PİRHA- Araştırmacı Yazar Ayhan Aydın, AKP iktidarının dedelere maaş vereceği iddiasını PİRHA’ya değerlendirdi. Aydın, “Eğer muaviyenin sarayındaki yağlı çörekleri yemek gibi bugün de Diyanet’in Emevi Sünni islam anlayışını benimseme yolunda ilerleyerek oradan bir çıkar alma umuduyla sarayın uleması olmak istiyorlarsa, bunlar dedelikten çıkmış insanlardır, nankör, haramzade insanlardır” dedi.
Araştırmacı Yazar Ayhan Aydın, AKP iktidarının dedelere maaş vereceği iddiasını PİRHA’ya değerlendirdi.
Sözlerine büyük halk ozanı Aşık Veysel’in “İnsan kısım kısım, yer damar damar” sözleriyle başlayan Aydın, “Eğer bir çıkar alma umuduyla sarayın ulemasını almak istiyorlarsa bunlar dedelikten çıkmış insanlardır, nankör insanlardır, haramzade insanlardır” dedi.
“DEVLET, AYNI MUHTARLAR GİBİ KENDİNE BAĞLI DEDELER İSTİYOR”
25 yıl boyunca Alevi yoluna hizmet eden bir nefer olduğunu söyleyen Aydın, devletin kendine bağlı dedeler türetmeye çalıştığını belirterek şöyle konuştu:
“Devletten hakkımızı alacak mıyız? Evet alacağız. Alevilere kaynak aktarılacak mı? Evet aktarılacak. Para verilecek mi? Niye verilmesin.” Ben de bu ülkenin vatandaşıysam benim de bu haklarım var, niye bu haklarımı almayayım. Maddi haklarım da var para da hakkım benim toplum olarak. Eğer bir hizmetse yapılan herkese eşit hizmet yapılacak. Tabii ki dedelere de maaş verilecek ama bu maaş devletin verdiği, devletin insanları kendine bağlamak istediği, bu amaçla verdiği maaş olmayacak asla. Devletin buradaki amacı Diyanet veya bir başka kurumu kullanarak aynı muhtarları kendisine bağlı kullandığı gibi, kendisine bağlı dedeler türetmektir.”
Yüzyıllar boyunca iktidara sahip olan, insanları yöneten kişilerin her zaman karanlık iktidarlarını kuvvetlendirmek için bu yollara başvurduklarına değinen Aydın, birlikten kuvvet doğacağını, insanlarının birbirlerine baktıklarında dertlerini anladıklarını böyle bir toplum olduklarını belirtti.
Alevilerin bir öğretinin temsilcisi olduğunu kültür ve derin bir felsefenin izini süren büyük bir halk topluluğu olduğunu ve bunun yüzyıllar boyunca gelenekleriyle yaşanmaya devam ettiğini söyleyen Aydın, bu geleneklerin içerisinde inançlarının özünde ocakların olduğunu belirtti.
“TÜRKİYE’Yİ EFELENEREK YÖNETEN BİR İKTİDAR VAR”
Bugün iktidarın yapmak istediğinin Türkiye’nin birliğini ve beraberliğini kökten sarsmak olduğunu söyleyen Aydın, “İnsanların kardeşçe yaşarken bu derin yarılmaların ve bu ayrılıkların nedenini Anadolu’ya biraz baktığımızda görebiliyoruz” dedi. Yakın bir zamanda bir Alevi köyünde Alevi muhtarın efelenerek iktidarı savunacak sözler söylemesine canlı şahit olduğunu söyleyen Aydın, bu güce Türkiyeyi efelenerek yöneten iktidara itaat ettiği için sahip olduğunu söyledi.
“DEDELERİMİZ ALEVİLİĞİN BEL KEMİĞİDİR”
“Dedelik Aleviliğin olmazsa olmaz bel kemiğidir” diyen Aydın, yüzyıllar boyunca ocak sistemine dayalı dedeler sayesinde Alevilik inancının yaşatılıp bugünlere kadar getirildiğini ifade etti. Dedelerin, pirlerin, mürşitlerin hiçbir zaman inançlarını çıkara ve paraya değişmediklerini söyleyen Aydın, bu yolu satmadıklarını, satılmış kişilerden olmadıklarını açıkladı. Aydın, dedelerin her zaman haktan adaletten yana olduklarını ve dolayısıyla bir yol kurduklarını bu yolun Hz. Hüseyin yolu olduğunu söyledi.
“KARA KAZAN PİŞİRİLSİN, KİMSE AÇ KALMASIN”
Dedelerin ve pirlerin devletin kendi memuruymuş gibi vermiş olduğu paralara el uzatmamaları gerektiğini söyleyen Aydın, eğer bu paralara el uzatırlarsa “İmam Hüseyin onların hakkından gelsin onlara Zülfikar değsin” ifadelerini kullandı.
Dedelerin hakkullah aldığını yani yapmış oldukları hizmetler karşısında taliplerinin paylaşmak amacıyla dedelere bir miktar para verdiğini söyleyen Ayhan Aydın, yol iz bilen gerçek dedeler bu paraların kendine yeteni kadarını alıp geri kalanını da Hacı Bektaş Dergahları gibi dergahlara bağışladığını söyledi. Aydın, bu dergahlara çok fakir insanların geldiğini ve kara kazanların her zaman pişirildiğini, kimsenin aç kalmaması için hizmet verildiğini ifade etti.
“DEDELER EHLİBEYT İÇİN HARCAMA YAPMALI”
Dedelerin fakir insanlar olduğuna değinen Aydın, eğer dedelik yaparak zenginleşmiş birini görürseniz o gerçek dede değildir vurgusunu yaptı. Gerçek dedelerin birikmiş bir şeyleri olduğunda ehlibeyt yoluna harcadıklarını söyleyen Aydın, eğer dedeler ehlibeyt uğruna bir harcama yapmıyorlarsa haramzadedir ve yedikleri zehir zıkkımdır ifadelerini kullandı.
Dedelerin çok önemli bir kısmının tarımla ve hayvancılıkla ilgilendiğini söyleyen Aydın, dedelerin yattıkları yerden taliplerinden bir şeyler beklemesini asalaklık olarak gördüğünü açıkladı.
“ALEVİ MUHTARLARIMIZ VE DEDELERİMİZ UYANIK OLMALI”
Üzerlerinde çok büyük bir yük olduğunu belirten Araştırmacı Yazar Ayhan Aydın, Cumhuriyetin bugüne kadar yaşadığı olumsuzlukları kendisi için kullanan bir iktidarla karşı karşıya olduklarını ifade etti.
Bu tertip karşısında insanların uyandığını ve sandık başlarına gidip demokrasi mücadeleleri verdiğini belirten Aydın, bu mücadelenin hiç bir zaman bitmeyeceğini ve demokrasi mücadelesi vermeye devam edeceklerinin de altını çizdi. Aydın, “Muhtarlarımız satılmadıkça, dedelerimiz haramzade olmadıkça oynanan bu oyunlara karşı uyanık olmalıyız ve medya aracılılığıyla insanlara sesimizi duyurmalıyız” dedi.
“OCAKLARI BENİMSEYEN DEDELER BU OYUNA GELMESİN”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararı hiçe sayan ve yakın zamanda vermiş olduğu sözleri çiğneyen iktidardan mürüvet beklemediklerini söyleyen Aydın, tek mürüvet bekledikleri yolun erenleri, ulu ozanları olduğunu açıkladı.
Yazar Aydın, Pir Sultan Abdal’ın dile getirdiği “Kadılar müftüler fetva yazarsa, işte kement işte boynum asarsa” diye devam eden ölümsüz dizelerin onları ayakta tuttuğunu direnç verdiğini açıkladı. Aydın, İmam Hüseyin’in yolundan giden Abdal Musa, Karacaahmet, Şahkulu Sultan, Baba Mansur gibi yüzlerce erenin ocaklarının yolunun izlenmesi gerektiğini ve bu yolu benimseyen dedelerin oyuna gelmemesi gerektiğini kaydetti. Aydın, eğer çıkar uğruna yolunu değiştirenler olursa da ancak Zülfikar onları temizleyebilir ifadelerini kullandı.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.