kollarını sallayarak sokaklarda gezerken kadın özgürlüğü için mücadele eden kadınlar hapsediliyor. Kadınların ihtiyaçlarını ve hakikatlerini esas alan yeni bir adalet anlayışı için gerekli tüm adımları atacağız. Gerekli düzenlemeler yapılarak, KHK’li emekçilerin, Barış Akademisyenlerinin işlerine iadesini, siyasi tutsak kadınların serbest bırakılmasını, siyasallaşmış yargı şiddetiyle yurt dışında yaşamak zorunda bırakılanların geri dönmesini sağlayacağız. Kadınların ve tüm toplumun haklarının korunması için tarafsız ve bağımsız yargı ve gerçek adalet için geliyoruz” ifadelerine yer verildi.
“ASRIN FELAKET İKTİDARINI DEĞİŞTİRECEĞİZ”
Kadınların; erkek-devlet şiddeti, kadın yoksulluğu, özel savaş politikaları, nefret suçlarına son vereceği, özgürlükçü laiklik, engelsiz bir yaşam ve sosyal hakların sağlanması için “Asrın felaket iktidarı” olarak tanımladıkları AKP iktidarını değiştireceği vurgulanan beyannamede, doğa düşmanı politikalara son verileceği, özgürlükçü laik bir eğitim sisteminin hayata geçirileceği, eşit, ayrımsız ve ayrıcalıksız sağlık hakkının sağlanacağı, savaşsız ve sınırsız bir yaşamın inşa edileceği belirtildi.
Kadınların yalnız olmadığı, birlikte değiştireceği belirtilen beyannamenin sonuç bölümünde “Direnişten isyana, isyandan inşaya; kadın dayanışması ile değiştirmeye geliyoruz” başlığı altında şu ifadeler yer aldı:
“Erkek egemenliğine, kapitalizme, erkek-devlet şiddetine, emek sömürüsüne, yoksulluğun kadınlaşmasına, yaşam alanlarımızı yok eden ekolojik kırıma karşı biz kadınlar dünyanın her yerinde kendi geleceğimizi inşa ediyoruz. Dayanışma ağlarını örgütleyerek; ülkelerden ülkelere, köylerden ilçelere, beldelerden kentlere dayanışma köprüleri kurarak güçleniyoruz. Depremi felakete dönüştüren AKP-MHP iktidarına karşı kadınlar olarak ülkenin her yerinden ‘Yalnız değil, birlikteyiz!’ diyerek, yaşamı birlikte örmek için yollara düştük. Öldüren merkeziyetçi iktidara karşı yaşamın her alanında güçlü bir toplumsal dayanışma ile felaketlerin üstesinden gelmek için hep birlikte çalışıyoruz. Şimdi yaşamı birlikte özgürleştirme zamanı! Şimdi jin jiyan azadî zamanı! Buradayız! 2023 baharında Demokratik Cumhuriyet’e kadınlarla birlikte yürüyoruz! Sözümüzle, zılgıtımızla, umudumuzla, gülüşümüzle Hep birlikte değiştirmeye geliyoruz! Buradayız kadınlarla değiştireceğiz.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.