PİRHA- Veli Büyükşahin Murat İnce’nin Aydınlık’ta kaleme aldığı yazıyı eleştirerek, “Sözüm orada olup Aleviyim, Solcuyum, Laikim diyenleredir. Bunları sizin için söylüyorum. Bu gelenek Alevilerin hakları için kılını hiç kıpırdattı mı? Bu gelenek demokrasi ve özgürlükler için ne yaptı? Bu gelenek tam tersine bunlar için çaba harcayanlara saldırdı, hedef gösterdi.Nasıl ki ‘Laik Devletin Foyası Açığa Çıktı’ sizin de foyanız açığa çıktı, haberiniz olsun” dedi.
TV10 Yönetim Kurulu Başkanı ve Üryan Xızır Ocağı evlatlarından Veli Büyükşahin Aydınlık Gazetesi’nde Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Murat İnce’nin yazısını eleştiren “Aydınlıkçıların alevi düşmanlığı ve sahte laikliği” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Büyükşahin yazısında Alevilerin taleplerinin karşılanmandığı halde, “Bizim Aleviler” denmesini eleştirerek, “Bu toplumun kendi bağrından çıkardığı kurumlarımıza “Alevilerimizden elinizi çekin” yenisini kuracağız diyeceksiniz” tepkisini gösterdi. Büyükşahin yazısında ayrıca, “Nerden sizin oluyor Aleviler? Hangi hakla, hangi kafayla bunu diyebiliyorsunuz? Siz kim oluyorsunuz da kendiniz de bu hakkı görüyorsunuz? Sizin Aleviler üzerinden nasıl bir hakkınız olabilir?” sorularını yöneltti.
Alevilerin CHP’nin ‘Hak ve Adalet’, HDP’nin ‘Vicdan ve Adalet’ eylemlerini neden desteklediklerini ise Büyükşahin, ” Bu iki çıkışta Alevilerin demokratik ve adil bir Türkiye özlemine kapı aralıyordu. Sadece Aleviler değil sizin bölücü, dış güçler ile yan yana koyduğunuz Türkiye’nin bütün demokratik, özgürlükçü, emekçi güçleri destekledi, desteklemeye devam ediyor.‘Hak ve Adalet’, ‘Vicdan ve Adalet’ birbirine ne kadar benziyor diyorsunuz. Buda sizi şaşırtmış belli ki. Bu kavramların her biri bütün coğrafyalarda, bütün halklarda aynı anlamlarda kullanılır bilesiniz. Anlaşılan siz farklı anlamlar yüklüyorsunuz ” şeklinde yorumladı. Büyükşahin yazısını “Nasıl ki ‘Laik Devletin Foyası Açığa Çıktı’ sizin de foyanız açığa çıktı, haberiniz olsun” cümlesiyle sonladırdı.
“HERKES GÖREVİNİ YAPIYOR”
Veli Büyükşahin’in Artı Gerçek’te yayınlanan yazısının tamamı şöyle:
“Siz Alevileri bolca içki içen, güzel saz çalan, bir iki deyiş okuyan, kullanılmaya müsait, sahte laiklik, vatan, millet, ezan ve bayrak sloganlarıyla kullanabileceğinizi mi sanıyorsunuz?
Geride bıraktığımız haftada Aydınlık Gazetesi’nde Alevileri ve kurumlarını hedef alan bir yazı yayınlandı. Yazı Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Murat İnce tarafından kaleme alınmıştı. Bu yazıya karşılık kurumlar tepkilerini çok açık ve net bir şekilde ortaya koydular.
Yazının bütünün de bol bol vatanseverlik, bayrak, millet sloganları var. Karşı cepheye de Alevi kurumlarını, solcuları, muhalif siyasi partileri, Kürtleri, Demokratları ve aydınları koyarak devam ediyor yazı.
Uzun süredir mevcut iktidarın hedefe koyduğu politik hareketler, siyasi partiler, demokrat ilerici kesimler, Aleviler, Kürtler kimler varsa hepsini karşı cepheye koyarak hedefe koyuyor. İktidarın kullandığı aynı kavramlar, aynı hassasiyetler, aynı dil. Başta Alevi kurumları olmak üzere birçok kesimi bölücülükle, dış güçlerin taşeronu olmakla suçluyor. Sadece suçlamıyor aynı zamanda tehdit ediyor.
Aydınlık ve Vatan Partisinin bu yaklaşımları yeni değil. Geçmişten bu güne her zaman demokrasi mücadelesi yürütenlerin karşısında yer alarak onları hedef gösterdiğini bilmeyenimiz yok. O yüzden bu yaklaşımları hiçte şaşırtıcı olmadı. Herkes görevini yapıyor sadece.
Bu konuyu ele almamdaki maksadım Aydınlık okuyan, Ulusal TV izleyen ve Vatan Partisi ile bir şekilde temas halinde olup kendisine Devrimciyim diyen, ben Aleviyim diyen, ben laikim diyen, ben antiemperyalistim diyenlere bir şeyler hatırlatmaktır.
” YILLAR ÖNCE BU KURUMLARIN ADI YOKTU, DOLAYISIYLA SORUNLAR DA BU DÜZEYDE DEĞİLDİ”
Bilmeyenimiz yoktur ki bu siyasi gelenekte antiemperyalizmin altından yabancı düşmanlığı çıkar. Ulusalcılığın altında ırkçılık çıkar. Laikliğin altında Türk İslam Sünniciliği çıkar.
Yıllarca bu hareket birçok Alevi’yi Laiklik ve Atatürkçülük adı altında saklanarak kendi bünyesine kattı, kullandı.
Daha önce ‘Laik Devletin Foyası Açığa Çıktı’ başlıklı yazımda da belirttiğim gibi bu güne kadar tam bir aldatmacayla laik bir devlette yaşıyormuşuz gibi davranıldı. Bırakın laikliği her şeyin daha çok İslamileşerek kurumlaştığı bir dönemden geçiyoruz ve bunu yapan iktidarın en büyük destekçisi de bunlar.
Alevilerin sorunlarının ve temel taleplerinin tümü olduğu gibi duruyor. Üstelik bunlar sadece bu gün de ortaya çıkmış değil. Geçmişten bu güne taşınan ve gittikçe ağırlaşan sorunlar.
Bu geleneğin şimdiye kadar yaptığı siyasi faaliyetlerin, yaptığı eylemlerin, yazılı metinlerin hiç birisinde Alevilerin yıllardır ısrarla gündemde tutmaya çalıştığı hangi talebini görebilirsiniz. Göremezsiniz çünkü Aleviler onlar için kimliksiz, sadece güncel ihtiyaçları için kullanacakları bir topluluktur.
Yıllarca katliam ve devlet merkezli müdahalelerle dağıtılmaya çalışılan Aleviler son otuz yılda örgütlenmeye ve kendi adlarına konuşmaya tutum almaya çalışıyorlar. Dostlarını da düşmanlarını da tanımaya başlıyor, ona göre tutum almaya çalışıyorlar. Siz kendi adınıza konuşmaya başlayınca da saldırılar gelmeye başlıyor. Yıllar önce bu kurumların hiç biri yoktu, dolayısıyla onlar için sorunda bu düzeyde değildi.
“SON YÜZYILDA GERÇEKLEŞEN ALEVİ KATLİAMLARIN NERESİNDE YERALIYORSUNUZ”
İsmi geçen yazıda “Türkiye’mizin Alevilerinden elinizi çekin” deniyor. Kime söylüyor peki? ABF ( Alevi Bektaşi Federasyonu), PSAKD (Pir Sultan Abdal Kültür Derneği), HBVAKV (Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı) DAD (Demokratik Alevi Dernekleri), Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği, Avrupa’dan da AABF ve FEDA gibi kurumlara söylüyor. Kim elini nereden çekecek, niye çeksin. Beğenir ya da beğenmezsiniz ama bu örgütler Alevi toplumunun kendi içinden bin bir emekle ortaya çıkardığı kurumlardır ve Alevilerin kendisidir. On yıllarca kurmaya çalıştıkları örgütlerinin isminde Alevi ismi var diye, ‘Laikliğe’ aykırı diye az mahkeme kapılarında dolaşmadılar. Kendi isimlerini kullanmak için bile bir sürü mücadele yürütmek zorunda kaldılar.
Peki sen kim oluyorsun? Alevilerin hangi talebinin arkasında duruyorsun? Bırak Aleviler için mücadele etmeyi, onları kendi kimlikleriyle, inançlarıyla olduğu gibi kabul etmeye hazır mısın? Bırakın Alevilerin taleplerini gerçek bir Laikliğin arkasında durabiliyor musun?
Koçgiri, Dersim, Malatya, Ortanca, Kırıkhan, Maraş, Çorum, Sivas, Gazi gibi son yüz yılda gerçekleşen Alevi katliamların neresinde yer alıyorsunuz? Yine dış güçler ve bölücülük mü diyeceksiniz?
“HİÇBİR TALEBİNİ GÖRMEYECEKSİNİZ, BİZİM ALEVİLER DİYECEKSİNİZ”
Peki, son yüzyılda yasaklanan Cemleri nasıl açıklayacaksınız? Cem yasaklarını da dış güçler mi yaptı diyeceksiniz? Yolunu erkanın sürdürme talebinin arkasında hangi bölücü, dış güçleri arayacaksınız?
Alevi inancının temelini oluşturan Ocak sistemini Tekke ve Zaviye Kanunu ile dış güçler, bölücüler mi dayattı diyeceksiniz? Bu kanuna muhalefet ettiği – yani yol erken yürüttüğü için- gerekçesiyle Pirlerimizi de bölücüler ve dış güçler mi gözaltına alıp eziyet etti diyeceksiniz?
Zorunlu din derslerini, diyaneti, dört bir yanımızı saran camileri ve kuran kurslarına ne diyeceksiniz? Bunları da dış güçler ve bölücüler mi yaptı diyeceksiniz?
Bunların hiç birine ses çıkarmayacaksınız sonra da Laiklik diyeceksiniz. Laiklik dersiniz ama Sünni İslam’ın dışındaki bütün inançların kendilerini ifade etmelerini ve taleplerini, misyonerlik, mezhepçilik, bölücülük sayacaksınız?
Suriye de başta Alevileri, seküler Laikleri, farklı inançları yok etme üzerine kendini konumlandıran İŞİD ve benzeri cihatçı örgütleri sırf Kürtlere saldırıyor diye iktidarla birlikte alkışlayıp pohpohlayan siz değil misiniz?
Hiçbir talebini görmeyeceksiniz sonrada “bizim Aleviler” diyeceksiniz. Bu toplumun kendi bağrından çıkardığı kurumlarımıza “Alevilerimizden elinizi çekin” yenisini kuracağız diyeceksiniz.
“ALEVİLER SİZİ İYİ TANIYOR”
Nerden sizin oluyor Aleviler…
Hangi hakla, hangi kafayla bunu diyebiliyorsunuz?
Siz kim oluyorsunuz da kendiniz de bu hakkı görüyorsunuz?
Sizin Aleviler üzerinden nasıl bir hakkınız olabilir?
Sizin kim olduğunuzu bilmeyen yok. Devrimciler, hak ve emek mücadelesi yürütenler ihbarlarınızdan, hedef göstermelerinizden iyi tanır sizi.
Alevilerde iyi tanıyor sizi. Yok saymaktan, ötekileştirilmekten ve katliamlardan sorumlu olan düzenin çarklarından birisi olduğunuzu iyi biliyor.
Tıpkı mevcut iktidarda olduğu gibi sizinde en büyük korkunuzun demokrasi güçlerinin, Alevilerin, farklı inançların, Kürtlerin yan yana gelmesi olduğunu biliyoruz. Bakarsınız korkunuz gerçek olur.
“ALEVİLERİ REDDEDEN, TERÖRİST SAYAN VATANSEVER ALEVİ OLMAZ”
Aleviler; CHP’nin ‘Hak ve Adalet’, HDP’nin ‘Vicdan ve Adalet’ eylemlerini desteklediler. Bu iki çıkışta Alevilerin demokratik ve adil bir Türkiye özlemine kapı aralıyordu. Sadece Aleviler değil sizin bölücü, dış güçler ile yan yana koyduğunuz Türkiye’nin bütün demokratik, özgürlükçü, emekçi güçleri destekledi, desteklemeye devam ediyor.
‘Hak ve Adalet’, ‘Vicdan ve Adalet’ birbirine ne kadar benziyor diyorsunuz. Buda sizi şaşırtmış belli ki. Bu kavramların her biri bütün coğrafyalarda, bütün halklarda aynı anlamlarda kullanılır bilesiniz. Anlaşılan siz farklı anlamlar yüklüyorsunuz.
Vatansever Aleviler demişsiniz bir de. Sizin gibilerden bahsediyorsunuz herhalde. Alevileri ret eden, demokrasi, özgürlük, vicdan ve adalet isteyenleri bölücü, terörist sayan ‘Vatansever Alevi’ olmaz bilesiniz. Alevi barışseverdir, demokrasiseverdir, adaletseverdir ve vicdanlı olmayı sever. Vatanseverlik adına hiçbir halka, etnik kesime, inanç gurubuna düşmanlık beslemez.
” SİZİN DE FOYANIZ AÇIĞA ÇIKTI”
Yoksa siz Alevileri sadece güzel saz çalan, bir iki deyiş okuyan, bolca içki içen, kullanılmaya müsait, kafası basmayan, sahte laiklik, vatan, millet, ezan, bayrak sloganlarıyla kullanabileceğinizi mi sanıyorsunuz?
Siz bilmez misiniz ki Aleviler; Türktür, Kürttür, Romendir, Araptır, Farstır, Makedondur, Acemdir… her milletten insandır. 72 millete aynı nazarla bakar, halkların kardeşliğine inanırlar. Irkçılığın, milliyetçiliğin her türlüsünü kapı dışarı ederler. Bilmiyorsanız tarihimize bakın, Cemlerimize bakın, deyişlerimizi dinleyin, gülbanklarımıza gönül kaplarınızı açın.
Sözüm orada olup Aleviyim, Solcuyum, Laikim diyenleredir. Bunları sizin için söylüyorum.
Bu gelenek Alevilerin hakları için kılını hiç kıpırdattı mı?
Bu gelenek demokrasi ve özgürlükler için ne yaptı?
Bu gelenek tam tersine bunlar için çaba harcayanlara saldırdı, hedef gösterdi.
Nasıl ki ‘Laik Devletin Foyası Açığa Çıktı’ sizin de foyanız açığa çıktı, haberiniz olsun…”
Yoruma kapalı.