PİRHA- Erzincan ili Tercan ilçesi Yastık Köyü muhtarı Tuncay Sezer, “17 yıldır kendi topraklarımızdan faydalanamıyoruz. 17 yıldır toprakların gerçek sahipleri mağdur edilip, köylüler üzerinde baskı kuruluyor” iddiasında bulundu. Sezer, sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğini söyledi.
Erzincan’ın Tercan ilçesine bağlı Yastık köylülerinin, 150 yıldır yaşadıkları topraklardan çıkarılmaya zorlandıkları iddia edildi. Köylüler, kendi topraklarından faydalanamadıkları belirtilirken, 2003 yılından bu yana mahkemelere gidip geldikleri kaydedildi.
Yaşadıkları süreci PİRHA’ya anlatan Yastık Köyü Muhtarı Tuncay Sezer, “17 yıldır üzerimizde baskılar var. 17 yıldır yaşamadığımız olay kalmadı. 150 yıldır yaşadığımız topraklardan çıkarılmak için her türlü baskı söz konusudur. Usule uygun olmayan ölçümlerle köye sonradan gelen kişilerin üzerine yazılmıştır. Bu kişi Mustafa Şahin’dir. Karşı tarafın dayandıkları tutanaklar sahtedir. Tek bir delilleri dahi olmamasına rağmen sahte delillerle her ne hikmetse yerel mahkemede olsun, Yargıtay’da olsun bütün kararlar karşı tarafın lehine çıkıyor. Biz yaşanan hukuksuzluğu belgeleriyle ispatlamaya hazırız. Kimseyi burada karalamıyoruz, kimseye iftira atmıyoruz” iddialarında bulundu.
2003 yılında kadastro çalışması için memurların köylerine geldiğini belirten Sezer, “Normalde kadastro kanununa göre memurlar, bilirkişiler ve heyet hep birlikte araziye gelmek zorundadır. Araziye gelmeden önce köye ait eski tapular varsa bunları birlikte getirmek mecburiyetindedirler” dedi.
Sezer, 2003 yılında kadastro çalışması için köye 3 memurun geldiğini ve daha sonra bu ölçtükleri parselleri, Tercan ilçesi yatılı bölge okulunda bilirkişilerin gece taksiyle evlerinden alınarak orada imzalatmaya çalıştıkları iddiasında bulundu.
Sezer, açıklamasının devamında, şunları dile getirdi:
“Köylüler bu usulsüzlüğü fark ettikten sonra Ankara Kadastro Genel Müdürlüğü’ne dilekçe veriyor. Kadastro Genel Müdürlüğü’nden bir müfettiş bölgeye intikal ediyor. Bölgeye gelen müfettiş mağdur olan ve haklı olan kişilerle tek tek görüşüyor, memurlarla görüşüyor. Tabi burada müfettişin yanlı bir tutumu var. Kendi raporunda muhtarla heyetin tutanakları neden imzalamadıklarına dair bir sebep ortaya koyuyor. Köye dışarıdan gelenlerin terör örgütü adına muhtar ve bilirkişiyi tehdit ettiği için imzalamadıklarını iddia ediyor. Şayet böyle bir durum olsa müfettişin yapacağı tek şey hemen adli mercilere bu olayı bildirmesi ve burada bir adli işlemin yapılması gerekiyor. Karşı tarafın da ifadelerini alıyor. Raporun sonucunda karar veriliyor ve yeniden ölçüm yapılırsa usule uygun olur deniyor. 8. Erzurum Kadastro Bölge Müdürlüğü’ne bu yapılan ölçümlerin iptaline ve yeniden ölçüm yapılmasına hükmediyor. Yeniden ölçüm yapacaklarını söylüyorlar. Bir önceki tutanakları iptal edilerek ölçüm yapan memurlar para cezası alıyor. Kadastro Bölge Müdürlüğü tarafından ‘yeniden bilirkişiler seçilsin’ kararı verilmesine rağmen, bu gerçekleşmiyor ve önceki memurlar yeniden atanıp, köye gelmeden tutanak tutuyor. Geldiklerini iddia ettikleri tarihte ise köyde 2 metre kar var ve yol kapalı.”
Ailesinin 150 yıldır Yastık köyünde yaşadığını ve tapuları olmasına karşın köyün tamamının iki kişinin üzerine yazıldığını iddia eden Sezer, Yastık Köyü’nde hukuksuzluk olduğunu ve akla ziyan işler yapıldığını söyleyerek, köylülerin yerel mahkemeye gönderdiği dosyaların Ankara’da içinin boşaltıldığını belirtti.
Muhtar Sezer, köylerde okul, sağlık ocağı gibi sosyal tesislerin olduğunu ancak Yastık Köyü’nde hiçbir sosyal tesis olmadığını sadece mezarlığın tapulanmadığını, bunun da normal olmadığının altını çizerek, Osmanlı dönemine ve Türkiye Cumhuriyeti’ne ait belgelerin elinde olduğunu söyleyerek, yaşadıkları adaletsizliğin çözülmesi için kamuoyuyla paylaştıklarını ve artık bu sorunun çözülmesi gerektiğini kaydetti.
Bu arada, iddiaların odağındaki Mustafa Şahin’e ulaştık ancak Şahin sağlık sorunlarını gerekçe göstererek konuşmak istemediğini söyledi.
PİRHA/ERZİNCAN
Yoruma kapalı.