PİRHA- Yaşamın tüm zorluklarına ve çıkmazlarına rağmen sürekli arayışı olan ve kendi özgücü ile üretip mücadele ederek kurduğu yaşam alanında üretime katılan Velat Çelebi hikayesini PİRHA’ya anlattı.
Velat Çelebi İzmir Çiğli’de neredeyse nadir kadın esnaflardan biri. Bir Alevi kurum ziyaretinden çıkarken çay içme niyeti ile kendisini tanıma fırsatı bulduk. Küçük ama emek dolu bu küçük dükkanında ürettiklerini sunuyordu. Göze çarpan ilk şey bu kadar yoğunluk arasında özellikle bütün işe kendi başına koşturması ve bu koşuşturma arasında hiç eksilmeyen gülüşüydü. Aslında bu hiç eksilmeyen gülüşün altından büyük bir emek ve özgücü ile ayakta durma hikayesinin çıkacağı aşikardı.
Sabah erken saatte başlayan koşuşturması gece geç saatlere kadar devam edebiliyor. Bütün zamanını bu işyerine harcayan Velat Çelebi, burada yeni dostluklar yaratabilmiş. Çevresindeki kadınlar destekçisi olmuş, hatta diğer hemcinslerine örnek teşkil etmiş.
Evet, bir kadın ayakları üzerinde durmayı başarmışsa, etrafındaki zorluklara karşı ayaktaysa, geçmişi sorgulayıp mantığıyla çözümler bulmuşşa; artık kendi özgücü ile yaşamayı başarmış demektir.
Bu zorluklar ve çıkmazlıklar için de özgücü ile üretip var olan Velat’ın hikayesini kendi ağzından dinleyelim.
“NE KENDİMİ NE DE HAYATI TANIMA ŞANSI VERİLDİ BANA”
Sağlık sorunlarından dolayı köyünden çıkıp kentlerle tanışan Velat Çelebi ekonomik sıkıntılardan dolayı tekstilde çalıştığını belirterek şöyle başlıyor:
“1978 yılında Bingöl Karlıova’da dünyaya geldim. Sağlık sorunlarımdan dolayı İzmir’de yaşayan dayımın yanına gönderildim ve 6 yıl onlarla kaldım. Böylelikle okuma şansımı kaybettim. Ailemden uzak, çocukluğum yaşam alanlarımdan kopuk ve ergenlik sürecimde annemden, babamdan uzak büyüdüm. Ne kendimi ne de hayatı tanıma şansı tanındı bana. 6 yıl sonra ailem İzmir’e geldi ama ben ekonomik çıkmazın içinde bir tekstilde işbaşı yapmak zorunda kaldım. 4 yıl tekstil işçisi olarak çalıştım. 17 yaşında görücü usulü ile nişanladım ve 18 yaşında evlenerek Bursa’ya yerleştim. 14 yıl boyunca farklı iş kollarında çalıştım ve iki kız çocuğum oldu. Küçük kızım 7 yaşındayken İzmir’e gelip yerleştik. Burada da 2 yıl tekstilde çalıştıktan sonra muhasebe, kasiyerlik kurslarına katılıp sertifikalar aldım. Amacım tekstil dışında farklı bir iş kolu yaratmaktı. Birçok işyerine başvurduğum halde iş bulamadım.”
“KENDİ ÜRETTİKLERİMİ SATTIKÇA ÖZ GÜVENİM ARTTI”
Arayışları sürer Velat Çelebi’nin. Ürettiği börek ve poğaçaları satmaya başlar. Belkide bütün yaşamını değiştirecek olan o dükkanın başka bir iş arayışıyla karşısına çıktığını dile getiren Velat şöyle devam ediyor:
“Ekonomik olarak eve katkıda bulunmak, ayaklarımın üzerinde durup çocuklarıma daha iyi bir gelecek sağlamak için evde börek ve poğaça yaparak sokaklarda satmaya başladım. Kendi ürettiğimi sattıkça hem kendime olan özgüvenim artmıştı hem de hiç beklemediğim yerlerden ürettiklerime talep olmuştu. Ama arayışlarım devam ediyordu. Amacım kendime bir işyeri açıp, ürettiklerimi o işyerinde sunmaktı. Bütün bunları düşünürken Kosgeb’e başvurmak üzere belediyeye eğitim almak için giderken şu anda işletmek istediğim dükkanın devredilmek üzere olduğunu gördüm. Devir almak üzere görüşmeye gittim ve kardeşim Soykan’ın maddi ve manevi desteği ile işletmenin devrini üzerime aldım.”
“TÜM KAYGILARIMA RAĞMEN DENİZ CAFE’DE YENİ BİR YAŞAM ALANI YARATTIM”
Velat Çelebi, başarısız olma kaygılarına rağmen kendi dükkanında yeni bir yaşam alanı gerçekleştirdiğini söylüyor.
“Bu işe başlarken kendime ait bir üretim alanım vardı ama yine de çocuklarıma zaman ayıramama ve başarısız olma kaygısını taşımadım diyemem. İş saatlerinden, yoğunluğundan çocuklarıma zaman ayıramamak, sabah kahvaltısı veya akşam yemeğini bile paylaşamamanın üzüntüsünü çok yaşadım. Sosyal hayatımdan tamamen uzaklaşıp kendime bile zaman ayıramadan Deniz Cafe’de yeni bir yaşam alanı yarattım. Bunlar yaşantımdaki eksiklerdi ama aynı zamanda yeni insanlarla tanışıp yeni dostluklar kurdum. Ekonomik anlamda kendi ayaklarımın üzerinde sağlam bir şekilde durmanın hazzını hiçbir şeye değişmem.”
“ÜRETEN VE DİRENEN KADININ ÖNÜNDE HİÇBİR ŞEY DURAMAZ”
Bütün kadınların üretimin içinde olup söz sahibi olmaları çağrısı yapan Velat son olarak şunları dile getiriyor:
“Bir kadın olarak vermiş olduğum emeği gören kadın, erkek fark etmeksizin olumlu ve motive eden taktirler kendime olan güvenimi arttırdığı gibi, birçok kadın arkadaşıma da örnek teşkil ettim. Üreten ve direnen bir kadının önünde hiçbir şey engel olamaz. Yeter ki kadın kendi gücünün bilincinde olsun. İstedikten sonra başaramayacağı hiçbir şey yoktur. Hayatın her alanında üretimin içinde olup, söz sahibi olmak adına toplumsal yaşamda kendini en iyi şekilde güçlü olarak ifade etmesidir. Bütün kadınların bu bakışla hayata tutunmaları ve mücadele etmeleri gerekiyor.”
Ersin ÖZGÜL / İZMİR
Yoruma kapalı.