PİRHA-Xızır inancını anlatan Derviş Cemal Ocağı’ndan Pir Hasan Hayri Şanlı ve Şeyh Delil Berxecan Ocağı’ndan Fırat Gezici, “Xızır umut kapısı, halkın bir zorluktan bir darlıktan çıkma umuduyla, bahara kavuşma umuduyla yaşanan bir inançtır. Xızır’ın Alevilikte ki önemi dar günlerde, zor günlerde hazır ve nazır olmasıdır” dedi.
Aleviler için kutsal olan aynı zamanda bolluğu, bereketi, barışı, sevgiyi ve baharı müjdeleyen Xızır ayı devam ediyor.
Derviş Cemal Ocağı’ndan Pir Hasan Hayri Şanlı ve Şeyh Delil Berxecan Ocağı’ndan Fırat Gezici Xızır ayını anlattı.
“ESKİDEN CEM YAPILIRDI VE TOPLUM BİRBİRİYLE KAYNAŞTIRILIRDI”
“Biz doğaya inanırız bizim dinimiz doğaya inanmak” diyen Derviş Cemal Ocağı’ndan Pir Hasan Hayri Şanlı, Xızır ayına dair Dersim’deki gerçekleşen ritüellere değindi. Şanlı, “Kış ayları gelince malımız, davarımız hep içeride, sabah insanlar kalktığı gibi önce ahıra gider malına davarına bakar ondan sonra da Munzur’a iner ellerini yıkarlar ve dua ederler. Derlerdi ki Munzur Baba toplumumuza refah ve mutluluk getir, 38 gitti bir daha geri dönmesin diye dua ederler. Biz doğaya inanırız, bizim dinimiz doğaya inanmak. Mesela görgü cemlerimiz vardı yani sorgulanma, arınma, barıştırılma. Bu yıl niyaz pişirdik ve babamın mezarına gittik orada dağıttık. Eğer eskisi gibi olsaydı o akşam ceme de gelirlerdi perşembe akşamı komşular niyazlarıyla beraber gelirlerdi. Cemde dargın olanlar barıştırılırdı, sorun çözülürdü sorun çözüldükten sonra babam diyordu ki gelin komşular birliğimiz, huzur ve güven için gelin hakka çağıralım deyip sazını alır ceme başlardık. Gaxan ayı geldiği gibi cemler başlar her hafta cem yapılırdı toplum birbiriyle kaynaştırılırdı. Bazı yerlere sekiz gün oruç tutuyorlardı, kurbanları vardı kurbanlarını kesiyorlardı birde kavut yapıyorlardı o akşam da cem yapılır ve insanlar toplanırlardı” diye vurguladı.
“ARTIK ESKİ RİTÜELLER YERİNE GETİRİLMİYOR”
Xızır ayının Dersim’de özel olarak karşılandığına işaret eden Şeyh Delil Berxecan Ocağı’ndan Fırat Gezici ise Dersim’in hemen her yerinde bir Xızır nişangahı olduğunu söyledi.
Dönem içinde gerçekleşen ritüel uygulamalarının zayıfladığına ayrıca değinen Gezici şöyle konuştu:
“Xızır umut kapısı, halkın bir zorluktan bir darlıktan çıkma umuduyla, bahara kavuşma umuduyla yaşanan bir inançtır. Xızır’ın Alevilikte ki önemi dar günlerde, zor günlerde hazır ve nazır olmasıdır. Xızır’ın Dersim’de ayrı bir özelliği var Xızır’ın Dersim’de her yerde nişangahı var. İnsanlar oralara gidip niyazlanırlar. İnsanlar buğdayı kızartırlar yüksek bir yere koyarlar sabah kalktıklarında ilk olarak o tepsiye bakarlar eğer tepside el izleri varsa Xızır buradan geçmiştir ve bolluk, bereketlik gelmiştir o eve. İnsanlar o gün kavut yapar, göme yaparlar ev ev dolaşırlar, mezar ziyaretleri yaparlar. Akşam da köylüler toplanır ve dede insanlardan rızalığını alır ve insanlara da birbirinden rızalığını aldırır, duasını ve gülbengini verir ve cem yapar. Şuan da Xızır ritüelleri eskisi gibi değil çünkü; eskiden dedeler, pirler, talipler hep beraberdi, bir okul gibi birbirlerini eğitirlerdi. Şimdi pirler, talipler birbirinden kopuk yaşıyorlar ve bu ritüeller yerine getirilmiyor. Artık ne pirlik, ne kirvelik, ne de musahiplik biliniyor, bunlar hep inanç sisteminin eksikliğinden kaynaklanıyor. Köylerin boşaltılması, insanların birbirinden uzak yaşaması gibi engelleyici durumlar da var.”
CİHAN BERK/DERSİM
Yoruma kapalı.