PİRHA- HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Mersin’de STK temsilcileri ve inanç kurumlarıyla bir araya geldi. Eşit ve kapsayıcı bir anayasaya ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Hatimoğulları, “İdeolojik hegemonya kurmaya çalışan AKP iktidarı Alevilerin inançlarını engellemeye çalışıyor. Hepimizin ihtiyacı olan, Aleviler başta olmak üzere her inancın ve halkların kendilerini içinde hissedeceği bir anayasanın varlığıdır” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Mersin’de bulunan sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve inanç kurumlarıyla bir araya geldi. STK’larla buluşma toplantısına HEDEP milletvekilleri Ali Bozan ve Kamuran Tantan, HEDEP Emek ve Sosyal Politikalar Komisyonu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Sevtap Akdağ, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi Eşbaşkanı Canan Yüce, HEDEP Mersin İl Eşbaşkanları Hoşyar Sarıyıldız ile Bedriye Kuş’un yanı sıra, kentte bulunan çok sayıda STK temsilcisi ve siyasi parti temsilcileri katıldı.
“ALEVİLERİN İNANÇLARINI YAŞAMALARI ENGELLENİYOR”
Buluşmada ilk olarak katılanları selamlayan Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları, ülkedeki siyasi atmosfere değinerek, bunun inançlara etkisi hakkında konuştu. AKP iktidarının ideolojik hegemonya kurmak için farklı inanç kesimleri ve farklı halklar üzerinde tahakküm kurma siyaseti yürüttüğünü belirten Tülay Hatimoğulları, “Bu hegemonyayı kurmak için Kürtlerin yaşam hakkını daha fazla kısıtlamaya, Alevilerin inançlarını yerine getirmelerini engellenmeye çalışılıyor. Tüm bu hamlelere karşı Alevinin kendini içinde hissedeceği bir anayasaya ihtiyaç var. Kürtlerin, Arapların, Ermenilerin, Çerkezlerin ‘bu ülkede özgür bir yurttaşım, bu ülkede haklarımı koruyan bir anayasa var’ diyebilecekleri bir anayasaya ihtiyaç var” dedi.
HEDEP olarak bütün siyasi partilerle birlikte anayasa hazırlık komisyonun kurulmasını öneren Hatimoğulları, yerellerden gelen talepler doğrultusunda bir anayasanın hazırlanması gerektiğini ifade etti.
“CAN ATALAY VE SİYASİ TUTSAKLAR SERBEST BIRAKILMALI”
AYM’nin Can Atalay için verdiği kararın Yargıtay tarafından tanınmamasını eleştiren Hatimoğulları şunları söyledi:
“Şu an sevgili Atalay, deprem yaşamış bir bölgenin vekili olarak, Hatay halkına hizmet etmesi gerekirken bugün cezaevinde ve halen bırakılmadı. Buradan bir kez daha çağrımızı belirtiyoruz ki Can Atalay’lar serbest bırakılmalı. Yine AİHM kararlarına rağmen Selahahttin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Kobanê davasında yargılanan ve halen cezaevinde bulunan bütün arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalı. Bunun bir siyasi dava olduğunu bugün de altını çizmek istiyorum. Tüm bunlar devam ederken siyasi iktidar kimi serbest bırakıyor. Hrant Dink’in katilini ‘iyi hal’ gerekçesiyle serbest bırakıyor. Siyasi nedenlerle 30 yıldır cezaevinde bulunan yoldaşlarımız, bırkaın ‘iyi hal’ indirimini mahsupları tamamlamış olmasına rağmen 30 yıla rağmen ‘daha nasıl cezaevinde tutabiliriz’ diye bir yaklaşım içerisindeler. İşte bu yüzden kesinlikle yargı sistemiyle hesaplaşmak zorundayız. Bunun yolu da tek adam rejimiyle mücadele etmekten geçiyor”
“SINIR TANIMAYAN BİR BARIŞ İNŞA ETMELİYİZ”
Hatimoğulları, iktidarın Kürtler’e dönük savaş politikalarına dikkat çekerek, “Kürtlere düşmanlık yapacağım diye, yaşam hakkı tanımayacağım diye yine ‘Kürtler Rojava’da bir statü kazanır bunu engelleyelim’ diye iktidar her şeyi seferber etti. Bugün insanlar açlıktan ve yoksulluktan kırılırken İHA’lara ve SİHA’lara yatırım yapıldı. Bu iktidar tarım ve sanayi üretimine yatırım yapacakken, bu alanların bitmesini sağladı ve tüm bu ülkeyi dışarıya bağımlı hale getirdi. Barış mücadelesi sadece Türkiye ve Ortadoğu için elzem değildir, aynı zamanda İsrail ve Filistin, Rusya ve Ukrayna’da devam eden savaş için de elzemdir. Filistin halkı bugün çocukların katledildiği, on yıllardır acılar içinde kıvranan Filistin halkı bugün çok büyük bir işgal altında. Ama aynısı bugün Afrin’de Kürtlere yapıldı. Bugün AKP iktidarı mazlum Filistin halkının yanındayım’ derken bunun doğru olmadığını hepimiz biliyoruz. Bir yandan Filistin için özgürlük isterken aynı saatlerde Rojava’yı bombalıyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Ve bizlere düşen en büyük görev sınır tanımayan bir barışı hep birlikte inşa etmek” şeklinde konuştu.
“SEÇİMDE KAYBETTİĞİMİZ BELEDİYELERİ GERİ ALACAĞIZ”
Yerel seçimlerde kaybedilen belediyeleri geri alma ve kazanma stratejisi üzerine seçim çalışmaları yaptıklarını söyleyen Hatimoğulları, Akdeniz Belediyesi’ni geri almak için çağrıda bulundu:
“Bizim kendi seçmenimiz, kendini yönetimlerde görmek istiyor. Bugün bir Mersinli seçmenimiz, kendini Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin yönetiminde görmekten daha büyük bir hakkı olduğu kanaatinde değil. Bu bizim önemli bir hakkımızdır. Biz bu hakkımızı seçmenimizden, halkımızdan aldığımız güçle biz bunu yapıyoruz. Hiç kimseden biz, hak etmediğimiz ve seçmenimizin de teveccühü olmadan bir şey talep ediyor değiliz. Elbette bu seçimde, burada bizim göz bebeğimiz olarak gördüğümüz Akdeniz Belediyemiz var. Geçen seçim evet kaybettik. Bunun da muhasebesini yaptık, yapıyoruz da. Bu seçimlerde kesinlikle ama kesinlikle alacağız. Şimdiden bütün seçmenimize, halklarımıza sesleniyoruz. Lütfen Akdeniz Belediyemiz için dolaşmadığımız sokak, sıkmadığımız el bırakmayalım. Şu andan itibaren Akdeniz Belediyesi için çalışmalarımızı başlattığımızı ilan ediyoruz. Bu belediyemizi alacağız. Bütün konsantrasyonumuz bu yönde. Gelin hep birlikte çalışalım ve belediyemizi alalım.”
Oruç’un konuşmasının ardından buluşma basına kapalı gerçekleşti.
PİRHA/ MERSİN
Yoruma kapalı.