PİRHA-Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) İstanbul’daki “Tunceli Tanıtım Günleri” etkinliğine yönelik eleştirilere cevap verdi. Yapılan açıklamada “Dersim toplumunu DEDEF’e karşı düşmanlaştırma amacını taşıyanlara cevabımız pratiğimizdir. Seyit Rıza’yı ve Dersim büyüklerini sahiplenmenin tek yolu vardır. Onlardan bize miras kalmış olanları sahiplenip koruyarak geliştirmektir” denildi.
29 Aralık 2021 ile 2 Ocak 2022 tarihleri arasında İstanbul Yenikapı’daki 5 günlük “Tunceli Tanıtım Günleri” adlı organizasyon sonrası yaşanan tartışmalara DEDEF’ten cevap geldi. Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan DEDEF, “Bu tür bir organizasyon gerek Dersimliler için, gerekse de Dersim Dernekleri için, mekânsallığı, biçimselliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bize yer tahsis ile birlikte etkinliğin yapılıyor olması bir ilkti. Bütün ilklerde olduğu gibi bu etkinlikte de bazı eksiklikler yaşanmıştır. Ancak olumlu yaklaşımların ve Dersim birliğinin oluşmasına katkı verenlerin çok sayıda olması bizleri daha çok umutlandırmıştır” denildi.
DEDEF açıklamasında amaçlananın; “İstanbul’daki Dersimlileri ve Dersim dostlarını bir araya getirmek” olarak anlatıldığı yazıda şu ifadelere yer verildi:
“…On yıldan fazla bir zamandır İstanbul’da yapılan, Yöresel Tanıtım Günlerini ilk defa biz Dersimliler de yapılmasına karar verdik, gelecek yıllarda da bu tür etkinliklerin olması için ilk adımı atmış olduk. Bütün eksikliklerine ve yetersizliklerine rağmen gerek kendimizi pratik anlamda gözlemleme şansı elde etmek, kurumsal bir tecrübeye kavuşmuş olmamız, gerekse de etkinliğe gösterilen ilginin yoğunluğuyla etkinliğin amacına ulaştığı görülmektedir. Ne var ki daha etkinliğin ikinci gününden başlayan tartışmalar ve halkımızın cevap beklediği sorular bizim kurumsal olarak yan yana gelip bir genel değerlendirme yapmadan bu açıklamayı yapmamızı zorunlu kılmıştır. Halkımızın haklı olarak sorduğu dört soru sırasıyla şunlardır;
1-Neden organizasyonu ‘Dersim Tanıtım Günleri’ değil ‘Tunceli Tanıtım Günleri’ olarak adlandırdınız?
2- Neden Değerlerimiz afişinde Seyit Rıza’nın resmini en başa değil de en sona koydunuz?
3- Neden bu etkinliği Dersim’deki bütün kurumlarla ortaklaştırarak yapmadınız?
4- Etkinliği kimin organize ettiğidir.
Halkımızın haklı olarak bizlerden cevabını beklediği bu soruları yanıtlamadan evvel bir de bu etkinlikteki kimi eksiklikleri allayıp pullayarak bize eleştiri adı altında haksız ve hukuksuzca eleştiri bombardımanına tutan kimi bazı Dersimli dostlarımızın ve dost çevrelerin iddialarına da yer vermemiz gerekiyor. Dersim ve Dersimliye dair yapılan iyi çalışmalar olduğunda bazı dostlarımız maalesef ki çalışmalarımızı görmezden gelerek yanlış bilgilerle kurumumuzu haksız eleştirilerle itibarsız kılmaya çalışıyorlar, ne acıdır ki bu gayret Dersimli bazı dostlarımız tarafından halen yapılmaktadır. Bizlerinse onlara vereceğimiz en iyi cevabımız Dersimliler olarak birliğimizi ve dirliğimizi inşa etmekten vazgeçmemek olacaktır. Kendi dilimizi, kültürümüzü, inancımızı korumak, inancımızın ve kültürümüzün devrimci, demokratik muhtevasını geliştirmek, güncel, tarihsel, sosyolojik, ekonomik, kültürel, ulusal ve inançsal baskı altında inim inim inleyen Dersim halkının birliğini sağlamak ve iç bağlarını tahkim etmekten asla geri durmayacağız. Etkinliğimizi itibarsız kılarak içini oymaya çalışarak, elimizde olan/olmayan kimi eksikliklerimizi (bunlar zaman darlığı, gün tespiti, etkinliğin boyutu vb. düşünülmemesi gibi) bize karşı saldırılarının, bireyselliğe dökerek kinlerinin payandasına dönüştürenlerin iddialarına cevap olmaktan ziyade, halkımızdan aldığımız güçle, yolumuza devam edeceğiz. Gelen sorularla halkımızın faaliyetlerimizin takipçisi olduğunun, akılları ve ruhlarıyla yanımızda olduğu bir kere daha ortaya çıkmıştır.
Belli soruları cevap olmadan, yaklaşık iki ay önce İBB’ye başvurumuzu yapmıştık, yıl boyunca hiç yerleri olmadığından, talebimize red cevabı gelmişti, ancak bir ilin bu tarihlerde almış olduğu yeri iptal ettiğinden, İBB bize haber verdi, çok kısa bir zaman diliminde kurumlarımızla yapmış olduğumuz değerlendirme sonucunda yapmaya karar verdik. Hemen beş kişilik bir komisyonla Dersim’e gidildi, başta yerel yönetimler olmak üzere esnaf odası, kooperatifler vs. bazı kurumlarla görüşmeler yapıldı. Yerel yönetimlerin kısmi eleştirileri olsa da çok az zaman kaldığından desteklerini esirgemediler. Yerel üreticilerimizin elinde yeterli ürünler olmamasından kaynaklı sınırlı üretici ve kooperatifleri dahil edebildik. Yaklaşık 10 günlük bir kısa zaman diliminde gerçekleştirdiğimiz Tanıtım Günlerinde çok olumlu eleştiriler de aldık. İnsanlarımız şimdiye kadar böyle bir şeyin yapılmaması bir eksiklikti, sizler bu eksikliği giderdiğiniz ve hiç bir siyasi nüans farkı gözetmeksizin Dersimlileri bir araya getirerek büyük buluşmayı sağladığınız için yüzlerce insanımız teşekkür ederek, olumlu fikirlerini bizlerle paylaştılar. Kısmen de olsa bazı konulara değinmek isteriz.
1-Neden organizasyonu ‘DersimTanıtım Günleri’ değil de ‘Tunceli Tanıtım Günleri’ olarak adlandırdınız?
Değerli dostlar, bilindiği gibi ‘Dersim’ ismi bizim tarihsel otantik anlamdaki ismimiz ve içi yüzlerce yıllık devrimci direniş ve kültürle dolu olan bir isimdir. Dersim ismini sahiplenmenin esasını da anadil Kırmançkiyi sahiplenmek, Raa Heq inancını kapsayan devrimci direniş ve kültürü geliştirmek oluşturur. Bu anlamda alnımız aktır, hiç kimse bizim bu anlamdaki anlayışımıza zeval getiremez. Ne var ki Dersim Tanıtım Günleri etkinliği İBB’nin yasal izniyle ortaya çıkmış ve yapılmıştır. İBB resmi bir kurumudur, bütün afişler İBB tarafından hazırlanmıştır. Devletinse adlandırma üzerine tavrının yadsıyıcı ve yasaklayıcı olduğu orta yerde durmaktadır. İBB şu an her ne kadar seçimle gelen bir kurum olsa da, sonuçta resmi bir kurumdur, cumhuriyet tarihinin devasa sorunlar yumağında bir düğüm olan Dersim sorununa yaklaşımı problemlidir. Şu an yaşadığımız kentin ismi, Belediyemizin ismi ve her Dersimlinin kimliğinde istemese de Tunceli yazmaktadır, bunu açıklama gereği bile duyulmamalıdır.
İBB afişlerinde bizim istememize ve mücadelesini vermemize rağmen ‘Dersim’ ismini değil, Tunceli ismini kullanmıştır. Bizler de bileşen derneklerimizle birlikte ortak kolektif bir anlayış ile etkinliği gerçekleştirme yönünde irade ortaya koyduk.
2-Neden Değerlerimiz afişinde Seyit Rıza’nın resmini en başa değil de en sona koydunuz?
En başta belirtmek gerekir ki Seyit Rıza resmi bilerek veya kasten sıralamaya konulmamıştır. Tamamen teknik bir eksikliktir. Farkında olmamaktır. Bilerek yapılmış bir tercih değildir. Kimi çevrelerce sıklıkla istismara uğrayan Seyit Rıza’nın toplumumuzdaki yeri bellidir. 1938 Dersim Katliamı’nda sistemin ona ailece uyguladığı katliam biliniyorken onun Dersim değerleri ismi ve etkinliği üzerine DEDEF’in anlayışını olumsuzlukla etiketlemek toplumumuzu kendi organik kurumuna karşı haksızlıktır. Bu konuda ilk olarak DEDEF önceli TUDEF ve FDG yani yurt içi ve yurt dışı iki federasyonumuz yargılanarak bedel ödemişlerdir. Dersim toplumunu bölüp, parçalayarak örgütsüzleştirmek ve kendi toplum mühendisliğinin nesnesine dönüştürmek beyhude bir hayal ve uğraştır. Dersim toplumunu DEDEF’e karşı düşmanlaştırma amacını taşıyanlara cevabımız pratiğimizdir. Seyit Rıza’yı ve Dersim büyüklerini sahiplenmenin tek yolu vardır. Onlardan bize miras kalmış olanları sahiplenip koruyarak geliştirmektir. DEDEF’in ise varlık nedenidir bu. DEDEF bugün varsa ve faal ise, Yenikapı etkinliğindeki kimi eksiklikleri allayıp pullayarak kurumumuzu Seyit Rıza karşıtı ilan edenlere karşı, Seyit Rıza’ların manevi önderliğini kabule rıza gösterdiği için vardır. Yalnız Seyit Rıza’ları kendi siyasetlerini hükümran kılmak için bir araca dönüştürenler ne siyaseten kazanacaklardır, ne de Dersim toplumuna bir katkıları olacaktır.
Bizler hiçbir değerimizi diğerinden daha önemli hale getirmek ya da diğerinden daha fazla önemsizleştirmek gibi bir anlayışa sahip değiliz. Seyit Rıza Dersim kültürünün, dilinin ve inancının değeri olmakla beraber, devrimci kurumlar acısından da bir sembol ismidir. Bu konunun asıl muhatabı olan, Dersim Belediyesi de gerekli açıklamayı yapmıştır.
3-Neden bu etkinliği Dersim’deki bütün kurumlarla ortaklaştırarak yapmadınız?
Bu etkinlik yukarıda da belirttiğimiz üzere, zaman darlığından, tüm kurumları organizasyon örgütlenmesine davet edemedik. Organizasyon örgütlenmesi Dersim Dernekleriyle birlikte yapılmıştır. Ancak DEDEF siyaset üstü bir kurum olduğundan, tüm siyasi kurumlara eşit mesafede yaklaşarak her kesime çağrısını yapmıştır. Başta Dersimin seçilmişleri olan milletvekilleri ve belediye başkanlarını davet etmiştir, katılıp katılmama kendi kararlarıdır. Ancak, Dersim ilinin kültürel tanıtımını amaç edinmiş bir etkinlikti, bütün kurumların organizasyona davet edilmesi gerekirdi gibi bir yaklaşım hatalıdır. Dün bize programından dolayı katılamayacağını bildirip, bugün organizasyondaki eksikliklerden dolayı katılmadığını söyleyenlerin tutumu ne mantık silsilesi içinde bir yere oturtulabilir ne de devrimci anlayışa sığar.
4-‘Etkinliği hangi kurumlar yaptı’ soruları tamamen meseleden ne kadar uzak olduklarını göstermektedirler. DEDEF’i başka bir kurumun alt örgütlenmesi olarak lanse eden anlayış, DEDEF’in varlık gerekçesini çarpıtmaktan başka bir amaca hizmet etmediği gibi, açıktan yıkıcı, dost olmayan bir tutumu sergilemektedir. DEDEF devrimci kurumların tamamını dost kurum olarak gören ve devrimci kurumların bütününe eşit mesafede durarak Dersim’e dair fikir, çözüm ve çaba gösteren bir kurumdur. DEDEF görev ve sorumluluklarının bilincinde olarak hiçbir Dersimliyi halkın devrimci-demokrat değerlerini geriye düşürmediği sürece aidiyet hissettiği, aktivisti, örgütlüsü olduğu hiçbir kurum üzerinden değerlendirmez. Bu gerçeği ve bilinci durmadan eğip büken ve çarpıtan şahıslara açık çağrımızdır; Dersim halkının rahatsızlık duyduğu bu tutumunuzdan bir an önce vazgeçin! Bu tutumunuz Dersim toplumunun değerler deryasında sorunludur, Kadim Dersim’in bilge bünyesi bu sorunu er yada geç çözecektir. Öte yandan; Etkinlik organizasyonunun örgütlenmesinde diğer hiç bir siyasi kuruma yer verilmemiştir. Yine organizasyon örgütlenmesine ilimizin diğer belediyeleri dâhil edilmediği gibi Dersim Belediyesi de dâhil edilmemiştir. Yalnız bütün belediyeler etkinliğe katılımcı olarak davet edilmiştir. Sonuç olarak; Özellikle kamu çadırındaki manzara ziyarete gelen geniş halk yığınlarında bir hayranlık oluşturmuştur. Etkinliğe gelen ziyaretçiler gerek stantlarda, gerek oradaki insanlarla sohbetlerinde; ‘böylesi bir etkinliği ilk defa görüyoruz’ diyerek ‘bu kadar çok kitabınızın, yazarınızın, ressamınızın olması ne kadar güzel,’ demişlerdir.
Özcesi etkinlik bütün eksikliklerine ve yetersizliklerine rağmen başarılı bir biçimde gerçekleştirilmiştir. Bu vesileyle etkinliğimize bizzat katılarak destek veren, başta Dersim halkına, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve emekçilerine, milletvekili ve belediye başkanlarımıza, derneklerimize, sanatçılarımıza, yazarlarımıza, ressamlarımıza, inanç ve ocak vakıflarımıza, Hozat’tan gelen kadın emeği üreticileri ve kooperatiflerimize, basın emekçilerine, değerli iş insanlarımıza, folklor, Gağan ritüelini gerçekleştiren gençlerimize ve ismini sayamadığımız Dersimliler ve Dersim Dostlarına çok teşekkür ederiz… Birlikte kazanacağız! Dersim Ye Mao! Seyit Rıza ye Mao!”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.