PİRHA- HDP’li Tuğba Hezer milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik, “Bu karar insanlık ve Türkiye tarihine utanç olarak kalacaktır” diyerek, diğer taraftan bu kararın kendileri için hiçbir hükmü olmadığını, nihayetinde bu görevi onlara halkın verdiğini, halkın kararı olmadığı müddetçe talimat üzeri çalışan milletvekillerinin kararının anlam ifade etmediğini dile getiriyor. Hezer, “Onların bu kararı almaları ne çalışmalarımızdan geri adım attırır, ne de bizi kaygı ve korkuya götürür” vurgusunu yapıyor.
Geçtiğimiz günlerde HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer hakkında Meclis çalışmalarına 5 birleşim katılmadığı gerekçesiyle milletvekilliğinin düşürülmesi için Meclis Genel Kurulu’nda oylama yapıldı. Hezer’in milletvekilliği 324 oyla düşürüldü.
Köln’de Vicdan ve Adalet Nöbeti ‘ne destek için yapılan eylemde görüştüğümüz Hezer’e milletvekilliğinin düşürülme kararı ile ilgili düşüncelerini sorduk.
“KARAR ŞAŞIRTMADI, TALİMATLA OYLADILAR”
Milletvekilliklerinin düşürülme kararının, son iki yıldır yaşanan süreçten bağımsız olmadığını düşünen Hezer, iki yıldır Çöktürme Planı adı altında başlattıkları işgal ve beraberinde HDP’yi tasfiye politikalarının en sonunda kendisi ve Faysal Sarıyıldız’ın milletvekilliklerinin düşürülmesi ile devam ettiğini belirtiyor.
Bu kararın kendilerini şaşırtmadığını ifade eden Hezer, “Çünkü tamamen Erdoğan’ın talimatıyla çalışan yargının, dosyaları oluşturması ile Eş Genel Başkanlarımız, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, 5 bin üzerinde parti yöneticimiz cezaevinde. 300’ün üzerinde milletvekili hukuksuzca olduğunu bildikleri bir kararı bir talimatla oyluyorlar” diyor.
“Bu karar insanlık ve Türkiye tarihine utanç olarak kalacaktır“ diyen Hezer, diğer taraftan bu kararın kendileri için hiçbir hükmü olmadığını, nihayetinde bu görevi onlara halkın verdiğini, halkın kararı olmadığı müddetçe talimat üzeri çalışan milletvekillerinin kararının anlam ifade etmediğini dile getiriyor.
“KARAR NE BİZE GERİ ADIM ATTIRIR, NE DE BİZİ KAYGIYA DÜŞÜRÜR”
Tuğba Hezer neden Avrupa’da olduklarını ise şöyle anlatıyor:
“Bizler dokunmazlıklar kaldırılmadan yaklaşık bir yıl önce Türkiye’de yapılan hak ihlallerini, hukuksuzlukları, antidemokratik uygulamaları Avrupa’daki kamuoyuna taşımak amacıyla resmi olarak parti görevlendirmesi ile buraya geldik. Bununla ilgili partimizin meclise verdiği resmi yazı da var.
4 Kasım darbesi ile beraber milletvekili ve eş genel başkanlarımızın evlerine yapılan baskınlarla beraber suçlamalar devam edince, bu süreçte bizler de burada kalıp, devam edip çalıştık. Erdoğan diktatörlüğünü ve faşizmini teşhir eden çalışmalarımız, Erdoğan’ı rahatsız etti. “Bütün muhalifleri bertaraf ettim. Meclisteki 3. büyük partinin milletvekillerini cezaevine koydum. Partinin yüzde 80’nini tasfiye ettim. Basını da susturdum. Her katliamı daha rahat yapabilirim“ düşüncesindeydi. Biz burada tüm hukuksuzlukları Avrupa kamuoyuna yansıttık. Onların bu kararı almaları ne çalışmalarımızdan geri adım attırır , ne de bizi kaygı ve korkuya götürür.”
“SÜRECİN SESİ OLMAK ADINA ÖNEMLİ BİR ADIM”
HDP tarafından Diyarbakır’da başlatılan, daha sonra İstanbul’da devam eden ve Van’a taşınan Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne ilişkin ise Hezer, “Partimizin başlatmış olduğu Vicdan ve Adalet Nöbeti Türkiye halklarının, emekçilerin, ezilenlerin 2 yıldır yaşadıkları sürecin sesi olmak adına önemli bir adım oldu. Yüz binlerce çalışanı KHK ile işsiz bırakan, yüz binlerce Kürt’ü göçe zorlayan, Kürtleri katleden bu iktidar anlayışına karşı, tepki oluşturacak, faşizme mahkum olmadığımızı gösterecek bir yola ihtiyaç vardı” diyor.
“EŞİTLİK, ADALET, DEMOKRASİ SAĞLANINCAYA KADAR MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK”
HDP’nin Türkiye halklarınca karşılık gördüğünü vurgulayan Hezer, “Bütün tasfiye politikalarına rağmen boyun eğmedi. O nedenle Vicdan ve Adalet Nöbeti önemli bir yerdedir. Nöbet sadece HDP’liler için değildir. Türkiye’de şuan kirli savaştan, faşizmden, diktatörlükten yaralanmış bütün halklara sesleniyoruz bizler. Eğer onur, özgürlük, eşitlik, demokrasi kavramları ile beraber donatılmış bir Türkiye istiyorsak, Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne bizim de katılmamız gerekir. Şu an Türkiye kentlerinde, Kürdistan kentlerinde sistemin değişmesini ve bunun için bir öncü bekleyen milyonlar var. O milyonlar için HDP Vicdan ve Adalet Nöbeti başlattı. O kadar çok korkuyorlar ki 3 barikatla ablukaya aldılar” şeklinde belirtiyor.
Hezer son olarak ise şu mesajı veriyor:
“Biz binlerce kilometre öteden diyoruz ki, bütün engellemelere rağmen biz sizin sesinizi duyuyoruz ve buradan ses veriyoruz. Faşizm bitene kadar, Türkiye’de eşitlik, adalet, demokrasi sağlanıncaya kadar, tutsaklarımız özgürleşene kadar, bu işgalci anlayış, kirli savaş politikaları bitinceye kadar bütün mücadelemiz sonuna kadar devam edecek.”
Elif SONZAMANCI/KÖLN
Yoruma kapalı.