PİRHA – Okulların açılmasıyla birlikte velilerin endişeli olduklarını belirten Veli-Der Başkanı İlknur Kaya Bahadır, okullarda temizlik personelinin olmadığına dikkat çekti. Bahadır, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütün okullarda eşitliği sağlayacak şekilde temizlik ve hijyen planlaması yapması gerektiğini söyledi.
Koronavirüs vaka sayıları artarken okulların açılması ile ilgili endişe de sürüyor. Koronavirüs salgını nedeniyle 2020-2021 eğitim öğretim yılı 31 Ağustos’ta uzaktan eğitimle başladı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın takvimine göre yüz yüze eğitime ise bugün başlandı. Bilim insanları salgının ilk günlerinden bu yana okulların gerekli önlemler alınarak açılması gerektiğini vurguladı.
Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Genel Başkanı İlknur Kaya Bahadır da okulların açılmasıyla ilgili velilerin endişeli olduklarının altını çizdi.
Yüz yüze eğitimin çok önemli olduğunu belirten Bahadır, uzaktan eğitimde çocukların yeterince eğitime ulaşamadığını, ulaşanların da aktif bir şekilde eğitime katılamadığını, katılım oranlarının çok düşük olduğunu söyledi.
Okulların açılmasını olumlu bir adım olarak gördüklerini ancak okulların yeterince hazır olduğuna dair bütün velilerde büyük bir kaygının olduğunu söyleyen Bahadır, “Gerekli önlemler alındı mı? Çocuklarımız orada kaldığı sürece gerekli takipler yapılacak mı?” gibi kaygılarının olduğunu ve okullar açıldığında bütün velilerin okullarda olacaklarını söyledi.
“ÇOCUKLAR KANTROLSÜZ BİR ŞEKİLDE DIŞARIDAYDI”
Çocukların okullar kapalı olduğu süre içinde sokağa çıkma yasakları dışındaki zamanlarda çoğunlukla kontrolsüz bir şekilde dışarılarda olduklarını kaydeden Bahadır, çocukların okulda olmaları veliler açısından ‘nerede olduğunu biliyoruz ve başında eğitimli büyükleri var, onları sürekli uyaracaklar’ diye kısmi bir rahatlama halinin olduğunu söyledi.
İlknur Kaya Bahadır, okuldan beklentilerini şöyle anlattı:
“Bu anlamda okuldan beklediğimiz; birincisi, çocukların bir yerde ve kontrollü bir şekilde bulunduğuna dair. Eğitimin aktif bir şekilde olması nedeniyle çocukların kaybedecekleri zamanı telafi edeceklerini ve yeniden eğitim alanına bilinçli bir şekilde adapte olacaklarına dair bir beklentiniz var. En önemlisi de dezavantajlı grupların yani uzaktan eğitime ulaşamayan çocukların da en azından eşitsizliklerin bir nebze azaltıldığı bir ortamda olacağını düşünüyoruz.”
“OKULLARDA TEMZLİK PERSONELİ YOK”
İstanbul’da büyük bir salgın beklentisinin olacağını belirten Bahadır, birçok okulda temizlik personelinin olmadığını, öğretmenlerin ya da velilerin desteğiyle okulların temizlendiğini söyledi. Bahadır, MEB’in okular için gerekli bütçeyi ayırmadığını belirterek şunları söyledi:
“İstanbul’da büyük bir salgın beklentisi var, bunlar da bizi korkutan şeyler. Umuyorum ki bu süre içinde okullar gerekli tedbirleri tam olarak almışlardır. Öğretmenlerden edindiğimiz bilgiler, okul aile birliklerinden edindiğimiz bilgiler, velilerden para toplandığı, velilerden toplanan paralarla okulların finanse edilmeye çalışıldığı, birçok yerde temizlik personeli görevde olmadığı için sınıfları öğretmenlerin temizlemeye çalıştığı, yer yer velilerin desteği ile temizlendiğini biliyoruz. Belediyelerin yapabildikleri kadar okulları dezenfekte etmeye çalıştıklarını biliyoruz. Bu anlamıyla aslında Milli Eğitim Bakanlığı’nın sadece fiziki olarak çocukları bir gün getireceğiz, iki gün getireceğiz gibi kağıt üzerinde planlar dışında gerekli bütçeyi ayırmadığını, gerekli desteği sağlamadığını görüyoruz. Bunlar da bizim çok temel eleştirilerimiz.
“EN TEMEL TALEBİMİZ EĞİTİME BÜTÇE AYRILMASI”
En temel talebimiz eğitime bütçe ayrılması. Neredeyse 2022 yılına kadar sürecek bir salgından bahsediyoruz. Bir kuşağın heba edilmemesi gerekir. Biz bireysel olarak çocuklarımız için kaygı duyuyoruz ama bunu toplumun tamamı için düşündüğümüzde ise toplumda bir kuşağın heba edilmesi gibi bir durumla karşı karşıyayız. Bu yüzden de geleceği çok ilgilendiren bir konu eğitim. Sadece bireylerin sorunu değil, toplumun da sorunu. O yüzden gelecekte sorun yaşamamak adına topyekün elimizden gelenin yapılmasını, en başta devletin bunu yapmasını talep ediyoruz.”
“BÜTÜN OKULLARDA HİJYEN VE TEMİZLİK PLANLAMASI YAPILMALI”
MEB’in çok hızlı bir şekilde derslik sayısını arttırması, boş kalan yurtların kamu binalarının ne kadar derslik olabilecek bina varsa bunların dersliğe dönüştürülmesi gerektiğinin altını çizen İlknur Kaya Bahadır, bununla birlikte yeterli sayıda öğretmen atamalarının da yapılmasını talep etti.
Bahadır, “Özellikle sosyo ekonomik durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarının gittiği okullarda hijyen koşullarının sağlanmamasının çok ciddi bir problem olduğunu biliyoruz. Diğer yerlerde velilerden toplanan bağışlarla halletmeye çalışılıyor, ancak velilerden bağış toplayamayan okullarda durumun çok daha vahim olduğunu biliyoruz. Bu açıdan Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütün okullarda eşitliği sağlayacak şekilde temizlik ve hijyen planlamasının ve bunun sürdürülmesini istiyoruz” diye konuştu.
“BÜTÜN BAKANLIKLAR ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI”
Salgının kış aylarında yükselmesi ihtimaline karşı MEB’e uyarıda bulunan Bahadır, bu durumda da eğitime ulaşamayan 6 milyon civarında çocuk olduğunu, bu eşitsizliğin giderilmesi için sadece Milli Eğitim Bakanlığı değil, ilgili bütün bakanlıkların elini taşın altına koyması ve bu sürecin en sağlıklı ve en az zayiatla atlatmanın yolunun bulunması gerektiğini söyledi.
PİRHA/İZMİR
Yoruma kapalı.