Kayyum atamasından önce bölgenin kültür merkezi olması yönünde önemli çalışmalara imza atan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı bünyesindeki sanatçıların çalışmaları kayyum ataması sonrası sekteye uğradı. Birçok sanatçı kültür çalışmalarından alınarak farklı birimlere verilirken, yine belediye tarafından büyük yatırım sonucu 17 dönümlük alan üzerine yapılan devasa büyüklükteki kültür ve kongre merkezi olan Çandamed’de, belediye eş başkanlarının görevden alınarak tutuklanması sonrası belediyeye atanan kayyım nedeniyle kültür ve sanat çalışmalarına başlanamadı.
Kış aylarında kentin en büyük etkinlikleri olan tiyatro ve film festivalleri de bu nedenle alternatif mekanlarda gerçekleştiriliyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde oyunlarını sergileyen şehir tiyatrocuları, kayyumun “güvenlik” gerekçesini göstererek sahneyi yasaklaması ve şu anki kültür merkezinin teknik sorunlarının giderilmemesi nedeniyle çalışamaz hale geldi. Aynı zamanda Çandamed’in sinema biriminde eğitim veren, yönetmenliğini yaptığı “Babamın Sesi” filmi ile büyük başarı elde eden ödüllü Alevi Yönetmen Zeynel Doğan, Dihaber’e çalışmaları önündeki engelleri anlattı.
“KAYYUMLA ÇALIŞMAYI REDDEDİYORUM”
Halkın seçtiği belediyelere atanan kayyımları antidemokratik bir uygulama olarak değerlendiren Doğan, özgür bir ortam olmadığını belirterek kayyımla çalışmayı reddettiğini dile getirdi.
Belediye binasının polis ve zırhlı araçlarla kapatılması, çalışanlarının giriş çıkışlarda arandığı bir atmosferde çalışılamayacağının altını çizen Doğan, “Böyle bir müdahalenin olduğu yerde kimse sanattan, sanatçıdan, özgürlükten bahsetmesin. Halkın seçtiği belediye başkanları alınıyor, belediyeye seçilmemiş biri geliyor. Bambaşka bir siyasi süreç başlıyor ve buna denk gelen bir pratik süreç başlayacak bunu hissettikten sonra insan ne kadar o belediyenin bir parçası olduğunu hisseder ve ne kadar böyle bir belediyeyle çalışmak ister. Benim çalışmaya başladığım belediye bu belediye değildi. Biz bundan sonraki çalışmaları Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin demokratik ruhuna denk bir çalışma olacağını düşünmüyoruz. Bundan sonra kültürel, sosyal ve sanat çalışmalarının yerelin taleplerine denk yürüyeceğini sanmıyorum. Ne kadar kendi oyununu yapacak? Ne kadar Kürtçe oyun yapılacak? Nasıl filmler oynayacak bu salonlarda belli değil” diye konuştu.
AMED FİLM FESTİVALİ ASKIYA ALINDI
Bir belediyenin, kimliğini ve rengini kültür sanat çalışmalarıyla belli ettiğini vurgulayan Doğan, kayyumun ilerleyen dönemlerde kendi alanlarına müdahale edeceğini öngördüğünü belirterek, birçok çalışmalarının bu nedenle yarıda kaldığını söyledi. Bu nedenle Amed Film Festivali’nin de askıya alındığı bilgisi veren Doğan, şunları söyledi:
“Bizim orda öngördüğümüz şey Amed Film Merkezi’ni kurmaktı. Salonlarda film gösterimleri olacaktı, festivaller düzenlenecekti, aynı zamanda atölyelere vesile olacak bir mekandı. Bu bizim yerel yöneticilik sürecinin bir parçası olarak olgunlaşmış bir projeydi, deneyimlerimizi somutlaştıracağımız bir çalışmaydı. Biz bu mekanı film festivali için merkez yapmak istiyorduk. Şimdi ben bu bünyede film festivali yapmak istemiyorum. Çünkü bu belediyenin hiçbir şey olmamış gibi çalışmalarına devam etmesine karşıyım. Amed Film Festivali’ni, 9-18 Aralık tarihleri arasında organize etmeyi düşünüyorduk. Bu festivalin hiçbir şey olmamış gibi Amed Büyükşehir Belediyesi’nin eliyle yapılmasına karşıyım. Bunun bir parçası olmak istemem. Amed Film Festivali’ni belediye bünyesinde yapmayacağız. Salonlarında düzenli bir film gösterim programı yapacaktık. Birçok sanatsal film sinema salonlarında yer bulamıyor. Biz bu filmleri burada insanlarla buluşturmayı düşünüyorduk, gişe filmleri dışında şu haliyle buradaki salonları açamadığımız için bu filmleri gösterecek mekanlar da yok. Görünen şu ki şov belediyeciliği yapacaklar, insanların gözünü boyayan, içi boş, ayakları yere basmayan, kısa vadeli işlerle yılların birikimini yok edecekler. Ben de böyle bir belediyeyle çalışma konusunda kendimle barışık değilim, belediyeyle barışık değilim. Bize tırnak içinde özgür bir ortam sunsalar da şu antidemokratik adımdan sonra bu atmosferde çalışmalarımıza adapte olamıyoruz.”
“SANATSAL FAALİYETLERİMİZİ KOMÜNLERİMİZDE YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Ak Parti’nin eline geçirdiği kültür kurumlarını daralttığını ve muhafazakarlaştırdığını söyleyen Doğan, bu nedenle özgür sanata dair birçok şeyin kırıldığını vurguladı. Bu antidemokratik durumu kabul etmediklerini ve karşı olduklarını, fakat çalışmalarına devam edeceklerini, halka sanatsal hizmetlerini sürdüreceklerini belirten Doğan, bunun yöntemini ise şöyle özetledi: “Filmlerimizi, tiyatrolarımızı tüm sanatsal faaliyetlerimizi kendi oluşturduğumuz komünlerimiz de yapmaya devam edeceğiz ve bu yönlü çalışmalarımız var.”
“KAPATILAN BELEDİYELERİMİZİ DE TV VE GAZETELERİMİZİ DE GERİ ALACAĞIZ”
Kayyımla birlikte oluşan koşullar değişmediği sürece kültür merkezindeki çalışmalarını durdurduğunu aktaran Doğan, yeniden film merkezi olarak çalışmalarını yürütmenin şartı olarak ise halkın seçtiği belediye başkanlarının serbest bırakılması, kayyımın gitmesi ve daha özgür bir ortamın yeniden oluşturulması olarak dile getirdi. Doğan, “Biz AKP’nin bu uygulamalarla sonuç alamadığını gösterecek tutum ve davranışları sergilemeliyiz. Her şeyin telafisi olur. Belediyemizi de eş başkanlarımızı da kapanan TV ve gazetelerimizi de geri alırız. Fakat tek bir gidici vardır o da AKP ve onun faşist diktatör sistemidir” ifadelerini kullandı.
Yoruma kapalı.