PİRHA-Öğrenci Veli Derneği (Veli Der) Antalya Şube Başkanı Tülin Koç, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, dinci yapılarla yaptığı protokollere tepki göstererek, “Okullarda hac, umre gibi yarışmalarla, yaz okulları ve kuran kursları adıyla dini içerikli ideolojik çalışmalar yapılmaya başlandı. Okullarda derslikler yokken mescit açılıyor” dedi.
Öğrenci Veli Derneği (Veli- Der) Antalya Şube Başkanı Tülin Koç, eğitim-öğretimin dinselleştirilmesine ilişkin PİRHA’ya açıklamalarda bulundu.
“SEÇMELİ DİN DERSİ 12 EYLÜL DARBESİ İLE ZORUNLU OLDU”
Eğitimin dinselleştirilmesinin 12 Eylül ile başladığını belirten Antalya Veli Der Şube Başkan Tülin Koç, “12 Eylül öncesi seçmeli olan din dersleri anayasaya sokularak zorunlu hale getirildi. Bu ülkede yaşayan çeşitli farklı inançlar başta olmak üzere laik yaşamı benimseyen tüm kesimleri etkiledi. Toplumdaki bu ayrışma okullarda çocuklarımıza kadar yayıldı” dedi.
“4+4+4 İLE KİNDAR VE DİNDAR EĞİTİM SİSTEMİNİN TEMELİ ATILDI”
8 yıllık eğitim okullaşma oranını artırırken. Okulda kalma süresini uzattığını vurgulayan Koç, “4+4+4 gerici, piyasacı, cinsiyetçi ve ırkçı eğitim yasasının gündeme alınmasının en önemli nedeni 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim uygulamasıyla işlevsiz hale gelen imam hatip okullarını orta eğitim kademesinin canlandırmasıdır. Şu anki cumhurbaşkanı o dönemin başbakanı olan Erdoğan’ın ‘dininize sahip çıkın, dindar nesil yetiştirmek istiyoruz’ söylemiyle 4+4+4 eğitim sisteminin temeli atılmıştır” diye ifade etti.
4+4+4 eğitim yasasıyla okul öncesi eğitimin gözden çıkarıldığını belirten Koç, “Okul öncesi eğitimde olması gereken 60 aylık çocuklarımız ilkokula başlatılmak zorunda bırakılmıştır. 2014 -2015 tarihi ile birlikte kız çocuklarının okuldan ayrılma oranı %41, erkek çocuklarının okuldan ayrılma oranı ise %35,5 olmuştur” dedi.
“İLK ORTA VE LİSE BİNALARIN BİR BÖLÜMÜ İMAM HATİP OKULLARINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”
En üzücü olanın 2014 yılında yapılan evliliklerin %34 çocuk yaşta yaptırılan evlilikler olduğunu vurgulayan Koç, şöyle devam etti:
“Yasa ile birlikte çocuklarımızı erken yaşta mesleki eğitime yönlendirmek için yüksek okulları açıyoruz, müjdesi verildi ancak ülkemizde okul ve öğrenci sayısı hızla artan tek okul imam hatip okulları oldu. Okullarımızın bir kısmı tamamen imam hatip okullarına dönüştürüldü veya var olan ilkokul, ortaokul lise binalarının bir bölümü imam hatip yapıldı.
“5 YIL İÇİNDE İMAM HATİP ÖĞRENCİLERİNİN SAYISI 1 MİLYONA ULAŞTI”
Bilal Erdoğan o dönemde kendisinin Millî Eğitim Bakanlığı’na imam hatipli öğrenci sayısını 5 yıl içerisinde 1 milyona çıkartılması talimatını verdi. Yetkililerin üstün gayretleri sonucunda hedeflerine 1 yıl içerisinde ulaşmış oldular.”
“DEVLET OKULLARINA AYRILAN BÜTÇE AZALTILARAK ÖZEL OKULLARA TEŞVİKLER ARTARILDI”
Devlet okullarına ayrılan bütçe azalırken, özel okullara teşvikler verildiğini belirten Antalya Veli Der Şube Başkan Tülin Koç, “Bu sayede çocuk işçiliğinin önü açıldı. İş adamlarına verilen teşviklerle özel meslek liselerinin sayısı arttırıldı, bu okullardaki çocuklarımız staj adı altında özel sektörün ucuz emek hizmetine sunuldu” diye konuştu.
“TÜRGEV GİBİ VAKIFLAR İKTİDAR TARADINDAN ALABİLDİĞİNCE GÜÇLENDİRİLDİ”
Milli Eğiti Bakanlığı’nın, İnsani Yardım Vakfı, Ensar Vakfı, Kimse yok mu? TÜRGEV gibi dinci yapılarla çeşitli protokoller yaptığını hatırlatan Koç, şunları kaydetti:
“Okullarda hac, umre yarışmaları, yaz okulları ve kuran kursları adıyla dini içerikli ideolojik çalışmalar yapılmaya başlandı.
Millî Eğitim Bakanlığı’na talimat verebilecek güç TÜRGEV’in eline geçmiş oldu. 2014 yayınlanan Millî Eğitim Bakanlığı okul öncesi eğitim ve ilköğretim yönetmeliğinin okul öncesi eğitim ve öğretim tüm kurumların açılması ve binaların kullanılması ile ilgili bölümünde önemli değişiklikler yapıldı. Mevcut ilgili maddeler yeniden düzenlenerek okul öncesi eğitim kurumlarında ibadet için mekân açılma izni verildi.
“OKULLARDA DERSLİK BULUNAMAZKEN İBADET İÇİN MESCİTLER AÇILDI”
Okullarımızda derslik bulmakta güçlük çekerken ibadet ihtiyaçlarını karşılamak için mescitler açıldı. 2014 yılında o dönemin bakanı Nabi Avcı yaptığı açıklamada isteyen 5. sınıfta da başörtüsü takabilir dedi. Böylelikle başörtüsü takma liseden 5. sınıfa kadar inmiş oldu.”
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.