PİRHA- OHAL’in ardından konulan yayla yasakları hayvancılıkla uğraşan köylülerin işsiz kalmasına neden oldu. Muş Varto’ya bağlı Alevilerin yaşadığı Çaylar köyü kahvesi de işsizlerin uğrak mekanı haline geldi. Köylülerin bir yıldır meralara çıkartamadığı hayvanları telef oldu. Hayvancılık ise bu yasaklar nedeniyle bitme noktasına geldi.
HABERİN VİDEOSU
Muş Varto’ya bağlı Çaylar köyünün girişindeki köy kahvesi işsizlerin uğrak noktası haline gelmiş. Eskiden köy kahvelerinde gençleri görmek imkansızken şimdi yaşlıların yerini almış gibi görünüyorlar.
İşsizlik nedeniyle kahvelere akın eden köylülerin geçim kaynakları OHAL’in ardından başlayan yayla yasakları ise darbeye uğradı. Yaşadıkları sıkıntıları PİRHA’ya anlatan Çaylar köyündeki Aleviler, OHAL’in bir an evvel son bulmasını istediler.
Evli bir çocuk babası Vedat Tekin iş güç olmadığı için kahvede oturanlardan biri. Daha önce hayvancılıkla uğraşan Tekin, yasaklar nedeniyle artık hayvan besleyemediğini söyledi. Yaşadığı sıkıntıyı şu sözlerle anlattı:
“Olaylardan dolayı hiç evimizden çıkamıyoruz. Hayvanlarımızı sattık, gitmeyi bile düşünüyoruz buralardan. OHAL’den önce hayvanlarımız vardı, işimiz gücümüz vardı, evimize ekmek götürüyorduk. Şimdi ise ne evimize ekmek götürebiliyoruz ne de çalışabiliyoruz. İmkanlarımız gittikçe kötüleşiyor.”
Tekin şimdi ise geçimini sağlamak için günübirlik işler ya da çobanlık yaparak yaşamını idare ediyor.
“MERALARIN YASAKLANMASI GEÇİM KAYNAKLARIMIZI YOK ETTİ”
Hüseyin Ak da kahvede otururken buluyoruz. Sorunlarının çok olduğunu söyleyen Ak, “Cemevleri yapılıyor, yardım yok. Cemevlerimize ödenek falan verilmiyor. Bizim köyde yapılıyor gittik müracaat ettik ama herhangi bir destek yok. Yollarımız çok bozuk, elektriğimiz bir saat var, beş saat yok” dedi.
OHAL döneminde çok zorluk yaşadıklarını ifade eden Ak, meraların da yasaklanmasının tüm geçim kaynaklarını yok edecek noktaya getirdiğini söyledi. Ak, “Mesela Gre Boxu tarafı bütün hayvanların barınacağı bir yerdi, oraya da yasak geldi. Bu sebeple hepimiz perişanız” dedi.
“İş yok güç yok hep kahvede oyun oynuyoruz” diyen Maşallah Solhan, köyde hayvancılık ve tarımla uğraşıyor. Solhan yasaklardan dolayı araziye çıkamayınca daha az verim aldıklarını ifade ederek OHAL’in bir an önce son bulmasını istedi.
Dursun Dalveren de “Buradaki herkesin sorunu aynı” diyerek durumu özetliyor. Dalveren, “Dağa çıkmadıktan sonra hayvancılık bitiyor. Hayvancılık yapıyorum ama geçinemiyorum devletten de bu konuda bir yardım görmedim” ifadelerini kullandı.
Önder Solhan ise yayla yasaklardan neredeyse en çok etkilenen kişilerden biri. 25 yıldır hayvancılık ile geçimini sağlarken OHAL’in ardından bir yıl içerisinde 100 hayvanını kaybeden Solhan şöyle konuştu:
“Yaylalar yasaklandı, bırakmadılar ki evlerimizden çıkalım. Geçen yıl beş gün içerisinde hastalıktan dolayı yüz hayvanım öldü. Şimdi de yine aynı sıkıntıyı yaşıyoruz. Bunu araştıran hiç kimse olmadı, kimse gelip sormadı sahip de çıkmadı. Geçen yıldan bir sürü zararımız oldu. Bu yıl büyükbaş hayvan besliyorum. 50 tane büyükbaş hayvanım var beside. OHAL’den dolayı dışarıya çıkarmadık. İçeride beslediğimiz içinde şuanda çok zarardayız. Yem çuvalını 65 liraya alıyoruz. Şimdi diyelim ki, et yükseldi, benim gözümde et 100 lira olsa da beni kurtarmıyor. Çünkü yedirdiğim masrafları çıkarmıyor. Benim gözümde en uygunu ettir, bir tane çay içiyorsun 2 liraya, batıda kim bilir kaç liradır.”
Solhan, her yıl daha da kötüye giden yaşamında hayat pahalılığından şikayet ediyor. “Yıl geliyor yıldan yıla içeri giriyorum” diyen Solhan, “Bu malcılığı da elimizden aldılar götürüp zenginlerin eline verdiler. Yemin fiyatını bir indirip bir yükseltiyor ne yapacağımızı bilmiyoruz ortada şaşırdık kaldık. Gelip bizden ucuz et istiyorlar. Et olmuş 30-40 lira gelip bizden 14 liradan et istiyorlar” dedi.
Sevim KAHRAMAN/Semra ACAR
MUŞ/Varto
Yoruma kapalı.