Alevi Haber Ajansi

Yeşil Sol Parti Adayı Seylan: Gar Katliamı’nın aydınlatılması için mücadele edeceğim-VİDEO

PİRHA – Yeşil Sol Parti’den Ankara Milletvekili Adayı olan İhsan Seylan, seçilmesi halinde 10 Ekim Gar Katliamı’nın arka planının aydınlatılması için mücadele yürüteceğini belirtti. Seylan, “Ahmet Davutoğlu’nun ‘7 Haziran ile 1 Kasım arasında olanları söylersem yer yerinden oynar’ söylemi beni siyasete yaklaştırdı” dedi.

Yeşil Sol Parti’nin 14 Mayıs’ta yapılacak seçimler için Ankara’dan gösterdiği adaylardan birisi de Siyasetçi İhsan Seylan oldu. Aslen Erzurumlu olan Seylan, Ankara 2. Bölge 1. Sıra adayı olarak yarıştaki yerini aldı.

2018 seçimlerinde Ankara 1. Bölge’den bir milletvekili çıkarabilen HDP, şimdi Yeşil Sol Parti ile bu sayıyı arttırabilmenin yollarını arıyor.

HDP’nin 2018 seçimlerinde 2. Bölge’den aldığı oy miktarı 45,198 olmuştu. 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde Ankara 2. Bölge’den TİP’in de aday göstermesi, “Yeşil Sol Parti’nin milletvekili çıkarma ihtimalini zayıflatır” yorumlarını doğurdu.

Yarışın bir hayli güçlü olacağı 2. Bölge’nin genç adaylarından İhsan Seylan ile adaylık sürecini konuştuk.

“HALEN EVLERİNDEN ÇIKAMAYAN ANNELER VAR”

Erzurum’un Tekman ilçesinde “iklimi sert bir köyde, 1982 yılında doğdum” diyen İhsan Seylan, yatılı ilköğretim okullarında okuduktan sonra lise eğitimini de yine Erzurum’da yatılı okulda tamamlamış. Üniversite eğitimini ise Ankara Üniversitesi’nde yaptığını anlatan Seylan, sonrasında yurt dışında da çeşitli eğitimler görmüş.

Eğitim sürecinin ardından sivil toplum örgütlerinde çalışmalar yürüttüğünü anlatan İhsan Seylan, “İster istemez politikanın hep merkezinde olduk” diye de ekledi. “Politika, doğduğumuz coğrafyanın getirdiği bir kader-keder denklemi” diyen Seylan, politik mücadelesine yönelik şunları ifade etti:

“Politikada biraz daha görünür olup, alanda kendimi ifade etmeye başladığım süreç belki de Türkiye’de birçok kişi için olduğu gibi benim için de 10 Ekim Gar Katliamı sonrasında oldu. O katliamın maalesef ateşi bizim de olduğumuz bir merkeze düştü. Ailemden birini ve çok sayıda yakın dostlarımı kaybettim. Adli Tıp kapısında günlerce beklemenin ardından ciddi manada psikolojik olarak yorulduk. O süreç, hayatta mücadele alanının birçok boyutu olduğunu, sadece bir alana daraltmanın ya da sivil toplumdaki gündelik koşuşturmanın çok üstünde bir şeyler yapmak gerektiği gerçeğini ortaya koydu. Sonrasında 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’ni kurduk ve eş başkan olarak görevde bulundum. Türkiye’de gündemin çok hızlı değişiminden dolayı bazen çok büyük acılar maalesef unutulabilecek boyutta oluyor ki Gar Katliamı’ndan birkaç gün sonra 7 Haziran’ın yenilenen seçimi oldu. Dolayısıyla seçim gündemine geçildi. Bugün 8. yılında olmamıza rağmen 30’dan fazla tedavisi süren yaralı var. Halen yatağa bağlı durumda olan arkadaşlarımız var. Halen evlerinden çıkamayan anneler var.”

“ÖTEKİLERİN YANINDA OLAN PARTİ”

İhsan Seylan, aynı zamanda İnsan Hakları Derneği yönetiminde de yer aldığını belirterek, Gar Katliamı’nın unutulmaması adına belgesel çalışması yürüttüğünü de anlattı. “Ankara’nın Karası/Qîra Enqerê” belgeselinin hem yapımcı hem de yönetmenlerinden biri olduğunu belirten Seylan, “Kürtler, Aleviler, ötekiler anlamında birçok sivil toplum çalışmasının içerisinde olmaya çalışıp, konferanslar ile katkı ve destek sağlamaya da çalıştım” dedi. Seylan, politik mücadelesinde 10 Ekim Gar Katliamı’nın bir tür “dönüm noktası” olduğunun altını çizerek “Siyasete bu denli yaklaşımımın, karar verme durumumun nedeni Ahmet Davutoğlu’nun ‘7 Haziran ile 1 Kasım arasında olanları söylesem yer yerinden oynar’ söylemiydi. Biz o süreçte 10 Ekim Derneği olarak Davutoğlu hakkında suç duyurusunda bulunduk. Dolayısıyla bunun Türkiye’nin birçok gündemi içinde kaybolmaması için mücadele yürüttük. Ötekilerin yanında olan Yeşil Sol Parti’nin hem söylemi hem duruşu bizi çok mutlu etti. Bu söylem üzerinden biz de buradayız” diye konuştu.

“HALKTA ÇOK CİDDİ BİR HEYECAN VAR”

İhsan Seylan, seçim propagandası amacıyla sahada nasıl bir dil kullandığını da anlattı. Seylan, “Türkiye’deki hak arayışı mücadelesi henüz pratikte bir sonuca dönmediği için geçmişin sorunları bugün de aynı şekilde dile getiriliyor” dedi. Seylan, yurttaşların artık ekonomik krizi de çokça gündemde tuttuğunu işaret ederek şöyle devam etti:

“Türkiye’de sorunlara çözüm geliştirilmediği gibi 4 yıl önceye kıyasla bir yığın yeni sorunlarla sokağa iniyoruz. Türkiye’nin birkaç nesildir sürdürülen sorunları ile birlikte güncel konuları da dile getiriyoruz. Dolayısıyla gündemin çok ciddi anlamda ekonomi olduğunu da görüyoruz. Ekonomi hep çok önemli gündem oluyor. Ama artık bıçak kemiğe dayandı. Dolayısıyla ekonominin çokça altının çizildiği bir durum var. Ve artık halkta bir bunalmışlık, seslerinin dinlenilmediği durumu söz konusu. Padişahın yatağının perdeleri o kadar artık gözünü karartmış ki sokağı göremiyor!

İktidarın artık halktan kopuk olduğu, üstenci bir yol izlediği gerçeği var. Bütün seçim kampanyalarını sadece tekelleştirdiği yandaş bir medya aracılığı ve ekonomik gücün getirdiği iletişim araçları üzerinden bir bombardımanla sürdürüyorlar. Şu anda sokakta çok bulunamıyorlar. Ama halkta çok ciddi bir heyecan var. Çünkü çok daha büyük bir kararlılık var. Eskiden kararsız seçmen durumu daha yüksekti, şu süreçte gördük ki ‘bunlar gidecek’ deniliyor. Bu ekonomi ile bu iş artık gitmiyor, değişim şart. Bu konuda da Yeşil Sol Parti’ye de inanılmaz bir teveccüh var. Bizler de sahada, her yerde kime oy vermeme noktasından ziyade herkesin, oyunu Yeşil Sol Parti’ye vermesinin nedenlerini anlatmaya çalışıyoruz.”

“HAK TEMELLİ MÜCADELE NOKTASINDA ŞEKİLLENECEĞİZ”

İhsan Seylan, Meclise girmesi durumunda, en başta 7 Haziran-1 Kasım sürecini sorgulayacağının altını çizerek “Ama mücadeleyi sadece bir yere odaklamak diğer insanlarımıza haksızlık olur. Merkezinde 7 Haziran ile 1 Kasım arasında işlenen cinayetlerin sorgulanması konusu ile birlikte ayrıca o kadar çok kadın cinayeti, çocuklara yönelik zulümler ve başka konular var ki kısacası hak temelli mücadele noktasında şekilleneceğiz. Meclis de bir mücadele alanıdır. Dolayısıyla ona göre bir yol izleyeceğiz” diye konuştu.

“BU SORUNUN TAMAMLANACAĞINI BİLİYORUZ”

Seylan, Yeşil Sol Parti listelerindeki kadın aday oranının yüzde 40’ta kalması ve Alevi toplumunu temsilen isimlerin ne derece yeterli olduğu konusunu da şu sözlerle değerlendirdi:

“Kendimi, hayatta konumlandırdığım nokta; zaten ötekilerin omuz omuza yürüdüğü, sesini çıkaramayan insanların ses çıkardığı bir noktadır. Kadın aday oranı ve Alevi örgütlerini temsilen eksikleri, kendi aramızda da dile getirdik. Dolayısıyla halen devam eden bir süreç var. Resmin tamamında bu sorunun tamamlanacağını biliyoruz. Geleneği, felsefesi ve söylemi bu noktada olan bir partinin, bu eleştirileri gördüğünü, bunu içselleştirdiğini ve özeleştiri yaptığını da biliyoruz.”

“BARIŞ İÇİN YEŞİL SOL PARTİ”

İhsan Seylan son olarak yurttaşların neden Yeşil Sol Parti’ye oy vermesi gerektiğini ise şu sözlerle anlattı:

“Eğer bir sorun çözülmüyor ve onun tekrarını yapıyorsanız, aslında sorunu tekrar dile getirmiş oluyorsunuz. Yani tekrara düşmemiş oluyorsunuz. Kadının, çocukların, ötekinin, bütün dillerin, bütün kültürlerin bin bir çiçekli bahçe şeklinde olduğu bir dünya hayalinin mümkün olduğu biliyoruz. Amaçlananın sahada karşılığı olduğunu, beraber yürüdüğümüz insanların tamamının farklı diller, kültürlerdeki insanlar olduğu; bütün inançlara saygılı, bütün ötekileştirici dillere karşı bir tutum olduğu için Yeşil Sol Parti tercih edilmeli diyoruz. Doğayı, insanı koruduğu için Yeşil Sol Parti… ‘Katliamlar bir daha yaşanmasın’ söylemi için Yeşil Sol Parti… Buranın felsefesi barıştır, hakikaten barış için Yeşil Sol Parti…”

Eren GÜVEN/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak