PİRHA – Roman Hakları Derneği Başkanı Yücel Tutal, Ankara’da kimi okulların sınıflarında sadece Roman çocukların eğitim gördüğünü aktardı. Tutal, “Okullarda görmüş olduğumuz ayrımcılık doruk noktasında” diyerek Roman mahallelerine dönük asimilasyon politikalarına da işaret etti.
Roman Hakları Derneği Başkanı Yücel Tutal, CAN TV’de Eren Güven’in sunduğu ‘Yerel Saat’ programın konuğu oldu. Tutal, Romanların maruz kaldıkları ayrımcı politikaları anlattı.
Yücel Tutal, Roman halkına dönük algının “Kötü ve yasal olmayan işlerle uğraşanlar” yönünde olduğunun altını çizdi. Tutal, “İnsanlar, Romanları uyuşturucu satan, çocuk kaçıran gibi geçmişten duydukları konularla anlatıyorlar. ‘Peki bunlara şahit oldunuz mu?’ diye sorduğumda hiç şahit olmadıklarını söylüyorlar. Aslında Romanların hiç tanınmadığını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
MAHALLEDEKİ DEĞİŞİM ZORUNLU GÖÇE NEDEN OLDU!
Yücel Tutal, yakın zamanda Ankara’daki Roman nüfusunun azaldığına da dikkat çekti. Özellikle 1990’lı yılların ikinci yarısından itibaren Ankara’dan göç verildiğini söyleyen Tutal, sebepler hakkında ise şunları söyledi:
“Kentsel dönüşüm bizi çok ciddi oranda etkiledi Çinçin, Yenidoğan bölgesindeki kentsel dönüşüm ve şimdi de Kale Mahallesi’ndeki değişimle beraber ciddi derecede göç verdik. Bu bölgelerde 10 binin üzerinde nüfus varken şimdi 2500 civarında Roman nüfusun olduğunu düşünüyorum.
Ben buraya geldiğimde 8 yaşındaydım. Çok samimi aileler vardı buralarda, şimdi ise kafeler ve dükkanlar var. Bu insanların hiçbiri eskiden buranın havasını solumamışlar. Kale Mahallesi gittikçe turistik bir mekan haline döndü. Buradaki aileler için de artık mahalle yaşanmaz bir hale döndü. Dışarıdan gelen insanlar için bir cazibe merkezi olabilir ama yaşayan bir doku olarak çok ciddi bir değişim söz konusu.”
“HİÇ UYUŞTURUCU BARONU BİR ROMAN DUYDUNUZ MU?”
Roman Hakları Derneği Başkanı Yücel Tutal, Roman mahallelerinde özellikle son 20 yıldır uyuşturucu madde kullanım ve satışının da ciddi bir sorun haline geldiğini belirtti. Durumdan en büyük rahatsızlığı duyanların Romanlar olduduğunu ifade eden Tutal şunları söyledi:
“Birçok Roman Mahallesi’ne girdiğinizde uyuşturucu satılmaması için asılı afişler görürsünüz. Mesela hiç uyuşturucu baronu bir Roman duydunuz mu? Yoktur çünkü. Torbacı belki görürsünüz ama baron değildir. Çünkü Romanlar çok zor şartlarda yaşıyor ve ailesine ekmek götürmek zorunda. Maalesef ki bu yollarla kullanılıyorlar. Bu da Romanların çok küçük bir kısmına tekabül etmesine rağmen böyle bir algı oluşturuluyor. Çinçin, Yenidoğan ve Kale Mahallesi’nde sadece Romanlar yaşamıyor. Çünkü Romanlara bunları atfetmek daha kolay.”
“AYRIMCILIĞIN GERÇEK YÜZÜN OKULLARDA”
Yücel Tutal’ın üzerinde durduğu bir diğer çarpıcı konu ise Roman çocukların okullarda yaşadığı ayrımcılık oldu. Tutal, “Roman çocukları, okula başladıkları andan itibaren bambaşka bir dünya ile karşılaşıyorlar” diyerek yapılan ayrımcı politikaları şu şekilde anlattı:
“Çocuklar okullarda ayrımcılığın tam gerçek yüzünü görmeye başlıyorlar. Romanlar çok dezavantajlı. Bunun yanında ayrımcılık ve önyargı da olunca maalesef çok daha kötü durumlar oluşuyor. Okullarda görmüş olduğumuz ayrımcılık doruk noktasında. Mesela sadece Roman çocuklarının gittiği okulların olduğunu biliyor musunuz? Hatta okulların içerisinde sadece Roman çocukların oluşturduğu sınıflar olduğunu biliyor musunuz? Bu tür durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Mesela Kale Mahallesi’ne yakın bir yerdeki okulda sadece Haymanalı ve Roman çocuklar var. Onun dışında birçok aile, çocuklarını başka yerlere kayıt yaptırıyor. Adrese dayalı sistem olmasına rağmen maalesef bazı insanlar bu sistemi kolaylıkla yıkabiliyor. Okulların tamamen Roman okuluna dönüşmesi ‘külliyen yanlıştır’ diyemiyorum. Hatta belli oranda da geçiş dönemi olarak kullanılabilir diye de görüyorum ama bir taraftan da eğitimin kalitesi de düşüyor. Örneğin spor salonları yok. Kimi branş öğretmenleri mevcut değil hatta en düşük puan alıp görev yapan öğretmenler bu okullarda. Dolayısıyla çocuklar, ilkokulu bitirse de ortaokula devam etmeye çalıştıklarında çok ciddi eğitim eksiklikleri ile karşı karşıya kalıyor. Romanlar konusunda eğiticilerin de daha fazla bilgiye ihtiyaçları olduğunu, demografik yapıyı, kültürleri öğrenip ona göre bir eğitim sisteminin geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.