PİRHA- Tüm Bel-Sen, kayyumlara ve AKP’nin yerel yönetimler politikasına ilişkin sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, OHAL döneminde hak ve özgürlüklerin rafa kaldırıldığını, demokrasinin en önemli basamağı olan yerel demokrasinin ayaklar altına alındığını belirtti.
HABERİN VİDEOSU
Tüm-Bel-Sen Tüm Yerel Yönetim Emekçileri Sendikası Genel Merkezi’nde ‘OHAL’de yerel yönetimler’ başlıklı basın toplantısı gerçekleştirildi. Basın açıklamasını Tüm-Bel-Sen Genel Başkanı Erdal Bozkurt yaptı.
Bozkurt, AKP’nin tek adam rejimi anlayışıyla belediyeleri seçilmişler yerine atanmışlarla yönetmeye karar vererek genelde hak ve özgürlükler rafa kaldırıp demokrasinin en önemli basamağı olan yerel demokrasiyi ayaklar altına aldığına dikkat çekti.
AKP devletin tüm kurumlarını tek adama bağlı birer hükümet birimine dönüştürdüğünü belirten Bozkurt, belediyeleri de aynı zihniyetle seçilmişler yerine atanmışlar eliyle yönetmek istediğini vurguladı.
YOKSULLUK, IRKÇI, CİNSİYETÇİ UYGULAMALAR..
Bozkurt, DBP’li 104 belediyeden 94’üne kayyum atanarak halkın iradesinin gasp edildiğini söyledi. Atanan kayyumların ilk icraatlarının on yıllardır kent halkına hizmet üreten Tüm Bel-Sen üyelerini ihbarlarla, hukuk dışı uygulamalarla ihraç edildiğini kaydeden Bozkurt, “Diğer yandan, 25 yıla yakın bir süredir büyük şehirleri yöneten AKP’li belediye başkanları her türlü ranta, yolsuzluğa antidemokratik uygulamalara, çevrenin ve doğanın tahribatına, ırkçı ve cinsiyetçi uygulamalara ve halka hesap vermeden, adeta hukuktan kaçırırcasına emir ve talimatla istifa ettirilmeleri, ülkemiz genel ve yerel demokrasisinin nasıl yok edildiği açıkça ortaya çıkmıştır” dedi.
“DEMOKRASİ KAVRAMI ORTADAN KALKTI”
AKP’li belediyelerde yaşanan görevden almalara değinen Bozkurt, “Son günlerde, herkesin gözleri önünde belediyelerde yaşananlar, ‘Metal Yorgunluğu’ ile ifade edilecek kadar basit bir olay değildir” diye konuştu. Bozkurt konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Son dönem de İstanbul, Ankara, Bursa ve Balıkesir gibi Büyükşehirler başta olmak üzere beş ilde belediye başkanları, görevlerinden el çektirilmiştir. Farklı nedenlerle daha önce de istifa eden veya boşalan belediyeler de dikkate alındığında ülkemiz nüfusunun yüzde 43’nün yaşadığı kentler artık atanmışlar eliyle yönetildiğine, dolayısıyla sandık iradesi, demokrasi gibi kavramların tamamen ortadan kaldırıldığına şahit oluyoruz.”
AKP’Lİ BELEDİYE BAŞKANLARININ İSTİFASI
İstifa eden AKP’li belediye başkanlarının binlerce çalışana mobbing, şiddet vb. uygulamalar ile işinden görevinden edenler olduğunu vurgulayan Bozkurt, “Başta üyelerimize ve diğer çalışan emekçilere yönelik, iş akdinin fesinden tutun da keyfi uygulamalarla yüzlerce kilometre ötede, çalışma koşullarının olmadığı, en insani ihtiyaçların bile karşılanamayacağı noktalarda görevlendirilmelerini özellikle kadınların ve engelli kadınların şehir merkezine 200 km uzaklıkta yerlere sürgün edilmelerini nasıl unutacağız” dedi.
Bozkurt konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“İşyerinde uğradığı mobbing nedeni ile eşi ve çocuğunun gözleri önünde intihar teşebbüsünde bulunan ve yıllarca tedavi gören üyemizi arkadaşımızı nasıl unuturuz.? Ankara büyükşehir belediyesi ve bağlı genel müdürlüklerde imzaladığı TİS sosyal denge sözleşmesi ile çalışanlar arasında yaptığı ayrımcılığı, yandaş sendikanın üyelerine 840 TL Melih Gökçek’e biat etmeyen sendikamız üyelerine 120 TL ödeyerek yarattığı haksızlığı nasıl unuturuz. Tüm-Bel-Sen üyelerinin uğradığı haksız ve hukuksuz uygulamalara karşı belediye yönetimine açtığı on binlerce davayı nasıl unutacağız? Kazanılmış dava sonuçlarını uygulamayan kendince hukuku askıya alanları, kazanılan bu davalardan dolayı kurumu milyonlarca lira zarara uğratanları gerçek bağımsız yargı önüne çıkartamadan hiçbir şey olmamış gibi davranıp, tüm bu anti demokratik hakka-hukuka uygun olmayan icraatlarını ve yarattığı tahribatları yok mu sayacağız? Özellikle AKP’li ve istifa ile boşaltılan bu belediyelerde bizlerin yaşadığı bu kadar olumsuzlukları suç saymayanların, ancak ‘eğer istifalar gerçekleşmezse gereğini yaparız’ diyenlerin ellerindeki belge bilgileri savcılıklara bildirmemeleri nasıl bir hukuk anlayışı ve neyin halktan saklanmasıdır. Bunların açık şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılması gerekmiyor mu?”
ŞEFFAF, KATILIMCI, ÖZGÜRLÜKÇÜ BİR DEMOKRASİ TALEBİ
Bu kentlerde yapılan yağmanın, yolsuzlukların, halka ve emekçiye düşman gerici-rantçı belediyecilik uygulamalarının hepsinde istifa eden belediye başkanları kadar AKP’nin de kendisinin suçlu olduğunu kaydeden Bozkurt, “Bu nedenle söz konusu bu istifalar ne o belediye başkanlarını ne de siyasi iktidarı sorumluluktan kurtaramaz, yargı önünde hesap vermekten alı koyamaz” diye belirtti. Yerel yönetimlerde yaşanan sorunların, yolsuzlukların veya usulsüzlüklerin çözümü seçilenlerin görevden alıp yerlerine atanmışları getirmek olmadığını ifade eden Bozkurt, bağımsız yargı ile korunan, halkın denetimine açık, şeffaf, katılımcı ve özgürlükçü bir demokratik işleyişin yaygınlaştırılması gerektiğinin altını çizdi.
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.