PİRHA-KHK ile kapatılan Tv10’un açılması için 60. kez Galatasaray Meydanı’ndan seslenen kanal emekçileri Malatya halkının yalnız olmadığına ve 25 Kasım kadına yönelik şiddetle uluslararası mücadele ve dayanışma gününe dikkat çekti.
HABERİN VİDEOSU
KHK ile kapatılan Tv10’un açılması için kanal emekçilerinin başlattığı eylem 60. haftasında devam etti. Eyleme Yalıncaksultan Alevi Kültür Derneği Sekreteri Sevim Yalıncakoğlu, Alevi Kültür Derneği (AKD) Sultangazi Şubesi Pir Sultan Abdal Cemevi’nden Dilek Odabaş ve Figen Odabaş, Munzur Çevre Derneği, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İstanbul Sekreteri Fidan Ataselim, Cumartesi Anneleri ve insan hakları savunucuları destek verdi. Eylemde “Susma haykır kadınlar vardır”, “Kadına değil şiddete hayır”, “Özgür basın susturulamaz”, “Alevilerin sesi susturulamaz”, “Malatya halkı yalnız değildir” sloganları atıldı.
“(X) İŞARETİ ÖLÜMÜ TEMSİL EDİYOR, BİLİNÇLİ YAPILAN BİR İŞARETTİR”
Eylemde konuşma yapan Tv10 programcısı Rohat Emekçi, Malatya’da Alevilerin evlerinin işaretlenmesine değinerek Çorum, Maraş gibi Alevi katliamlarından önce de Alevilerin evlerinin işaretlendiğini, çarpı (x) işaretinin ölümü temsil ettiğini ve bilinçli olarak yapıldığını kaydetti. Malatya’da 15 Temmuz sürecinde de aynı mahallelerde saldırılar yaşandığını, yine geçtiğimiz gün de aynı mahallede bir Ermeni derneğine saldırı yaşandığını belirten Emekçi, saldırıların sadece Alevilere değil tüm Türkiye’ye yapıldığını ifade etti.
Armutlu Cemevi’ne sabah saatlerinde polisin kapıları kırarak içeri girmesine ve Yamanlar Cemevi’nde yaşanan sorunlara değinen Emekçi, bu saldırıların halklara ve inançlara yapıldığını söyledi.
25 Kasım’da tacize, tecavüze, tek tip kıyafete, namus cinayetlerine karşı çıktıklarını vurgulayan Emekçi, kadınların her gün kıyafetlerinden dolayı tacize ve tecavüze uğradıklarını, erkek şiddetine maruz kaldıklarını belirtti.
“GERÇEKLERİ SÖYLEYEN BASINA İHTİYAÇ VAR”
Emekçi’nin ardından söz alan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İstanbul Sekreteri Fidan Ataselim, evlere çarpıların atıldığını eski zamanlarda da duyduklarını söyleyerek 2017’nin ilk 10 ayında 337 kadının öldürüldüğünü ve bu cinayetlerin giderek arttığını ifade etti. Yandaş medyanın kadın cinayetlerini, tacizleri ve tecavüzleri meşrulaştırdığını belirten Ataselim, gerçekleri söyleyen basına her zaman ihtiyaç olduğunu ve özgür basının susturulmaya çalışıldığını da ekledi.
“6 BİN 284 SADECE RAKAM DEĞİL”
Kadına karşı şiddetin önlenmesine dair olan 6284 sayılı kanunun hedef haline getirildiğini ve 6284’ün herhangi bir rakam olmadığını vurgulayan Ataselim, bir kadının şiddete, tacize veya tecavüze uğradığında herhangi bir şiddet önleme merkezine, karakola giderek ‘6284 sayılı kanundan yararlanmak istiyorum’ dediğinde onu koruma altına alan bir yasa olduğunu kaydetti.
“BİZLER KENDİMİZİ İFŞA EDİYORUZ”
Ataselim’in ardından konuşan AKD Sultangazi Şubesi Pir Sultan Abdal Cemevi’nden Dilek Odabaş, 25 Kasım’ın ilk çıkış olan Mirabel Kardeşlerin mücadelesine dikkat çekti. Malatya’da yaşanan olaylara değinen Odabaş “Biz bu zihniyeti çok iyi biliyoruz. Çorum’dan biliyoruz, Maraş’tan biliyoruz, Suruç’tan, Ankara’dan biliyoruz. Bu zihniyet halkların kardeşliğine, bir arada yaşamasına düşman olan bir zihniyettir. Sizin bizi işaretlemenize gerek yok. Bizler burada Aleviyiz diyerek kendimizi ifşa ediyoruz. Aleviler vardır ve Alevilik haktır” şeklinde konuştu.
“ERKEKLER SAVAŞ ÇIKARIYOR KADINLAR BARIŞI GETİRECEK”
Alevilerin sesi olan televizyonlar, gazeteler, dergiler kapanmış olsa da gözlerini ve kulaklarını kapatamayacaklarını vurgulayan Odabaş, muhalif basının önemine vurgu yaptı. Yaşanan saldırıların sadece Alevilere ve Ermenilere yapılmadığını, kendilerinden olmayan herkese aynı saldırıların yapıldığını ifade eden Odabaş, kadınlar, halklar var olduğu sürece bunu başaramayacaklarını, kadınların her daim her yerde var olacaklarını vurguladı. “Erkekler savaş çıkarıyor kadınlar barışı getirecek” diyen Odabaş, “Nasıl ki Pir Sultanlar, İmam Hüseyinler, Zeynep Analar, Fatma Analar vazgeçmedi biz de vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Eylem Odabaş’ın okuduğu Karşıdan Görünen Ne Güzel Yayla deyişi ile sona erdi. (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.