PİRHA- Yazar Hüseyin Ozan, iktidar yetkililerinin Alevi kurumlarını ziyaretlerini arttırmalarını Aleviliğe ve Alevilere yönelik yürütülen sistematik bir politikanın olduğunu gösterdiğine işaret ederek, “Bu saldırı ve politikalara karşı Alevilerin ülkenin demokrasi güçleriyle bağını güçlendirmesi, ortak hareket etmesi şarttır” dedi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Hüseyin Gazi Cemevine gidişi ve AKP’li üst düzey yöneticilerin Alevi kurumlarını ziyaretlerini arttırmaları tartışmaları da beraberinde getirdi.
İçişleri, Kültür ve Turizm ile Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından finanse edilen Hacıbektaş Gençlik Kampı ve 300 dedenin Kerbela’ya götürülmek istenmesi Alevi toplumu tarafından devletin asimilasyon politikalarının bir parçası olarak tanımlanırken, art arda Alevilere ve kurumlarına yönelik saldırıların da paralel bir şekilde yükselmesi kuşkuları beraberinde getiriyor.
“ALEVİLİK BİR KEZ DAHA MANİPÜLE GİRİŞİMLERİNE MARUZ KALMAKTADIR”
Yazar Hüseyin Ozan, bu girişimlerin tamamının hem asimilasyon hem de seçim yatırımı kapsamında yapıldığının altını çizerek, “Tek tip iktidar alanını esas alan devlet politikaları kapsamında Aleviliğin bir kez daha manipüle girişimlerine maruz kalacağı açıktır. Alevi meselesinin çözümünün, tüm ülkenin kapsamlı demokratik bir dönüşümüyle mümkün olabileceği açıktır. Alevi meselesinin diğer toplumsal sorunlardan bağımsız çözümü mümkün değildir” dedi.
Hâlihazırda yaşamın tüm alanlarını kıskaç altına almış bir iktidarın Alevilerin taleplerini yerine getirmesinin mümkün olmadığını belirten Ozan, “Yoğun bir şiddeti, yönetmenin temel aracı olarak kullanan, resmi ideolojiyi sorgulamayıp en katı biçimiyle uygulayan bir hükümetten samimi bir açılım beklemek imkansızdır. Olsa olsa ülkenin farklı kesimlerine uygulanan “ranttan nasiplendirerek” toplumsal tabanına eklemlemek biçiminde bir yaklaşım söz konusu olabilir” diye konuştu.
“ALEVİLİĞE VE ALEVİLERE YÖNELİK SİSTEMATİK BİR POLİTİKA YÜRÜTÜLÜYOR”
“Cemevlerine ve Alevilere saldırının zeminini kim güçlendirmiştir?” diye soran Ozan, şunları söyledi:
“Meydanlarda Alevi kimliğine vurgu yaparak Kılıçdaroğlu’nu yuhalatan, cemevlerini ‘cümbüş evi’ olarak niteleyen, Kürt hareketi içindeki Alevileri dahi barışın önündeki engel diye hedef gösteren, Alevi köylerine hizmet götürmeyen, zor ve hile ile cami yaptıran, karakollardan Alevi köylerine ezan yayını yaptıran, Terolar örneğinde olduğu gibi Sünni göçmenleri Alevi halkın tarihsel yaşam alanlarına yerleştirerek göçe zorlayan kimdir? Bu basit bir öfke midir? Bunların tamamı bize Aleviliğe ve Alevilere yönelik sistematik bir politikanın olduğunu gösteriyor. Bu saldırı ve politikalara karşı Alevilerin ülkenin demokrasi güçleriyle bağını güçlendirmesi, ortak hareket etmesi şarttır. Sorunlar ancak böyle aşılacaktır.”
Diren KESER/PİRHA
Yoruma kapalı.