PİRHA- İstanbul’un Tuzla ilçesi Aydınlı Mahallesi Konaşlı mevkinde yaşayan halk TOKİ’nin çıkardığı imar planına tepkili. Daha önceden Tuzla Belediyesi’nin Konaşlı’nın bir kısmına imar verip bir kısmına vermemesi yüzünden ikiye ayrılan mahallenin imarsız tarafında yaşayan insanlar, şimdi de evlerinin ellerinden gideceği korkusuyla yaşıyor. Yetkililere seslerini duyurmaya çalışan Konaşlı halkı bazı kesimler tarafından ‘bir grup insan’ diye nitelendirilerek manipüle edilmeye çalışıldıklarını ancak sadece haklarını aradıklarını kaydetti.
1980’li yıllarda deri sanayinin Kazlıçeşme’den Tuzla’ya taşınmasıyla beraber kurulan Konaşlı işçilerin mahallesi haline gelmiş. Sabiha Gökçen Havalimanına bir, organize deri sanayiine ise iki kilometre uzaklıkta bulunan Konaşlı’nın bir kısmına 2009 yerel seçimleri ve 2010 yılı Anayasa referandumunu takip eden dönemde Tuzla Belediyesi tarafından imar verilmiş. Ancak mahallenin bir kısmına imar verilmemesi ise mahalleyi imarlı-imarsız olarak ikiye bölmüş. İmarın kime neye göre verildiğinin de hiçbir gerekçesi yok.
TOKİ Başkanlığı ise 20 Şubat 2018 ile 20 Mart 2018 tarihleri arasında iki imar planı çıkarmış. TOKİ’nin çıkardığı imar planına göre Konaşlı mevkindeki imarsız alan gecekondu önleme bölgesi ilan edilmiş. Ancak bölgede hiç gecekondu bulunmaması ise bu imar planının sadece hukuki kılıfa uydurulmuş olduğunu gözler önüne seriyor. Şimdilerde de mahalleli TOKİ’nin çıkardığı imar planı yüzünden tedirgin.
TOKİ’nin çıkardığı imar planına tepkili olan Konaşlı halkı ile konuştuk, halk tedirgin.
MAHALLEYİ İŞÇİLER KURDU
Yıllardır Konaşlı’da yaşayan Hüseyin Avseren, Konaşlı’ya geldiğinde sadece üç tane gecekondu varmış. elektrik ve su yokmuş. Mahalleye yerleşmeye başlayınca elektrik direklerini, kanalizasyon için künkleri kendi paralarıyla almışlar. 1 buçuk kilometre öteden Aydınlı’dan Konaşlı’ya traktörlerle kazarak hortumlarla mahalle çeşmeleri yapmışlar. Mahalleyi işçilerin dişiyle tırnağıyla kurduğunu söyleyen Avseren, Sabiha Gökçen Havalimanı’nın kendilerine yakın olmasından dert yanıyor. Avseren, şöyle devam ediyor: “Maalesef hava alanı bize çok yakın. Maalesef diyorum aslında bizim sevinmemiz lazım hava alanı bize yakın olduğu için ama bizi şu anda mağdur ediyorlar. Çünkü burada bir rant olayı var. Hava alanına ve sanayi bölgesine çok yakın burası. Rayiç bedelleri çok yüksek buranın. Bu nedenle TOKİ denen kurum burada imar yapmaya çalışıyor. Yüzde 39,9 kesinti, yüzde 6 dok kesintisi, bu da yetmiyor bizim parsellerden 20’şer, 30’ar metre başka parsellere dağıtıp tamamen burada ev yapma olanağımızı ortadan kaldırıp 50 kişi 100 kişi paydaşlarla bir araya getirip ‘burada inşaatlarınızı, evlerinizi yıkacaksınız tamamen bize devredeceksiniz size 8 katlı bir yapı izni vereceğiz’ diyorlar. Arsalarımızın üzerinde 3’er, 4’er katlı binalar var. Burası genellikle gecekondu bölgesi olarak söyleniyor ama burası gecekondu bölgesi değil. Çünkü gecekondu bölgesi olması için buranın yeşil alan olması gerekiyor. Burası yeşil alan değil, herkesin tapulu mülkleri.”
“25 YILDIR İMAR BEKLEYEN KONAŞLI BUNU HAK ETMİYOR”
Daha önce verilen imarın mahalleyi imarlı-imarsız olarak ikiye böldüğünü belirten Hıdır Genç, Tuzla Belediyesi’nin daha önce vermiş olduğu imarda yüzde 25 kesinti yapılırken, TOKİ’nin verdiği imara göre yüzde 46 kesinti yapıldığını, 25 yıldır imar bekleyen Konaşlı halkının bu imarı hak etmediği ve bu imar çıkarılırken mahalleye gelip hiçbir çalışma yapılmadığını, mahalleliyle konuşulmadığını kaydetti. TOKİ’nin Konaşlı sakinlerine gönderdiği yazıda “Planlama sınırı içerisinde kalan yapılaşmış ve çok istediği parsellerin plansız yapılaşma ile edindikleri yapılarını daha kolay yenileyebilmeleri adına 11 parselin üzerindeki kalan tüm binaların yıkılarak tasfiye edilmesi şartıyla imar uygulaması sonucu oluşan parsellerde en çok 1,75 ve yine en çok 8 kat olarak uygulama yapılabilir” ibaresinin yer aldığını dile getiren Genç, TOKİ’nin bununla yetinmeyip, arsa sahiplerinin arsalarının kalan parsellerini dağıttığını ve bu dağıtılan parsellere bina yapılabilmesi için de paydaşların her birinin rızasının alınması gerektiğini belirtti.
“SÖZLERİNİ TUTSUNLAR”
Deri-İş Sendikası’nın bir sabah kahvaltısında AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın kendilerine “Halkın istemediği bir projeyi kesinlikle kabul etmiyorum” diyerek umutlandırdığını ve bunun ardından Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı’nın “Bu proje durduruldu” diyerek Konaşlı halkına müjde verdiğini ifade eden Genç, kendilerine verilen sözün bir an önce yerine getirilmesini istedi. Genç, bu imar olayı çıktığından bu yana Konaşlı’da yaşayan 55-60 yaş üstü insanların büyük bir depresyon yaşadıklarını ekledi.
“MARJİNAL BİR GRUPMUŞ GİBİ LANSE EDİYORLAR”
Mahalle sakini Nevzat Muştu da semtin emekçi bir semt olduğunu hatırlatarak, burada büyük rantların döndüğünü söyledi. Meşru zeminde demokratik haklarını kullanacaklarını belirten Muştu, kendilerini ‘bir grup insan’ diye lanse ederek yalnızlaştırmaya ve ötekileştirmeye çalıştıklarını ifade ederek “Bu haklı davamızda bizi haksız duruma düşürüyorlar. Karşı taraf bu konuda çok tecrübelidir. Siyasi erk akıllıdır. Biz sıradan insanlarız, siyaset yapmaya zamanımız yok. Bunu yaparken bizi marjinal bir grupmuş gibi lanse ediyorlar, öyle bir algı oluşturuyorlar” dedi. Muştu, demokratik kamuoyuna Konaşlı’ya ses olma çağrısı yaptı.
“BANA YAŞAM HAKKI YOK”
23-24 yıldır Konaşlı’da yaşayan Mehmet Kişin, evinin bulunduğu arsayı iki kez ölçtüklerini ancak imarı ondan ileri tarafa kaydırdıklarını söyledi. Kendi arsasına verilen imara göre yüzde 50 kesinti yapıldığını belirten Kişin, tepkilerini şöyle dile getiriyor: “Bu kesintiyi hangi kanuna göre kesiyorlarsa benim aklım yetmiyor. Ne imar giriyor, ne bina giriyor ne inşaat giriyor. Zaten bizim aldığımız parseller ufacık bir şey. Onun için bazen uykum kaçıyor. Biz fakir halkız. Ben o evi yaparken kalp krizi geçirdim. Yüzde 65 engelli raporum var. Evi de alırlarsa ben temelli bitiyorum. 300 metre yerim var bana 150 metre yer veriyorlar. Ben mezarda yaşayacağım o zaman. Bana hiç yaşam hakkı yok. Ben de askerlik yaptım, vergi verdim her şeyi verdim. Bu bizim hakkımız, biz devletten fazla bir şey istemiyoruz.”
“BELEDİYE 10 YILDIR İMAR SÖZÜ VERİYOR”
18 yaşında Konaşlı’ya gelen Ekrem Sarıgül, bu mahallede büyümüş, evlenmiş ve çocukları olmuş. 9 nüfuslu bir ailenin en büyük çocuğu olan Sarıgül, mahallenin bin bir türlü emeklerle kurulduğunu hatırlatarak “Hiç kimsenin burada durumu kimseden üstün değil. Ancak bu mahalleyi bu insanlar o kadar çok zorluklarla kurdular ki ne yolumuz vardı, ne suyumuz ne elektriğimiz vardı. Bizler yürüyerek buradan İçmeler’e e5’e giderdik. Yaklaşık 10 kilometrelik bir alan. Biz o şekilde işe gelip gittik. Bizler bu memlekette vergisini veren, bir kuruş borcu olmayan, borcu olmaktan korkan insanlarız biz” dedi. TOKİ’nn verdiği imarı istemediklerini daha önceden Tuzla Belediyesi’nin verdiği imarı istediklerini kaydeden Sarıgül, “TOKİ ne için buraya girdi, TOKİ’yi ne için buraya koydular, ne için bu rantı oluşturdular burada?” diye sordu? Tuzla Belediye başkanının kendilerin 10 yıldır imar sözü verdiğini söyleyen Sarıgül, sözünde durmadığını sadece seçim vaadi olarak kullandığını belirtti.
“SOSYAL YAŞANTIMIZ BİLE OLMADI”
20 sene kirada oturan Gülten Hasaydın, Konaşlı’da parayla arsa satın alarak konteyner koymuş. Şu an konteynerde oturan Hasaydın, şimdi arsasının elinden alınması tehlikesiyle karşı karşıya. 5 oğlu olan Hasaydın, oğullarının kirada olduğunu ve imar istediğini kaydetti.
4 çocuk annesi Fadime Bolat da evinin elinden gideceği endişesi içinde. Evlerini bin bir türlü emeklerle yaptıklarını hatırlatan Bolat’ın eşi deri fabrikasında çalışmış. Bolat, endişesini ve tepkilerini şöyle dile getiriyor: “Benim yerimin yarısını alıyor yarısını kesinti yapıyor, yarısıyla ben nereye gideceğim, ne yapacağım. Sıkıntımız çok yani mağduruz. Sosyal yaşantımız olmadı bir yemeğe gitmemişizdir, üçüncü bir çamaşırımız olmadı ev yaptırıyoruz diye.”
“BURAYI VAR ETTİNİZ AMA BURADA YAŞAMA HAKKINIZ YOK”
32 yıldır Konaşlı’da ikamet eden Cemal Aslan, Konaşlı mevkiinin gecekondu önleme bölgesi adı altında TOKİ’ye terk edildiğini söyledi. Kendilerine evlerinin yasal olmadığının söylendiğini belirten Aslan, “Mesela ben 4 sene önce izin alarak binamı güçlendirdim. Şimdi de ‘Senin binan yıkılacak, kaçak’ diyor. Bana izin vermeseydin o zaman. Birisi imarlı yerden almış aynı arsadan, müteahhide vermiş 4 daire almış. Burada TOKİ planı içerisinde bir tane daire bile ‘alacak mıyım alamayacak mıyım’ diyor insanlar. Çünkü adamın 200-300 metre arsası var ve arsa 3’e taksim edilmiş. Bu arsanın yüzde 50’sini kesiyorlar kalıyor 100 metre. 100 metreyi de 3 yere bölmüş hiçbir hak talep edemeyecek. Burada bir oyun var. Yani halkın üzerinde ‘Siz burayı var ettiniz ama bundan sonra burada yaşama hakkınız yok’ diye bir izlenim var.” diye özetliyor durumu.
İsmet SEFER/Suay ABAK
İSTANBUL
Yoruma kapalı.