PİRHA-Antalya’da Eğitim-Sen’in düzenlediği etkinlikte konuşan Yazar Zana Farqini, ana dilin önemine vurgu yaparak, “Dil dediğimiz kültür dediğimiz aynı zamanda bir insanlık mirası. Sistem bir dili yasakladığında aynı zamanda onun geçmişini, kültürünü yok eder. 3 kuşak sonra o dili konuşamayanlar egemen dile kendisini mensup görerek, o egemen ulusal millete ait hisseder” dedi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim -Sen) tarafından “21 Şubat Uluslararası Ana Dili Günü” kapsamında Konyaaltı Alevi Bektaşi Kültürü Cemevi Derneği’nde panel gerçekleştirildi. Kürt yazar, çevirmen ve dilbilimci Zana Farqini‘nin konuşmacı olduğu panelde moderatörlüğü Güneş Adsız yaptı.
“PAKİSTANDA ANA DİL YÜRÜYÜŞÜNDE YAŞAMINI YİTİREN ÖĞRENCİLERİN ARRDINDAN 21 ŞUBAT İLAN EDİLDİ”
Yazar Zana Farqini, Hindistan’dan ayrılarak 1947’de kurulan Pakistan devletinin Doğu Pakistan eyaletinde (şimdiki Bangladeş) Bengal üniversiteli öğrencilerin ana dilleri için yaptıkları yürüyüşte Pakistan polisi silah kullanarak yüzlerce öğrenciyi öldürdüğünü hatırlatarak, “O öğrenciler aynı zamanda Bengal hareketinin üyeleriydi. Unesco bugünü ilan ederken aynı zamanda o günü hatırlamak ve o günü dünya Ana Dil Günü olarak kutlamayı kendine görev olarak addetti. İnsanların ana dillerini eğitimde, öğretimde ve kamusal alanda kullanmalarını teşvik etmek, halkta da farkındalığı yaratmak amacıyla buna özellikle vurgu yaptı” dedi.
“YASAKLI DİLLER EĞİTİM VE KAMUSAL ALANIN DIŞINA İTİLMİŞ DİLLERDİR”
UNESCO tarafından dikkat çekilen dillerin genellikle ya yasaklı diller ya kamusal alanın dışına itilmiş diller olduğunu belirten Farqini, “Birçok haktan mahrum olan diller için özellikle 21 Şubat’ı Ana Dil Günü ilan etti. Birleşmiş Milletler’e üye ülkelere görev ve sorumluluklarını hatırlatmak amacıyla bugüne özellikle vurgu yapılıyor. Dil dediğimiz kültür dediğimiz aynı zamanda bir insanlık mirası. Bir dilin oluşması, bir kültürün oluşması, kolay oluşmuyor. Bir dil binlerce yılda oluşur” diye belirtti.
“DİL BİR İLETİŞİM ARACI OLMAKLA BİRLİKTE AİDİYETİN TEMEL UNUSURUDUR”
Dilin sadece bir iletişim aracı olmadığına vurgu yapan Yazar Zana Farqini, şunları ifade etti:
“İletişim araçlarından en önemli olanı ve başta geleni değil. Aynı zamanda bir aidiyeti oluşturan temel ögedir. Bir ulusu ulus yapan etmenlerin başında dil gelmektedir. Dil, her ne kadar kültürel bir öge ise de aslında o kültürel ögeyi günümüze taşıyan, yeniden üreten ve geleceğe aktaran da en temel etmendir. Sistem bir dili yasakladığında aynı zamanda onun geçmişini, kültürünü yok eder. 3 kuşak sonra o dili konuşamayanlar egemen dile kendisini mensup görerek, o egemen ulusal millete ait hisseder.”
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.