PİRHA – Hapishanelerdeki tecritin kaldırılması için 114 gündür açlık grevinde olan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven’in durumuna ilişkin değerlendirmede bulunan Eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen, “Devlet yaşam hakkını korumak ile yükümlüdür. Bunun için ilgisiz kalamazsınız yaşam hakkına” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven’in açlık grevi eylemi 114’ünci gününde devam ediyor.
Sağlık sorunları artan Güven, 13 Şubat’ta kusma ve göğüs sıkışması, nefes alıp vermede zorlanma ve aşırı dikkat dağınıklığı nedeniyle hastaneye kaldırılmıştı. Kendine geldiğinde tıbbi müdahaleyi reddeden Güven, tekrar evine götürülmüştü.
Eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen cezaevlerindeki tecritin kaldırılması için 114 gündür dönüşümsüz açlık grevinde olan ve durumu gittikçe kötüleşen Leyla Güven’e ilişkin Pir Haber Ajansı’na konuştu.
Öcalan’a ilişkin Türkiye’de hukuki bir sorunun yaşandığına dikkat çeken Türmen, “Tutuklu bir kişinin ve mahkum olmuş bir kişinin tecritte kalması ne kadar doğrudur. Bunun doğru olmadığını gösteren raporlar ve yaşamı bakımından, insan hakları bakımından bunla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları var. İşkenceyi Önleme Komitesi’nin yaptığı ziyaretlerden sonra yazdığı raporlar var. Onlara bakarsanız orada da söylenen şey uzun süreli tecrit insanın yaşamı bakımından tehlikeli gelişmelere yol açar. O bakımdan burada hukuki bir problem var” diye konuştu.
“TÜRKİYE’DE BİR HUKUKSUZLUK DENİZİ VAR”
Öcalan’ın avukatları ile görüştürülmemesinin ziyaretçileri ile görüştürülmemesinin bir hukuki problem ve kendini savunması ile ilgili hukuki sorunlar yarattığını kaydeden Türmen, bunların düzeltilmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye’de korkunç bir hukuksuzluk denizinin olduğuna ve bu hukuksuzluk denizini düzeltmenin yolunun iktidarın değişmesi ile mümkün olacağını kaydeden Türmen, Ama iktidar değişmediği sürece de bazı şeylerin yapıldığını ve bunlardan birininde açlık grevi olduğunu belirten Türmen, “En doğru eylem açlık grevi midir?” diye sorarak şunları ifade etti:
“Bizim yaşamını kaybeden insanlara değil de bu demokrasi mücadelesinde yaşayan insanlara ihtiyacımız var aslında. Ve açlık grevi belli bir süre sonra bir hasara yol açıyor. Wernicke korsakof hastalıklarına yol açıyor. Ondan sonra yaşasanız bile bu yaşamak mı? Kendi başınıza hiçbir işinizi yapamıyorsunuz. Bu nedenle açlık grevleri bir yere kadar tamam ama o mesaj verildikten sonra artık yaşamı kaybetmemek lazım, yaşam gerçekten çok değerli bir şey. Çünkü yaşayan insanlara ihtiyaç var. Ve yetkililerin bu açlık grevlerine ilişkin artık bir tepki vermesi lazım.”
“İnsan hayatına ilgisiz kalmak gibi bir şey olamaz” diyen Eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen “Devlet yaşam hakkını korumak ile yükümlüdür. Bunun için ilgisiz kalamazsınız yaşam hakkına” şeklinde konuştu.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.