PİRHA – Adıyaman’da seçim büro açılışına katılan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Mevcut iktidarın 20 yıllık yürüttüğü politikalar karşısında en çok bedel ödeyenin Kürtler ve Aleviler olduğunu söyledi. Depremle beraber depremin acısını da en derin yaşayanların kadınlar olduğunu belirten Uçar, seçim güvenliğine de değinerek “Biz önlemimizi aldık. Halkımız müsterih olsun, kazandık” dedi.
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Adıyaman’da seçim bürosu açılışında PİRHA‘ya konuştu.
“EN ÇOK BEDEL ÖDEYEN KÜRTLER VE ALEVİLER”
Deprem, kadın mücadelesi ve seçim güvenliğine değinen Uçar, “Deprem bölgesinde yas ve acı çok taze. Ama bu yas ve acının bir isyana ve öfkeye dönüştüğü de kesin. Bugün büro açılışında gördüğümüz kalabalık da bunun göstergesidir. Mevcut iktidarın 20 yıllık yürüttüğü politikalar karşısında en çok bedel ödeyen Kürtler ve Aleviler. Biz de bir Kürt ve Alevi şehrindeyiz. Dolayısıyla bu politikalar karşısında bugüne kadar yürütülen bu mücadele belli ki bugün 14 Mayıs seçimlerinde başka bir merhaleye dönüşecek. Bu da tek adam rejiminin aslında bugüne kadar yürüttüğü politikalarla mahkum edilip değiştirilmesi ve dönüştürülmesi yönünde gözüküyor” dedi.
“DEPREMİN ACISINI DAHA ÇOK KADINLAR YAŞIYOR”
Depremin acısını belki de en derin yaşayanların kadınlar olduğunu belirten Uçar şöyle devam etti:
“Depremde yaşadıkları kayıplar hem deprem sonrası üstlenmek zorunda kaldığı bakım yükümlülüğü hem zaten kadına yönelik şiddetin tavan yaptığı ülke koşullarında çadır kentlerde olmak ya da dışarıda kalma meselesinin yarattığı şiddet, bunların hepsi aslında kadınların yaşamış olduğu toplumsal cinsiyet eşitsizliği depremle birlikte daha çok açığa çıktı. Buna müteakip sadece kadınlar açısından değil, deprem bölgesinde yaşayan bütün insanların seçime dönük mutlaka bir tepkisi olacak. Burada göç çok yaşandı. Bizler Yeşil Sol Parti olarak göç edenlerin ve burada kalanların kullanacağı her oyun çok kıymetli olduğunu biliyoruz. Ve yurttaşların sandığa gitmesi için elimizden geleni yapma konusunda bir hazırlığımız var.”
“KADIN MÜCADELESİ, YEŞİL SOL PARTİ İLE HAYAT BULACAK”
Uçar, AKP-MHP iktidarının 20 yıllık varlığını kadın düşmanlığı üzerine kurduğunu söyleyerek mevcuttaki Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı hakkında şunları söyledi:
“Kadınlar açısından ise mevcut AKP-MHP iktidarı 20 yıllık varlığını en çok kadın düşmanlığı üzerine kurmuş oldu. Kadın cinayetlerinin, kadına yönelik şiddetin tavan yaptığı bu süreçte kadınların refleksi de aslında kendisine düşmanlık eden politikalar karşısında yeniyi, kadın mücadelesini, özgürlüğünü savunan, haktan olacaktır. Hem İstanbul Sözleşmesi’ni 6284’ü seçim pazarlığı olarak yapma bence Türkiye’deki bütün kadınlar açısından çok iyi bir referans. “İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlüğe koyup tek adam rejimini yürürlükten kaldıracağız” sloganıyla da hayat bulacak bir süreç gibi duruyor. Beyannamemizde kadın bakanlığı var. Mevcutta bir Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı var ama kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesine dair geliştirici, kapsayıcı, sahiplenici hiçbir tutumu yok. Tam tersine konumlandığı yer hem erkek egemenliği hem de erkek devlet şiddetini koruyan ve onun sınırlarında kalan bir pozisyonda. Bizim açımızdan bütün kadınların taleplerinin dile getirilebildiği, bu taleplerin hayata geçirilebildiği bir bakanlık çok kıymetli. Kadın mücadelesinin aslında yükselttiği bir talep bu. Umuyoruz ki Yeşil Sol Parti ile de hayat bulacak.”
“HALKIMIZ MÜSTERİH OLSUN”
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Hazırlıklı bir sürecimiz var” diyerek seçim güvenliği konusunda da, “Seçim güvenliği bizim açımızdan ilk aşama olarak herkesin sandığa gidip oyunu kullanması. İkincisi oyuna sahip çıkması. Üçüncüsü biz Yeşil Sol Parti olarak ilk defa seçime girdiğimiz için resmi olarak sandık görevlisi veremiyoruz. Ama müşahit arkadaşlarımızla seçim güvenliğini sağlayacağız. Seçim güvenliği ile ilgili çalışma yürüten sivil toplum kuruluşları var. Onlarla iletişim halindeyiz. Ama toplamında değiştirmek istediğimiz bu tek adam rejimi karşısında muhalefette yer alan bütün partilerle de seçim güvenliği konusunda yan yana gelebilme esnekliğimiz var. Dolayısıyla hazırlıklı bir sürecimiz var. Bizim alacağımız seçim sonucu bence en kıymetli seçim güvenliği olacak. Seçimlerin iptal edilmesi, seçim sonuçlarının kabul edilmemesine bile cüret edemeyecek bir sonuçla çıkacağımızdan eminiz. O yüzden biz önlemimizi aldık. Halkımız da müsterih olsun, kazandık.”
Rohat EMEKÇİ- Murat Kamil DEMİR/ADIYAMAN
Yoruma kapalı.