PİRHA-İstanbul’daki Vartolular Derneği’nin 19. Geleneksel Dayanışma Gecesi dün Çağlayan’da düzenlendi. Vartoluların yoğun ilgi gösterdiği geceye çok sayıda siyasetçi, sivil toplum örgütü yöneticisi ve sanatçı katıldı.
İstanbul’daki Vartolular Derneği dün Çağlayan’da 19. Geleneksel Dayanışma gecesini düzenledi. İhtiyacı olan öğrencilere burs sağlamak amacıyla düzenlenen gecede İstanbul’daki Vartolular Derneği Başkanı İbrahim Ballıkaya, Varto Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Soydan, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan ve Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan birer konuşma yaptı.
Vartolu olan Sanatçı Soner Soyer’in sunuculuğunu yaptığı gecede sanatçı Mervan Tan, Caner Tekin Heme Heci, Yücel Yıldırım ve Barış Güler sahne aldı.
Soner Soyer’in ana dili Zazaca ile söylediği şiir ile başlayan gecede ilk konuşmayı İstanbul’daki Vartolular Derneği Başkanı İbrahim Ballıkaya yaptı.
Konuşmasında 1997’de kurulan Vartolular Derneği’nin 20. Yılı olduğunu vurgulayan Ballıkaya, 20. Yaşlarında üniversitede okuyan ve ihtiyacı olan Vartolu öğrencilere burs sağlamak istediklerini ve bu amaçla bu geceyi düzenlediklerini belirtti.
2016 yılının Varto depreminin 50. Yılı olduğunu belirten Ballıkaya, bu acıların bir daha yaşanmaması için akademisyen ve araştırmacılardan destek alarak, halkı bilgilendirmek için Varto Belediyesi’nin katkılarıyla bir organizasyon gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Konuşmasında hoşgörüye vurgu yapan Ballıkaya insanlar arasındaki ilişkilerin uluslararası ilişkileri de etkilediğini söyledi. Ballıkaya: “2016 yılında 500 bin işçi işten atılıyorsa bu herkesin sorunu olmalıdır. Bu ülkede yapılan bir hava alanının inşaatında çalışan insanlarımız birer birer iş kazalarına kurban gidiyorsa yani bir katliam yaşanıyorsa bizim buna sessiz kalmamız ve hoşgörü göstermemiz beklenemez.” dedi.
“HER ŞEYE RAĞMEN BİRBİRİMİZİ HİSSEDCEĞİZ”
Referanduma da değinen Ballıkaya, “Televizyonlarda akademisyen, hukukçu ve profesörlerin çıkıp gözlerimizin içine baka baka yalan söylemeleri bizi çok derinden üzüyor. Siyasilerin söylemleri çok farklı olabilir. Ama hukukçunun bize hukuku anlatması, akademisyenin bize kendi alanındaki akademik çalışmaları anlatması gerekir. Biz her şeye rağmen sokaktayız. Her şeye rağmen dayanışma gecelerinde bir araya gelip birbirimize dokunup birbirimizi hissedeceğiz.” diyerek tepkilerini dile getirdi.
“VARTO ÇOK KİMLİĞİN BİR ARADA YAŞAMAYI BİLDİĞİ BİR İLÇE”
İbarahim Ballıkaya’nın ardından konuşma yapan Varto Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Soydan, “Varto’muzda 7 dil kardeşçe yaşıyor, bunun ülke geneline hakim olan bir kültür olmasını diliyorum” diyerek Varto’nun zengin toplumsal yaşantısına dikkat çekti.
Eğitim amaçlı düzenlenen gecede emeği geçen herkese teşekkürlerini bildiren Soydan, dayanışmanın büyümesi için derneklere sahip çıkılması gerektiğini de vurguladı.
“BİZLER İÇİN ‘HAYIR’LARA VESİLE DEĞİL”
Konuşmasında referanduma değinen Soydan, anayasaların toplumun özgürlüklerini ve haklarını güvence altına almak için yapıldığı ve bütün toplumun üzerinde uzlaştığı yasalar olduğunu vurgulayarak “Biz siyasi partilerin içinde olduğu, hukukçuların içinde olduğu, üniversitelerin, sivil toplum örgütlerinin içinde olduğu, yaşam hakkımızın güvence altına alındığı bir anayasa olmasını isterdik. Bu nedenle bu anayasanın bizler için “HAYIR”lara vesile olacağını düşünmüyorum. Sizlerin de bu anlamda sağduyunuza inanıyorum. Vartolular olarak üzerinize düşeni yapacağınızdan hiç kuşkum yok.”dedi.
“GELECEĞİMİZ İÇİN HER ŞEYİN ‘HAYIR’LISI”
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu eşit ve özgür bir Türkiye arzu ettiklerini belirterek, bu tür dayanışma gecelerinin çok önemli olduğunu söyledi. Varto’nun Türkiye tarihinde ve Kürtlerin tarihinde büyük yeri ve önemi olduğunu vurgulayan Tanrıkulu, “Eğer gerçekten barış istiyorsak, gerçekten bir arada yaşamak istiyorsak dayanışmamızı yerelden bölgeye, bölgeden Türkiye’ye örgütlemek durumundayız.” dedi.
Önümüzdeki ayın Türkiye’nin geleceği açısından son derece önemli olduğunu söyleyen Tanrıkulu, “Geleceğimiz için her şeyin “HAYIR”lısı olsun diyorum.”diyerek sözlerini tamamladı.
“ONURUMUZDAN VAZGEÇMİYORUZ”
HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan,“Zor günlerden geçiyoruz. Ümidin kırıldığı günlerden geçiyoruz. Korkunun ve kaygının iktidarını yaşıyoruz. Oysa umut ta çok yakınlarda. İki ay ötemizde belki umut. Bu umudu yakalamak için el birliğiyle mücadele etmeliyiz.” diyerek Türkiye’nin içinde bulunduğu kritik duruma dikkat çekti.
Her tür kimliğin onurumuz olduğunu söyleyen Paylan,“Hepimiz onur mücadelesi veriyoruz. Onlar zulüm yapıyorlar diye, onurumuzdan vazgeçmiyoruz. Evet bazı dönemler bizi sessizliğe büründürdüler. Mesela biz Ermeniler, üç kuşaklık bir sessizliğe mahkum edildik. Evet bazen isyan ettik, evet bir miktar göç ettik. Ama aslan onurumuzdan vazgeçmedik. Eş genel başkanlarımız, vekillerimiz ve belediye başkanlarımız içerde. Ama onlar da asla ve asla barış umutlarından vazgeçmediler.” dedi.
Paylan, 50 yıl önceki Varto depremini hatırlatarak “Varto yüz yıl önce de büyük bir deprem yaşadı. Egemenler halkları birbirine düşürdüler. Ermeni halkı Varto’da çok yoğundu. Ama artık yoklar. Yüz yıl önce o depremi bize yaşattılar. Dediler ki Türk’ün anayasası olacak. Türk Kürt birlikte yürüyeceğiz dediler. Ama sonra Kürt’e de hakkını, hukukunu vermediler. Yüz yıl sonra barışa çok yakınken masayı devirerek tekrar Türk’ün anayasasını getirmek istiyorlar. Bu anayasada biz kendimizi görmüyoruz.” şeklinde konuştu.
Bütün kimliklerin bir arada yaşaması için çoğulcu bir anayasaya ihtiyaç olduğunu vurgulayan Paylan, “Çoklu toplumsal sürece ulaşmak için bu freni patlamış kamyonu durdurcağız. Daha sonra o çoklu toplumsal sürece ulaşmak için bu freni boşalmış kamyonu durduracağız. Daha sonra o hayallere, o rüyalara, o halaylara tekrar duracağız. Tıpkı 7 Haziranda olduğu gibi.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
“UNUTMAYACAĞIZ”
Paylan’ın ardından konuşma yapan Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, “12 Eylül faşist darbesinin yarım bıraktığı inşayı tamamlamak üzere AKP iktidarının gündeme getirdiği bir anayasa değişikliğiyle karşı karşıyayız. Ülkenin içinde açılan savaşları, ölümleri, cenazesi 7 gün meydanda kalan Taybet anayı, 13 yaşında öldürülüp cesedi buzdolabında saklanan Cemile’yi, İktidarın beslediği IŞİD militanları tarafından öldürülen gençlerimizi unutmayacağız. Bir yıl içerisinde ölen 1970 işçiyi, yine bir yıl içerisinde şiddet politikalarının, gerici politikaların öldürdüğü 300 kadını, Suriye’de bizi sokmaya çalıştıkları bu savaşı ve bu savaşın sonunda örgütlenen mezhepçiliği unutmayacağız. Meydanda Berkin Elvan’ların annesini yuhalatanları, mezhebinden dolayı bir partinin genel başkanını yuhalatanları unutmayacağız. Bir halkın iradesine vurulan kelepçeyi unutmayacağız. Ülkemizin geleceği için, halkların geleceği için, kadınların, işçi sınıfının, gençlerin geleceği için hem ‘HAYIR’ diyeceğiz, hem de bulunduğumuz yerlerde inancına bakmaksızın, siyasi görüşüne bakmaksızın, kimliğine bakmaksızın bütün emek, barış, demokrasi ve halk güçleriyle birleşerek “HAYIR”ı örgütleyeceğiz.” dedi.
Konuşmacıların ardından sahne alan sanatçılar da Türkiye’nin içinde bulunduğu duruma ve gündeme dair kısa değerlendirmelerde bulundular.
Suay Abak /İSTANBUL
Haberin Videosu
Yoruma kapalı.