PİRHA- Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Adana ve Mersin Şubesi eş başkanları ve yöneticileri, Mersin Cemevi’ni ziyaret etti.
“ALEVİLİĞİN ÖZÜNE SAHİP ÇIKMALIYIZ”
Ziyarette ilk olarak konuşan Mersin DAD Eş Başkanı Mehmet Seyitalioğlu, dernek olarak amaçlarını ve ileriki süreçte yapacakları faaliyetlere yönelik bilgiler verdi:
“ Alevi örgütleri olarak birbirimize güç vererek zorlukları aşabiliriz. Alevi toplumu tarih boyunca zulüm görmüş, katliamlardan geçmiş, yerlerinden yurtlarından sürülmüş ve tüm bunlara karşın bugün de varlığımızı koruyabiliyorsak dik duruşumuzu koruyarak gerçekleştirmişiz. Bugün de fazlasıyla bu dik duruşa ihtiyaç var. ‘Ne ararsan kendinde ara’ felsefesini kendine ilke edinmiş bir inancın temsilcileri olarak, kendi iç hesaplaşmamızı sağlarsak başarılı olabiliriz. Hak ve hakikat çağrısı yapan önderlerimizin yolunda ancak böyle yürüyebiliriz. Ulularımızın dediği gibi “yol cümleden uludur” diyerek Aleviliğe sahip çıkmamız ve yanlışları Alevice değerlendirip sonuçlandırmamız gerekir.”
KILAVUZ: SORUNLAR ALEVİ YOLUNU BİLMEMEKTEN KAYNAKLI
Mersin Cemevi Başkanı Pir Hasan Kılavuz da ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları belirtti;
“Uzun bir yolun içerisindeyiz. Zaman zaman sıkıntılar, inişler-çıkışlar olur. Önemli olan inanarak zorlukların ve sıkıntıların üstesinden gelmektir. Biz Aleviler de bu sıkıntı ve zorlukları aşmak için bildiğimiz yoldan çıkmamamız gerekir. Alevi kurumlarının içinde insan sayısının yanında niteliğine de bakılmalı. Yaşananlara baktığımızda sorunların merkezinde Alevi yolunu bilmemekten var.”
KETE: CEMEVLERİNİN BAZILARI MİNARESİZ CAMİYE DÖNÜŞMÜŞ
Adana DAD Eş Başkanı Zeynel Kete ise, kâlûbeladan beri nehaq zihniyetine karşı varlık yokluk mücadelesi veren Alevilerin kendi yoluna sahip çıktığını ifade ederek şunları kaydetti:
“Mevcutta bulunan Cemevlerinin bazıları ne yazık ki minaresiz camiye dönüşmüş durumda. Özellikle cenaze erkanlarında bunu açıkça görüyoruz. Biz yeni bir yol tarif etmiyoruz. Geçmişten günümüze süzülüp gelen ve üzeri örtülmeye çalışılan özümüzü anlatmalıyız, anlatıyoruz. Yakın geçmişteki örneklerden de görüldüğü üzere hak etmeyen, talibinden rızalık almayanlar posta oturuyor. O post, Ana Fatma’nın, Mansur’un, Hacı Bektaş Veli’nin postudur. O posta herkes oturamaz. Bunun için yolda ısrar etmek gerekiyor. Kendine Alevi önderi diyenlerin bazıları Aleviliği bir sektöre dönüştürüp satma derdinde. Buna asla izin vermeyeceğiz.”
Diren Keser/MERSİN
Yoruma kapalı.