Alevi Haber Ajansi

‘Uyuşturucu baronları dahi tahliye edildi, 651 ağır hasta mahpus cezaevinde tutuluyor’-VİDEO

PİRHA – İHD Merkezi Hapishane Komisyonu, hasta mahpus listesini paylaştı. “Yaşam hakkı korunsun, hasta mahpuslar serbest bırakılsın” denilen açıklamada Adli Tıp Kurumunun hukuk dışı kararlara imza attığı ifade edildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishane Komisyonu, hasta mahpus listesini paylaştı. İHD Genel Merkezinde yapılan basın toplantısını İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan okudu.

Öztürk Türkdoğan, 31 Mart 2022 tarihi itibari ile Ceza ve Tevkifevleri verilerine göre hapishanelerde 314.502 tutuklu ve hükümlünün olduğunu belirterek son yıllarda tecrit koşullarının ağırlaştığına vurgu yaptı. Mahpusların yaşamış olduğu hak ihlallerinin başında sağlığa erişim hakkının olduğunu söyleyen Türkdoğan, 2021 yılında en az 46 mahpusun hastalıklar sebebiyle yaşamını yitirdiği bilgisini paylaştı. Türkdoğan, “Maalesef bunların çoğu önlenebilirdi” diyerek şu bilgileri paylaştı:

“Adli Tıp Kurumu, son dönemde hastalığı tespit edip ‘Hapishanede kalabilir’ yönünde görüş belirtiyor. ATK son dönemlerde kanunu bile uygulamıyor. Aysel Tuğluk arkadaşımızı örnek verecek olursak şu anda arkadaşları sayesinde yaşamını idame edebiliyor. Kanun, ‘Kişi yalnız kalamıyorsa tahliye edeceksiniz’ diyor.  Ayrımcı yasaların değişmesi gerekiyor. ATK, siyasi iktidarın yönlendirmesi doğrultusunda kararlar vermektedir. Bu süreçte uyuşturucu baronları dahi tahliye edildiler ama gelin görün ki terör suçlaması ile karşılaşan, ayakta dahi duramayacak kişiler tahliye edilmiyor.

Hapishanelerde 2021 yılı başından bu yana tespit edebildiğimiz kadarıyla en az 46 mahpus hastalıkları nedeniyle yaşamını yitirdi. Bunların 15’i Covid-19 nedeniyle, 3 ağır hasta mahpus da infazlarının ertelenmesinden çok kısa bir süre yaşamını yitirmiştir. Unutulmamalı ki hapishanelerde meydana gelen ölümlerin çoğu önlenebilir ölümlerdir. Ancak hapishanelerin fiziki koşulları, yetersiz beslenme, revir ve hastane sevklerinin zamanında yapılmaması, mahpusların maruz bırakıldığı ayrımcı uygulamalar, tekli ring araçlarıyla sevkler ve kelepçeli muayene, ilaç temininde yaşanan sorunlar, ağır hasta mahpusların infazlarının ertelenmemesi ve buna benzer pek çok sorunun bir araya gelmesiyle hasta mahpuslar ağır bir yaşam savaşı vermektedir.”

651’İ AĞIR OLMAK ÜZERE 1517 HASTA MAHPUS!

Şu anda nüfusuna oranla en fazla mahpus barındıran ülkenin Türkiye olduğunu belirten Öztürk Türkdoğan, “Sürekli yeni hapishane yapmaya çalışırsanız bu demokratik bir anlayış değildir” dedi. Türkiye Hapishanelerinde 651’i ağır olmak üzere 1517 hasta mahpusun olduğunu söyleyen Türkdoğan şöyle devam etti:

“İnsan Hakları Derneği olarak ağır hasta mahpusların iyileşinceye kadar infazlarının ertelenerek serbest bırakılmalarını talep etmekteyiz. Adli Tıp Kurumu tarafından verilen ‘Cezaevinde Kalabilir’ raporları ile bu kurum toplum nezdinde güvenilirliğini yitirmiştir. Mahpuslar için tam teşekküllü ve üniversite hastaneleri tarafından verilen raporlara rağmen Adli Tıp Kurumu bu raporların aksi yönünde rapor düzenleyerek yaşam hakkı ihlaline neden olmaktadır.

Kanundaki ‘Hayatını yalnız idame ettirme’ kriterine aykırı olarak Adli Tıp Kurumu raporlar vermektedir. Örnek olarak Mehmet Emin Özkan’ı ve Aysel Tuğluk’u örnek verebiliriz. Bize göre kanundaki bu hüküm kaldırılmalı, ağır hasta mahpusların tümü iyileşmeleri için serbest bırakılmalıdır.

Halen hapishanelerde bulunan ağır hasta mahpusların tümü tam teşekkülü herhangi bir hastane raporuna istinaden derhâl salıverilmeli, tedavileri ailelerinin yanında sürdürülmeli ve sağlık sigortası devlet tarafından karşılanmalıdır;

Adli Tıp Kurumu sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi raporlarında son ve tek merci olmaktan çıkarılmalı ve tam teşekküllü hastaneler ve Üniversite hastanelerinin raporları da kabul edilmelidir.

Sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi kararlarında cumhuriyet savcılarının takdir yetkisi kaldırılmalı, hastanelerin verdiği raporlar esas alınarak cezaların infazları ertelenmeli, hasta mahpusların infaz ertelemesi önündeki ‘toplum güvenliği bakımından tehlike’ kriteri kanundan çıkarılmalıdır;

AİHM’in Gurban/Türkiye grup kararları uyarınca mahpusların müddetnamelerinde yaşları ve sağlık durumları dikkate alınarak tahliye olabilecekleri uygun bir tarih yer almalıdır;

AİHM’in Gülay Çetin – Türkiye kararında belirttiği hususlara uyulmalı, hasta mahpusların tahliye edilmemesinin AİHS’in 3. maddesinin ihlali olduğu hatırda tutulmalıdır;

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, hasta mahpusları durumunu yakından ilgilendiren Gülay Çetin/ Türkiye kararında, mahpusların hastalıklarının ilerlemesine yol açan uygulamalar içinde olan devletin AİHS’de işkence yasağını düzenleyen 3. ve ayrımcılık yasağını düzenleyen ve 14. maddelerini ihlal ettiği gerekçesiyle Türkiye’yi mahkûm ettiği unutulmamalıdır.

Cumhurbaşkanının sağlık sebebi ile mahpusları af yetkisini düzenleyen genelgesi değiştirilmeli, Cumhurbaşkanı ağır hasta mahpuslar ile ilgili yetkisini ayrım gözetmeksizin kullanmalıdır.

Türkiye’nin mevcut infaz rejimi BM Mandela Kurallarına uyumlu hale getirilecek şekilde değiştirilmeli, TMK bakımından infazda ayrımcılığa son verilmelidir.”

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak