Alevi Haber Ajansi

Yazar Ayhan Aydın hakkında açılan davanın duruşması 13 Aralık’a ertelendi

PİRHA – Yazar Ayhan Aydın hakkında Cumhurbaşkanı’na hakaret iddiasıyla açılan davanın duruşması görüldü. Ayhan Aydın’ın beraati talep edilirken, mahkeme heyeti duruşmayı 13 Aralık gününe erteledi.

Yazar Ayhan Aydın hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik yaptığı sosyal medya paylaşımları nedeniyle açılan davanın duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 59. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Ayhan Aydın’a destek için Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi(DEM Parti) İstanbul Milletvekili Celal Fırat, Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Genel Sekreteri Yeşim Kantekin, İstanbul Dram Tiyatrosu’ndan Yönetmen-Yazar Cihan Şan ve Akademisyen Abbas Karakaya Adliye’ye geldi.

Duruşmada Ayhan Aydın ve avukatı Seher Ece Aydın hazır bulundu.

Eleştiri niyetiyle sosyal medyada basın yayın organlarında duyarlı bir vatandaş olarak paylaşım yaptığını söyleyen Aydın, savunmasını yazılı olarak mahkemeye verdi.

“TÜM YAZI VE YORUMLAR KENDİ ÖZGÜR İRADEMİN ÜRÜNLERİ”

Ayhan Aydın’ın mahkeme heyetine yaptığı savunma şöyle:

“Sayın Mahkeme Heyetine,

Yaratılıştan ve mensup olduğum kültürel çevreden dolayı her daim özgürlükçü bir dünya görüşüm oldu. Kendimi her zaman, her yerde, her ortamda rahatlıkla ifade edebilme, düşüncelerimi dile getirebilme, görüşlerimi yazabilme ayrıcalığına ve mutluluğuna sahip oldum.

Üzerinde yaşadığımız topraklar ve manevi bağla bağlı olduğum Balkanlar’da yüzyıllar boyunca insanlar kendi kimlikleriyle var olabilmek için büyük bedeller ödemişlerdir. Ayrıca yüzyıllar boyunca bu dünyanın en büyük medeniyetlerine ve kültürlerine ev sahipliği yapan bu kadim öğretilerin yurdunda büyük düşünürler, devlet adamları, ozanlar yetişmiştir. Her zaman dile getirildiği gibi gerek Selçuklularda, gerek Osmanlı idaresinde, yıkılış devirleri dışında, yurduna, insanlığa hizmet eden gerçek devlet adamlarını da her zaman tarihler yazmıştır.

Sayın Mahkeme Heyeti, şu anda huzurunuzda ülkenin Cumhurbaşkanı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan için sosyal medya hesaplarımdaki bazı yazı ve yorumlarım, yazdığım şiirlerimden dolayı bulunuyorum.

Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak hür ve özgür irademle, hiçbir siyasi parti ve oluşuma üye olmayan bir birey olarak söylüyorum ki, gerek iddianamede bulunanlar gerekse de ondan önce ve sonrasında yazdığım tüm yazı ve yorumlar kendi özgür irademin ürünleridir.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan, ülke yönetimine talip olduğu günden bugüne, çok büyük sarsıntılar geçiren bir kimlik sergileyerek, binlerce konuşmasında, beyanında, yazısında, talimatında, uygulamasında olduğu gibi, ne insan haklarının uluslararası normlarına, ne bu ülkenin ve ne de Türk töre, gelenek, devlet yönetme düsturlarına uygun olmadan, sürekli kendisiyle çelişen uygulamalarla bu ülkeyi yönetmektedir.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan bir partili cumhurbaşkanı olarak; binlerce söz, yazı, konuşma, talimatlarıyla, kendi siyasi görüşü dışındaki hemen tüm görüşleri ‘batıl, haşhaşi, terörist, hain, çapulcu, geri zekâlı, çağ dışı, ülke düşmanı, din düşmanı’ gibi ifadelerle nitelendirerek, kendisinden olmayanı düşmanlaştıran bir devlet adamı görüntüsü vermiştir.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan, sürekli Selçuklu’yla, Osmanlı’yla, İslam Uygarlığı’yla övünüp dururken, herkesi bu hasletlere bağlı olmaya çağırırken, tüm eylemleri, konuşmaları, ülke yönetimiyle devletleri yıkıma sürükleyen zihniyetlerin uygulamalarını kendisine rehber edinmiş bir şekilde ülkeyi yönetmektedir.

Ne Selçuklu, ne Osmanlı, ne de İslam adına ortaya konulan medeniyet ürünlerine sahip çıkmak yerine sürekli şiddeti, ayrıştırmayı, ötekileştirmeyi önceleyen tutum ve davranışlarıyla, yüzlerce konuşmasıyla halkın zihninde derin yarılmalar, boşluklar, endişeler yaratmıştır.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yirmi iki yıllık iktidarında vatandaş Ayhan Aydın ve milyonlarca Türk vatandaşı bu toprakların kültüründen elde ettiği tüm maddi, manevi birikimleri, gelecek umutlarını yok etmeye başlamış, insanları derin bir karamsarlıkla hem Türkiye’nin, hem de kendi geleceklerinin ne olacağını kestiremez bir şekilde çok ciddi endişelere sürüklenmiştir.

“HEPİMİZİN GÜVENLİĞİNİ TEHDİT ALTINA SOKMUŞTUR”

Ülkemizde, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ülke yönetme şeklinden dolayı, ırkçılık, dinci gericilik hortlamış, mezhepçilik baş göstermiş, laiklik, insan hakları, demokrasi kavramları ‘Türkiye, Türklük, İslamlık düşmanı’ kavramlar olarak yerleştirilmeye başlanmış, çağdaş değerleri savunan yüz binlerce insan 12 Eylül Faşist Askeri Cuntası dönemindeki gibi işinden edilmiş, zindanlara doldurulmuştur.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan yönetimi; bu arada Taliban, Hizbullah, Hamas militanlarının da içinde olduğu milyonlarca göçmeni Türkiye’ye doldurmuş, bunu sadece ekonomik olarak değil siyasi ve ülke bütünlüğünü tehdit edecek boyutlarını hiçe sayarak, kendince bir politika yürüterek hepimizin güvenliğini tehdit altına sokmuştur.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tüm yetkilerini, etki alanını akıl almaz şekilde arttırmış, dinsel değerler adı altında bir devlet kurumunu, devlet içinde bir devlet yaratarak ülkemizin laik ve demokratik yapısı için bir tehdit unsuru haline getirmiştir.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan, her daim Abdülhamit’in yolundan gittiğini söylemiş onu kutsamak, yüceltmek için halkın parasıyla devlet olanaklarıyla türlü filmler, diziler çektirmiş, kitaplar yazdırtmış, Taliban Şeyhi Hikmetyar’ın dizinin dibinde resim çektirmiştir. Ben bunu bir şiirimde yazınca bu suç fiili sayılmıştır.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan ‘Türkiye’deki tüm gelişmeler benden sorulur’ diyerek, ekonomiyi ele almış, ülkenin yüz yıllık tüm serveti olan devlete ve halka ait olan çok büyük işletmeleri yok pahasına kendi görüşlerine yakın şirketlere, oluşumlara, yabancılara çok ucuza satmış, daha doğrusu aktarmıştır.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan ‘Türkiye ekonomisini en iyi ben bilirim, ben yönetirim’ diyerek, kendisine yakın şirketlere dünyanın en büyük ihalelerini vermiş, vatandaşın cebinden hayatları boyunca hiç binmedikleri uçakların havalimanlarının, geçmedikleri köprülerin paralarını aktarmıştır.

Tüm bunlar olurken vatandaş Ayhan Aydın ve milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, yokluk, yoksulluk içine düşmüş, ülkenin para birimi Türk Lirası, ülkenin pasaportu, dünyadaki en değersiz kategoriye gerilemiş, yüz binlerce çocuğun yatağa aç girdiği ciddi araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır.

“BİZİM GİBİ ELEŞTİRMENLERE TEŞEKKÜR ETMESİ GEREKİR”

Sayın Mahkeme Heyeti,

Ben, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hiçbir zaman hakaret maksadıyla bir şeyler söylemedim, yazmadım. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bizim gibi vatansever eleştirmenlere çok teşekkür etmesi gerekir.

Vatandaşların gözyaşlarının bedeli olarak harcamalarıyla vicdanları sızlatan sarayına çağırdığı dalkavuklar yerine halka, halkın sorunlarını dile getiren gerçek yazarlara, gazetecilere daha çok kulak vermelidir. Halkın feryatlarına kulaklarını tıkayıp, ‘ben kendi bildiğimce ülkeyi yönetirim’ diyen bir cumhurbaşkanı gerçek anlamda ne benim cumhurbaşkanım olabilir, ne de halkının cumhurbaşkanı olabilir.

Sayın Mahkeme Heyeti,

Sonuçta, benim Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret maksadıyla yazılmış bir yazım, ifadem, yorumum yoktur. Tüm yazdıklarım Türkiye’nin geldiği hale içten içe derin bir şekilde üzülen, kaygılanan bağrı yanık bir insanın, üstelik bu konularda yazı yazması, görüş bildirmesi bir ölçüde sorumluluğu olan bir yazarın ifadeleridir.

Saygılarımla…”

AVUKAT SEHER ECE AYDIN: MÜVEKKİLİN BERAATİNİ TALEP EDİYORUZ

Avukat Seher Ece Aydın, yaptığı savunmada, “Mağdur Cumhurbaşkanı kamuya mal olmuş bir insandır. Katlanma yükümlülüğü vardır. Sanık ve sanık müdaafiinin yazılı beyanlarını mahkemeye sunması için süre talep ediyoruz. Müvekkilin davadan beraatini talep ediyoruz” dedi.

Mahkeme heyeti, duruşmayı 13 Aralık’a saat 10.05’e erteledi.

PİRHA/İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak