PİRHA – Tarihçi Yazar Ali Kaya, Suriye’deki Alevilere yönelik şiddet eylemlerini kınayarak “Münferit gibi gösterilen ama Alevilere karşı sistematik olarak yapılan sindirme, öldürme ve gasp girişimlerine karşı tüm demokrat kurumlar mücadele etmelidir” dedi.
Tarihçi Yazar Ali Kaya Suriye’de Alevilere yönelik yapılan katliama dikkat çekerek tüm kamuoyuna mücadele çağrısında bulundu.
“ALEVİLERİN SİYASAL BİR HEDEFİ YOKTUR”
Tarihçi Yazar Ali Kaya, Türkiye’de son dönemlerde ‘Siyasal Alevilik’ kavramının ortaya atıldığını, Aleviliğe yönelik şiddeti çağrıştıran bu kavramın ayrışmalara, ötekileştirmelere, dışlamalara yol açan çok tehlikeli bir kavram olduğunu belirterek “Oysa Alevilerin siyasal bir hedefi yoktur. Kendi inançlarını yaşatmak amacıyla inançlarını sürdürüyorlar” dedi.
Yazar Kaya, Siyasi İslam içinde olan kökten dinci, şeriat özlemi içinde olanların, siyasi emellerini gizlemek amacıyla ‘Siyasal Alevilik’ kavramını ortaya attıklarını da ileri sürerek şunları söyledi:
“Bu söylemler de Selefi Vahabi özlemi içinde olanların Türkiye’de şeriat sistemi kurmaya çalışanların art niyetli söylemleridir. Kesinlikle buna karşı çıkılması lazım. Toplumun huzurunu kaçıran bu anlayışlarla mücadele etmekte fayda var.”
“DEVLETİN HTŞ İLE GÖRÜNTÜ VERMESİ BÜYÜK TALİHSİZLİK”
Kaya, devletin HTŞ gibi terörist hareketlerle görüntü vermesinin de büyük talihsizlik olduğunu dile getirdi. Kaya, devamında şunları ifade etti:
“Alevi toplumu olarak biz Suriye’nin birlik ve bütünlüğünden yanayız. Oradaki halkın kardeşçe yaşamasından yanayız. Suriye’de son dönemde Baas üzerinden kesilecek faturanın tamamı Alevilere yüklenmektedir. Bu da çok tehlikeli bir boyuta ulaşmıştır. Baas sürecinin kaymağını yiyen kesim dahi kendi sorumluluğunu üstlenmek yerine mezhepçi bir söylemle sürecin günahlarını ve sorumluluğunu Alevilere yüklemektedir.”
“BUNLAR TARİHİ SİLME OPERASYONLARIDIR”
Kaya, yerel kaynaklardan aldığı bilgileri de paylaşarak üç bin Alevinin ölümle yüz yüze olduğunu şu sözlerle anlattı:
“Yerel kaynaklar, insanların bilinmeyen yerlere götürüldüğü, haber alınamayanların sayısının hayli fazla olduğu, sokak ortasında infazların arttığı, hırsızlık, gasp, insan kaçırma ve tecavüzlerin hayli fazla olduğunu bildiriyor. Yakın zamanda aldığım bir habere göre de Halep’ten 70 kilometre uzakta 3 bin kişinin dağlara kaçtığı ve çocukların yollarda öldüğü hatta çocukların yemek, yaşlıların da ilaç bulamadıklarını, 3 bin Alevinin orada öleceği bilgileri gelmeye başladı. Özellikle terörist grupların Alevilere karşı önyargılı davranıp şiddet uyguladıkları da aşikardır. Bu terörist gruplar, özellikle dini mezhepler ve farklı inanç gruplarının kutsallarına el uzatmaya başladı. Özellikle Hasibi’nin mekanına yaptıkları saldırıyı bende kınıyorum. Aleviler her türlü şiddete karşıdır, bu anlamda her türlü terör eylemlerine karşıdır. Bu operasyonlar tarihi silme operasyonları olarak adlandırılabilir. Medyadaki Esad rejimi ya da Nusayri rejimi kavramları doğru değildir. Nusayriler Alevidir. Emevi Cami hiçbir dönem kapanmamasına rağmen medyada kapalıymış gibi gösterilip fitne fesat yaratmaya çalışılıyor. Emevi Camisinin etnik inanç gruplarına karşı fitne merkezi olmasına müsaade edilmemelidir.”
MÜCADELE ÇAĞRISI
Münferit gibi gösterilen ama Alevilere karşı sistematik olarak yapılan sindirme, öldürme ve gasp girişimlerine karşı tüm demokrat kurumların mücadele etmesi gerektiğini de kaydeden Kaya, kamuoyuna şu çağrıda bulundu:
“Tüm dünyada ve gerek medya üzerinde gerekse resmi kurumlar üzerinde yapılacak her türlü baskı ve kamuoyu baskısı bu faaliyetlerin sonlandırılması için tüm kurumların bir çaba içerisine girmesi gerekir. Orada bir cinayet işleniyor, bir katliam yaşanıyor bu katliamlara karşı mücadele etmek gerekir. Son dönemlerde özellikle CHP gibi muhalif partilerin bu konuda ortaya bir tepki koymamaları esef vericidir. Demokratım, sosyalistim, insanım diyen herkesin bu katliamlara seyirci kalmaması lazım. Hükümetin de bu konuyu sahiplenmesi gerekir ve bu katliamın daha fazla büyümemesi için tedbir alınmasında fayda var.”
Devrim FINDIK – Eren GÜVEN/İSTANBUL
Yoruma kapalı.