PİRHA- Veli-Der Denizli Şube Başkanı Elif Bekçi, Mesleki Eğitim Merkezleri ile sınıfsal olarak yoksul ailelerin çocuklarının okuduğu meslek liselerindeki öğrencilerin ucuz iş gücü olarak görüldüğünü ve çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasının önünün açıldığını ifade ederek, “Çocuklarımız yoksulluktan kaynaklı okullarını kitleler halinde terk etmek zorunda bırakılmaktadır” diye konuştu.
“ÇOCUK İŞÇİLERİ YAYGINLAŞTIRILDI”
Bekçi, eğitim ile piyasa arasında kurulan ilişki ile çocukların eğitim hakkının ihlal edildiğini söyleyerek, “Şura sonuçları eğitim ile piyasa arasında kurulan ilişki, Organize Sanayi Bölgelerine yeni mesleki okulların açılacağının müjde olarak duyurulması, çocuklarımızın eğitim hakkının nasıl ihlal edildiğini ve eğitim edileceğini bize göstermişti. Şura ile Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinin (MTAL) okul özelliğinin kaldırılarak Mesleki Eğitim Merkezlerine (MESEM) dönüştürülmesi, sınıfsal olarak yoksul ailelerin çocuklarının okuduğu meslek liselerindeki öğrencilerin ucuz iş gücü olarak görülmesi ve çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasının önü açılmıştır” dedi.
“ÖĞRENCİLER KİMLERİN İHTİYAÇLARINI KARŞILIYOR?”
Mesleki Eğitim Merkezleri’nde haftasonları dahil çalıştırılan çırak öğrenci sayısının 1 milyon 300 bine ulaştığını bilgisini paylaşan Bekçi, “Mesleki Eğitim Merkezlerinde haftada bir gün okula gelen, kağıt üzerinde dört gün işyerinde bulunan gerçekte ise Cumartesi bazen de Pazar günü de çalıştırılan çırak öğrenci sayısı 2020-21’de 159 bin 773 iken 2023 Ocak ayı itibariyle 1 milyon 300 bine ulaştı. MESEM uygulaması ne amaçla, kimin kimlerin hangi ihtiyacını karşılamak için neden yaygınlaştırılıyor? Mesleki ve Teknik Eğitim maliyetli bir eğitimdir. Mesleki ve Teknik Eğitimin olmazsa olmazı laboratuvar, atölyeler ve buralarda eğitim için gerekli makine, donanım; eğitim sırasında tüketilecek elektrik ve malzemeler, eğitim personeli MEB bütçesi için ciddi bir yekûn teşkil etmektedir. MEB yetkilileri bu eğitimi bir mali külfet olarak görmektedirler” şeklinde konuştu.
“SERMAYENİN UCUZ İŞGÜCÜ KARŞILANIYOR”
Öğrencilerin sermayenin ucuz iş gücünü karşıladığını kaydeden Bekçi, “MESEM’e kayıtlı öğrenciler sadece haftanın bir günü teorik meslek ve kültür dersleri için okula gelecektir. Öğrencinin maaşının işsizlik sigorta fonundan karşılanması, sigorta primi gibi giderler teknik eğitime yapılan harcamayla kıyaslandığında çok cüz’i bir rakama karşılık gelecektir. Diğer bir yandan Mesleki Eğitim Merkezlerinde kayıtlı öğrencilerin iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası devlet tarafından, işveren devlet katkısı amacı dışında kullanılan işsizlik sigorta fonundan karşılanmaktadır. Milli Eğitim Bakanı Sayın Özer’in ifade ettiği gibi; “İşveren üzerindeki maddi yükün kaldırılarak çok cazip bir mekanizma” oluşturulmuştur. Böylelikle sermayenin ucuz işgücü talebi karşılanmıştır” diye belirtti.
“MESEM’LE MTAL AYNI ŞEY DEĞİL”
Bekçi, “MESEM’lerde uygulanmaya başlanan “Meslek Lisesi Telafi Programı” ile, MESEM’den de Meslek Lisesi diplomasının alınabilmesinin önü açıldı. MESEM’lerden Lise diplomasına sahip olmayla, MTAL’den diploma sahibi olmak aynı şey değildir. MESEM’lerde uygulanan Lise telafi programı ile MTAL’lerde uygulanan program karşılaştırıldığında; MESEM’lerde uygulanan meslek lisesi telafi programının ders yükü, MTAL’lerin ders yükünden çok daha azdır. Aralarında eşitliğin olmadığı programlardan alınan diplomalar da eşit olmamalıdır. MESEM’lere kayıtlı öğrenciler 9-10-11. sınıflarda asgari ücretin en az yüzde 30’u,12. Sınıfta asgari ücretin en az yüzde 50’si ücret almaktadır. Ustalık Telafi Programından biran önce vazgeçilmelidir” diyerek taleplerini sıraladı.
TALEPLER
“1- MTAL’lerdeki MESEM uygulamasına, MESEM’lerde uygulanan Meslek Lisesi Diploma Telafi Programı ve Ustalık Telafi Programına son verilmelidir,
2- Mesleki ve teknik eğitim; beceri, yetenek ve asgari düzeyde ilköğretimde alınması gereken temel bilgilere sahip olmayı gerektirir. Mesleki ve teknik eğitime alınacak öğrencilerde mutlaka bu kriterler aranmalıdır,
3- İşsizlik sigorta fonunun kuruluş amacı dışına çıkılarak, bu fondan sermayeye para aktarımından vaz geçilmelidir.
4- Stajyer öğrencilerin; sadece iş kazası ve meslek hastalıklarını kapsayan sigortası, staja başladıkları gün esas alınarak emeklilik sigortası olarak da genişletilmelidir.
5- İşletmelerin, “Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Esasları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine uyulup uyulmadığı titizlikle denetlenmeli, bu konuda müsamaha gösterilmemeli, yönetmelik hükümlerine uymayanlar hakkında gerekli cezai yaptırımlar kesinlikle uygulanmalıdır.
6- Öğrencilerin MTAL ve ÇPAL’lere geri dönüşü, örgün eğitim içerisinde nitelikli mesleki eğitim alabilmeleri sağlanmalıdır.
7- Özel meslek liselerine verilen “teşvik” uygulaması sonlandırılmalı, özel meslek liselerine ayrılan kaynaklar yoksulluk/açlık sınırı altında yaşayan ebeveynlerin çocuklarına eğitim desteği/bursu olarak verilmeli, çocukların okullarına geri dönüşü sağlanmalıdır.
8- Devlet kaynakları çocuklarımızın kamusal eğitim hakkından yana kullanılmalıdır.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.