PİRHA- Kayyım rektör Melih Bulu’yu protesto ettikleri için tutuklu yargılanan Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri Selahattin Can Uğuzeş ve Doğu Demirtaş, ilk duruşmada tahliye edildi.
Kayyım rektör Melih Bulu’yu protesto eylemleri kapsamında Boğaziçi Üniversitesi’ndeki bir meydan sergisinde “Şahmeran figürlü LGBTİ+ bayraklı Kabe görseli” sergiledikleri için “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” gerekçesiyle 2’si tutuklu 1’i ev hapsi, 7 öğrenci hakkında Çağlayan’da bulunan İstanbul 21’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması görüldü.
“FOTOĞRAFI ASAN GÜVENLİK GÖREVLİSİNİ TEŞHİS EDEBİLİRİM”
30 Ocak 2021 tarihinden bu yana tutuklu olan Doğu Demirtaş ifadesinde, “Polis bize gaz ve plastik mermiyle saldırdığı için barışçıl bir eylem yapmak istedik ve eylemi sergiyle devam ettirmeye karar verdik. Dava konusu resim anonim bir eser. Resmi asan kişi öğrenci değil güvenlik görevlisiydi. Telefonumda videosu var. İncelenebilir. O güvenlik görevlisini teşhis edebilirim. Hiçbir kesim ve kişiyi aşağılamak, kin ve nefrete sevk etmek gibi bir amacım yok. Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.
“ANLAYAMADIĞIM BİR SUÇTAN DOLAYI 47 GÜNDÜR TUTUKLUYUM”
Savunmasında Serginin rektör olayları kapsamında düzenlendiğini belirten tutuklu öğrenci Selahattin Can Uğuzeş ise, “Gelen eserler bir seçmeye tabi tutulmadı. 300-400 kadar eser geldi. Sergiden eve döndüğümde arkadaşlarım polis tarafından arandığımı söyledi. Vatan Emniyet Müdürlüğü’ne gittim. Orada resimle ilgili sorular soruldu. Sonra resmi ben ve Doğu’nun astığının yazılı olduğu bir tutanak imzalatmaya çalıştılar. Savcılıkta tutukluluğa sevk edilmeden bu haberi TRT’den öğrendik” dedi. Suç işleme kastı ile kötü bir niyetinin olmadığını belirten Uğuzeş, “Sergiye gittim ve anlamadığım bir suçtan dolayı 47 gündür tutukluyum. Avukatım olmadan beyanda bulunmadığım halde bana bir tutanak getirdiler. Tutanakta resmi asan dört kişiden biri olduğumu kabul ettiğim yazıyordu. Ben bu tutanağı imzalamadım” ifadelerini kullandı.
“SENA NUR BAŞ’IN EV HAPSİ, ADLİ KONTROL ŞARTI İLE DEĞİŞTİRİLDİ”
Dosya kapsamında ev hapsi verilen Sena Nur Baş daha sonra savunma yaparak, sergide çok fazla eserin olduğunu ve tek başına bu eserin yere konulmasının söz konusu olmadığını söyledi. Baş, suçlama konusu eseri kaldırması için herhangi bir uyarı almadığını belirtti. Baş’ın savunması sırasında mahkeme hakimi, kayıp olarak bilinen eseri açarak mahkeme salonunda gösterdi. Avukatların “Eser bulunmuş mu?” sorusuna hakim, “dosyada” diye cevap verdi. Avukatlar ise eserin dosyada olmadığını, kayıp olarak kayda geçtiğini belirtti. Suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığını belirten Baş’ın avukatları, müvekkillerinin ev hapsinin kaldırılmasını ve beraatını istedi. Savcılıkta, ev hapsinde olan Baş’ın ev hapsinin adli kontrolünün haftada bir gün karakola imza verilmesi şeklinde değiştirmesini talep etti. Mahkeme ara karar ile bu talebi kabul etti.
“SALGIN KOŞULLARI NEDENİYLE SAVUNMALARIN KISA KESİLMESİ İSTENDİ”
Öğrencilerin avukatları, “Hukukun bu kadar yerlerde olmasından, bu öğrencilerin yargılanıyor olmasından utanıyorum. Bu iddianame hukukun yüz karasıdır” dedi. Avukatlar, “Elektronik kelepçe uygulaması, kadın cinayetleri 10 yılda 201, son bir ay da 40 tane elektronik kelepçe takılmış. Sadece öğrencilere mi takılıyor” diye sordu. Mahkeme başkanı avukatların savunmasını, “Kısa keselim, salgın koşulları uzatmayalım” diyerek böldü. Avukat savunmaya yapmaya devam etti. Mahkeme başkanının LGBTİ soruları sorması üzerine avukatlar, ”LGBTİ olmak kötü bir şey mi? Osmanlı’da yok muydu? Tarihimizde yok mu?” diye belirtti.
Yapılan savunmaların ardından kararını açıklamayan mahkeme, Selahattin Can Uğuzeş ve Doğu Demirtaş’ı tahliye etti. Duruşma 5 Temmuz’a ertelendi.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.