PİRHA – Araştırmacı Yazar Mehmet Kabadayı, Alevi asimilasyonunun üç unsur üzerinden yapıldığını işaret ederek, “Sizi tanımayan bir iktidar ile neden cemevi açılışı yapıyorsunuz?” diye sordu. “Asimilasyon, devlet-iktidar ve Alevi kurumları içindeki ‘Bizim içimizdeki bizler’ tarafından yapılıyor” diyen Kabadayı, ekledi: Asimilasyon, mezarlarımızda, Hakk’a yürüme erkanlarımızda ve cem erkanlarımıza yansıdı. Mesela Ocakzadelerin, pirlerin mezarlarında ‘ruhuna fatiha’ yazıyor. İşte asimilasyon, benzeşme bu.
Çorum’un Alaca ilçesindeki Kürt ve Alevi köylerindeki asimilasyon hız kesmeden devam ediyor. Kavli Aşireti ve Şıh (Şıx) Çoban Ocağına bağlı olan Alevi-Kürt köylerinden birisi olan Büyük Keşlik köyü de asimilasyon politikalarının merkezinde olan bölgelerden birisi.
Araştırmacı Yazar Mehmet Kabadayı’nın da doğup büyüdüğü köy olan Büyük (Nesimi) Keşlik köyündeki baskı politikalarını konuşmak üzere bölge halkı tarafından bilinirliği yüksek olan Nesimi Dede Türbesi önünde bir araya geldik.
Köy mezarlığı içerisinde yer alan Nesimi Dede Türbesinin civarında birçok pir ve Yol hizmetkarına ait mezarlıklar da bulunuyor. Ancak göze çarpan ilk husus, 1980 yılı sonrası yapılan mezarlıklardaki değişim oluyor. Çorum Katliamı ve 1980 darbesinin ardından mezarlıklardaki Alevi özgünlüğü yok edilerek tek tip yapılar belirmeye başlıyor.
“ÖRNEK OLSUN DİYE MEZAR TAŞIMIZI DEĞİŞTİRDİK”
Yazar Mehmet Kabadayı, bu değişimi “Aleviler 100 yıldır Osmanlı döneminde olduğu gibi Cumhuriyet döneminde de devletin her kurumunun kıskacı altında asimile edilmeye devam ediyor” diye özetliyor. Mehmet Kabadayı, Alevi inancının özellikle cemevleri üzerinden kontrol altına alınmak istendiğini vurgulayarak mevcut asimilasyona şu sözlerle dikkat çekti:
“Bu bölgede yaklaşık 20 köyün üzerindeyiz. Şıx Çoban evlatlarının bir kolu olan Nesimi Dede kolu Büyük Keşlik köyünde yaşıyor. 1980’ler sonrasında şehirleşme ve Çorum Katliamı ile beraber Çorum’a ve Avrupa’ya yoğun göç söz konusu. Ancak köyümüzde hiçbir zaman hizmetler; Görgü Cemi, Abdal Musa Birlik Cemleri eksik olmadı. Köyümüzün bir diğer özelliği de ziyareti olması sebebiyle yazın devamlı Türkiye’nin dört bir yanından insanlar gelir. Ancak Aleviler üzerindeki asimilasyonu anlatacak olursak bunu mezarlıklarda görebiliyoruz. Asimilasyon benim köyümde de 3 koldan devam etti. Bu asimilasyon, mezarlarımızda, Hakk’a yürüme erkanlarımızda ve cem erkanlarımıza yansıdı. Mezarlardaki asimilasyon benzeşme ile yürüdü. Mesela Ocakzadelerin, pirlerin mezarlarında ‘ruhuna fatiha’ yazıyor. İşte asimilasyon, benzeşme bu.
Cenaze erkanlarındaki asimilasyon durumu ise son 10 yıldır konuşulmakta. 2021 yılı itibariyle biz şunu yaptık; yakınlarımızın mezarlarında ‘ruhuna fatiha’ yazıyordu. Büyük bir direniş göstererek bunu değiştirip ‘devri daim olsun’ yazılması kararını aldık. Elimizi taşın altına koyup 4 mezar taşımızı değiştirdik ve köyümüze örnek olsun dedik. Bundan sonra yapılacak mezar taşlarının da bu şekilde gitmesini istiyoruz.”
“ALEVİLİĞİ İKTİDAR AYAĞIYLA TANIYORLAR”
Yazar Mehmet Kabadayı, süregiden asimilasyonda cemevleri üzerindeki sinsi planlara da değindi. İktidar yetkililerinin, cemevleri ile olan yakınlaşmasına işaret eden Kabadayı, Alevi bireylerin asimilasyondaki payına da vurgu yaparak şöyle devam etti:
“Bugün ‘AKP bizi tanımıyor’ diyorlar. Ben ise tam tersini söylüyorum. Devlet anayasal olarak Aleviliği tanımıyor. Oysa tırnak içerisinde söylüyorum ‘AKP iktidarı Aleviliği tanıyor’. Çünkü Türkiye’nin dört bir yanında cemevleri yapılıyor ve temelleri atılırken devletin bütün mülki amirleri ve müftüleri o törenlere katılıyor. Dualar eşliğinde cemevi temel atma törenleri, açılışları yapılıyor.
Örneğin Çorum bölgemizde 24 köyde cemevi var ve bu cemevlerine Çorum il Özel İdaresi tarafından yardım yapılacağına dair tebligat gönderiliyor. Ardından bu cemevlerinin boya-badanası yapılıp para veriliyor. Küçük küçük şeylerle içeriye girerek anayasal olarak tanımayıp iktidar ayağıyla tanıdığını göstererek asimilasyonu üçlü saç ayağı ile yapıyor. Bunu da yine ‘bizim içimizdeki bizler’ ile yapıyor. Yani ocak evlatları ile dernek hattı ile yapıyor ve son 10 yılı incelediğinizde bunun da örneklerini açık bir şekilde göreceksiniz. ‘AKP Alevileri tanımıyor’ değil. Mesela yakın zamanda Çorum’da bir cemevi temel atma töreni yapıldı. O erkanın görüntülerine bakarsanız devlet erkanının hepsi orada. Sizi tanımayan, nasıl olur da gelip temel atma törenine katılabilir! Sizi tanımayan bir iktidar ile neden cemevi açılışı yapıyorsunuz?”
“ERKE BULAŞIYORSANIZ İSTER İSTEMEZ BENZEŞECEKSİNİZ!”
Mehmet Kabadayı, konuşmasında laiklik vurgusu da yaparak “Bizler şunu söyleyemeyiz; ‘devlet, camiye veriyor, bize de versin’. Bu laiklik anlayışına terstir” dedi. Demokratik laik devletin hiçbir şekilde inançlara karışmaması gerektiğini söyleyen Mehmet Kabadayı şöyle devam etti:
“Devlet, dinler karşısında kör olmalıdır. Laikliği savunan bir can olarak ‘camiye veriyor bize de vermeli’ diyemem. Alevi kurumları olarak bunu terk etmeliyiz. Bugüne kadar Alevi toplumsal yapısı ocak sistematiği, talibi ile hiçbir erke bulaşmadan kendini bugüne getirmiş. Bundan sonra da taşır. Çünkü koşullar bundan 200 yıl evvelkinden daha iyi. Eğer erke bulaşıyorsanız ister istemez erke benzeşeceksiniz. Dernek başkanı kimi dostların, ocakzade dedelerin, ‘AKP, bu hükümet bizi tanımıyor’ sözlerini işaret ederek, ‘bu mesele hükümet meselesi değildir. Bu mesele anayasaldır’ diyorum. ‘Devletin, Alevileri ve Aleviliği anayasal olarak tanımadığı doğrudur ama ‘AKP bizi tanımıyor’ diyenlere inanmıyorum. Çünkü nüansları ortaya koyuyorum. Çünkü AKP’li belediyelerle temel atıyorsunuz. AKP iktidarı ve belediyelerle birlikte ‘holding binaları’ gibi cemevi yapıyorsunuz. Yani asimilasyon konusu çok derin bir mesele. Bizi kuşatan iç ve dış asimilasyona dair şunu söylemiştim; devlet, Çorum, Amasya, Tokat, Isparta, Antep örneğinde bunları yaparken tek başına gelip yapmıyor. Başta dernek yönetimleri ve ocak mensupları ile bunu yapıyor. Bu çok açık. Bunu gizleyerek bir yere varamayız hakikati dile getirmek zorundayız. Asimilasyon, devlet iktidar ve Alevi kurumları içindeki ‘Bizim içimizdeki bizler’ tarafından yapılıyor. Bunlar sonra televizyonlara çıkıp asimilasyona karşı olduklarını söylüyorlar. Pazar günü temel atıyor salı günü ise televizyonda ‘AKP bizi tanımıyor’ diyor.”
Röportajın 2. Bölümü 20 Temmuz’da…
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.