PİRHA-Urfa’nın Sırrın Mahallesi’nde yaşayan Alevi kadınlar, her türlü baskıya ve okullarda çocuklarına dayatılan din dersine rağmen Alevilik yol erkanını yaşamaya ve çocuklarına öğreterek yaşatmaya devam ediyorlar.
Urfa’nın Sırrın Mahallesi’nde yaşayan, Bektaşi babaların evlerinde yaptıkları cemlerle yol erkanını bu güne kadar taşıyan ve sürdüren Aleviler, mahallede yapılan cemevinde bir araya gelerek çocuklarına Alevilik yolunu ve erkanı öğretmeye devam ediyorlar.
Geçmiş yıllarda mahalle baskısı gördüklerini ve bugün halen bu baskıların yaşandığını, okullarda çocuklarına zorunlu din dersinin dayatıldığını ve zorla dua ezberletildiğini ifade eden Urfa Sırrın Mahallesinde yaşayan Alevi kadınlar PİRHA’ya konuştu.
“ÇOCUKLARIMIZA ZORLA DUA EZBERLETİYORLAR”
“Halil Baba’nın evinde cemler yapılırdı. 12 hizmetimizi orada yürütürdük. Oradaki cemler daha samimiydi. Burası çok kalabalık olduğu için eski samimiyet olmuyor” ifadelerini kullanan Neşe Aykut, “Okullarda çocuklarımızla ilgili yaşadığımız sıkıntılar oluyor. Çocuklarımıza din dersini zorla öğretiyorlar. Çocuk girmek istemese dahi duaları ezberletip anlamlarını söylemelerini istiyorlar” diye ifade etti.
Aykut, “Aleviler kendi özüne dönüp cemlerini yapsınlar. Her inancın ibadet yeri nasıl özgürse bizim de ibadethanemizin özgür olmasını isteriz” dedi.
“TOPRAK DAMLARDA TOPLANIR CEM YAPARDIK”
78 yaşında olan ve yıllardır perşembe günleri yapılan her ceme katılan Fatma Kurt da, “Eskiden cemler, babaların evlerinde yapılırdı. Herkes tek odanın içinde otururdu. O günler çok hoş, geniş günlerdi. Toprak evde yağmur damlardı ama mahallede bulunan bütün canlar kadın, erkek, yaşlı genç herkes ceme katılırdı. Yola bağlılık ve ikrar bugüne göre daha güçlü ve samimiydi” diye belirtti.
“ÇOCUK YAŞTA CEMLERE KATILDIM”
Urfa merkeze bağlı üç Alevi köyünden biri olan Akpınar köyünde dünyaya gelen ve daha sonra Sırrın Mahallesi’ne gelin olarak gelen Zöhre Koçoğlan ise çocukluk yıllarında babasının evinde bir araya gelen canların cemler yaptığını ve çok küçük yaşta ceme katılarak Alevilik yol erkanını öğrendiğini söyledi. Koçoğlan, “Babam Alevilik yoluna çok bağlıydı. Akpınar köyünde, Aleviliğin gelecek nesillere taşınmasına büyük bir emeği oldu. Babam bir deryaydı ve çok bilinçli bir adamdı.
“BÜYÜKLERİMİZ DAHA BİLİNÇLİ VE YOLA BAĞLIYDI”
“Eskiden cemler babaların evinde olurdu. Annem ve babam da da giderdi, biz çocuktuk elimizden tutup bizi de götürürlerdi” diyen Gülçin Şahan, “Cemlerde saz çalınır, deyiş söylenir, muhabbet edilirdi. O dönem büyüklerimiz daha olumlu, bilinçlilerdi. Hastam vardı, 40 senedir ceme gelmiyordum. Ama mahallede cemevi açıldıktan sonra her perşembe günü cemlere geliyorum” diyor.
Büyüklerinin yola daha bağlı olduklarını ikrar verdiklerini ve görgüden geçtiklerini ifade eden Şahan, ” Muharrem ayında matem oruçlarımızı tutardık. Aynaya bakmaz, soğan başını kesmez, et yemezdik. Kurut vardı o zaman ayranlı, onu yerdik. Ama şimdi eskisi gibi yas tutulmuyor. Her şeyi yiyor ve içiyorlar” diye konuştu.
Mustafa YÜKSEL-Hüseyin Yaşar
URFA
Yoruma kapalı.