Alevi Haber Ajansi

“Toplum ve kendi sağlığımız için, mücadele etmeye devam edeceğiz”-VİDEO

PİRHA- SES MYK üyesi Gönül Erdem, Sağlık Bakanlığının “normalleşme” sürecine bilimsel verilere dayalı ve sağlık emekçilerini gören ve koruyan bir yerden hazırlanmadığına dikkat çekerek, “Bizler salgının önlenmesinde ve kontrol altına alınması için, toplum sağlığı için, kendi sağlığımız için, haklarımız için mücadele ettik, bundan sonra da etmeye devam edeceğiz” dedi.

Haberin videosu;

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), koronavirüs pandemisinde Sağlık Bakanlığı’nın süreç yönetimine dair açıklama yaptı.

“43 SAĞLIK EMEKÇİSİ HAYATINI KAYBETMİŞ, 10 BİNDEN FAZLA SAĞLIK EMEKÇİSİ COVİD-19 HASTALIĞINA YAKALANMIŞTIR”

SES MYK üyesi Gönül Erdem tarafından yapılan açıklamada, Sağlık Bakanlığı tarafından 1 Haziran 2020 tarihinde “Normalleşme Döneminde Sağlık Kurumlarında Çalışma Rehberi” yayınlandığını ve sendika olarak “normalleşme” sürecini değerlendirdiklerini belirterek, şunları dile getirdi:

“Öncelikle normalleşme diye tarif edilen sürece geçişin epidemiyolojik veriler ve değerlendirmeler kapsamında yapılmadığını; bilimsel verilerin açık, şeffaf biçimde sağlık emek ve meslek örgütleri, sağlık emekçileri ve halkla paylaşılmadığını; yeniden açılma sürecinin hem zamanlamasının hem de sürecin aşamalarının Dünya Sağlık Örgütü’nün de vurguladığı ölçütler ve bilimsel yaklaşımlar üzerinden ilerlemediğini, bu sürecin daha çok ekonomik değerlendirmeler üzerinden yürütülmektedir. Covid-19 salgın süreci başladığında Sağlık Bakanlığına yönelik eleştirilerimizin temelinde virüsün Türkiye’ye gelmesi öncesinde ve sonrasında sağlık kurumlarında gerekli hazırlıkların yapılmaması geliyordu. Maalesef bütün bu uyarılarımıza rağmen alınmayan önlemler ve tedbirlerin sonucu olarak 43 sağlık emekçisi Covid-19 salgınında hayatını kaybetmiş, 10 binden fazla sağlık emekçisi Covid-19 hastalığına yakalanmıştır.”

“ İL DÜZEYİNDE VERİLECEK KARARLARDA BİLİMSEL VE DETAYLI VAKA VERİLERİ VE AŞAMALARININ BİLGİSİ ÖNEMLİDİR”

“Ne yazık ki 1 Haziran’dan itibaren sağlık kurumlarında başlatılan süreç için de aynı temel eksikliklerin aynı yakıcılıkla sürdüğünü ifade etmek zorundayız” diyen Erdem,  şunları ifade etti:

“Rehberde Covid-19 sırasında emekçilere verilen eğitimlerin güncellenerek sürdürülmesi, eğitimlerin online olarak yapılması öngörülmüştür. Burada, Covid-19 salgını sırasında sağlık emekçilerine verilen eğitimlerde çok ciddi yetersizlikler olduğunu hatırlatmak zorundayız. Birçok sağlık emekçisine bu eğitimler verilmemiştir. Şimdi, hizmet alanı ve kapsam genişlemişken üstelik süreç de daha karmaşıklaşmışken bu eğitimlerin nasıl yapılacağına ilişkin somut bir plan, bugüne kadarki eksiklerin nasıl giderileceğine ilişkin bir değerlendirme bulunmamaktadır.

Rehberde hastanelerin, İl Pandemi Kurulları ve/veya İl Sağlık Müdürlüğü kararlarını takip ederek hizmetlerini planlayacağı belirtilmektedir. İl düzeyinde elektif hastalara verilecek hizmetlere başlanılması için ise öncesinde en az 14 gün boyunca Covid-19 insidansında istikrarlı bir azalma gözlenmesinin dikkate alınması gerektiği belirtilmektedir. İl düzeyindeki verilecek kararlarda bilimsel ve detaylı vaka verileri ve aşamalarının bilgisi önemlidir, ancak il düzeyinde de veriler sağlık emek meslek örgütleri ile paylaşılmamaktadır. Bu da, sürecin kararlarının verilmesindeki kriterler, bunların değerlendirilmesi ve denetlenmesi konusunda yine kapalı bir mekanizma ile sürecin yürütüleceğini göstermektedir.”

Salgını önlemede ve kontrol altına almada kritik noktada duran birinci basamak sağlık hizmetlerine yönelik bir açıklama bulunmamakta, bu da mevcut hastanelerdeki yığılmanın nasıl azaltılacağı konusunda belirsizliği barındırdığına dikkat çeken Erdem, “Sağlık emekçilerinin sağlığı konusunda daha detaylı olarak baktığımızda rehberin bütünü, yer alan ve almayan tüm maddelerle sağlık emekçilerinin sağlığının ve güvenliğinin yok sayıldığı bir kapsama sahiptir. Covid-19’un meslek hastalığı ve iş kazası olarak kabul edilmesi ve bu konuda sürdürülecek işlemler ile ilgili tek bir satır açıklama yer almamaktadır” dedi.

“SAĞLIK EMEKÇİLERİNE RUTİN TEST YAPILMASI SAĞLANMAMIŞTIR”

Erdem, sağlık emekçilerinin güvenliği sadece Kişisel Koruyucu Ekipman (KKE) başlığına indirgendiğini ancak bu başlığın da içi doldurulmadığını dile getirerek, şunları söyledi:

“Sağlık emekçilerine semptom gösterip göstermediğine bakılmaksızın 5 günde bir rutin tarama testi yapılması gerektiğini pandeminin başından itibaren ifade etmemize rağmen maalesef sağlık emekçilerine rutin test yapılması sağlanmamıştır. Kronik hastaların hastaneye gelişlerini en aza indirmeye çalışan Bakanlık kronik hastalığı olan ve engelli olan sağlık emekçilerini göreve çağırmakta, hamilelere ise sadece 24. haftadan sonra izin vermektedir. Bu konudaki uyarılara kulak tıkamaktadır. Sağlık emekçilerinin ve hizmet alanların sağlığının korunması bakımından kritik bir önemde bulunan sağlık emekçilerinin idari izinleriyle ilgili kronik hastalar, engelli olan sağlık emekçileri (istihdama engelli kadrosu ile başlayıp başlamadığına bakılmaksızın), 60 yaş ve üzerinde olanlar, gebelik tespitinden itibaren tüm hamileler, süt izninde olan sağlık emekçilerinin tamamının idari izinli sayılmalarını kapsayacak bir düzenlemenin yapılması gerekmektedir. Hastanelerde fiziksek mesafe için çeşitli tedbirler öngörülmüştür. Ancak bu önlemlerin bu haliyle hastane yoğunlukları düşünüldüğünde uygulanması ve denetlenebilmesi zor görülmektedir.”

“SAĞLIĞIMIZ İÇİN, HAKLARIMIZ İÇİN MÜCADELE ETTİK, BUNDAN SONRA DA ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

“1 Haziran 2020’de yayınlanan “Normalleşme Döneminde Sağlık Kurumlarında Çalışma Rehberi”nde yapılacak işlemler sıralanmış ancak sorumluluklar ve uygulamaların denetimi konusunda açıklamalarda bulunulmamıştır” diyen Erdem, son olarak şunları belirtti:

“Pandemi sürecindeki somut durum ve sorunlar göz ardı edilmiş, nasıl giderileceği değerlendirilmemiştir. Ayrıca çalışma rehberinde hiçbir şekilde açıklık, şeffaflık ve ortak çalışmadan bahsedilmemektedir, Bakanlık salgınının başından beri yürüttüğü tekçi anlayışını sürdürmeye devam etmektedir. Sağlık emekçilerinin sağlığı ele alınmamıştır. Tüm eksiklerine rağmen süreç rehberi olarak yayınlanan adımların uygulaması konusunda Bakanlığın bir iradi duruşu olacak mıdır? Yoksa anlayış “benim yöneticim işine geleni uygulasın ama önemli olan sorunları görünür kılmayacak bir çalışmanın yürütülmesidir” mi olacaktır? Ya da rehber sadece bildik devlet bürokrasinin “gerekli düzenlemeleri yaptık” savunusunun bir aracı mıdır? Koronavirüs salgını öncesi ve Koronavirüs salgını süresince yapılan uygulamalar, “normale” geçiş yönetimi bunu açık bir göstergesidir. Pandeminin başından beri sağlık emekçilerinin bu sürecin öznesi olduğu sağlık emekçilerinin sürece dahil etmeden salgınla mücadele edilemeyeceğini defalarca kez ifade ettik. Bizler salgının önlenmesinde ve kontrol altına alınması için, toplum sağlığı için, kendi sağlığımız için, haklarımız için mücadele ettik, bundan sonra da etmeye devam edeceğiz.”

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak