Cezaevlerindeki teciridin kalkması için 105 gündür açlık grevinde olan HDP Hakkari Milletvekili ve DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i ziyaret eden HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, “Bir an önce tecridin sonlanması için duyarlılık göstermeliyiz. Adalet Bakanı’nın kendisi bir an önce uyması gereken yasalara uymalıdır” diye seslendi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, cezaevlerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi 105’inci gününde. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Leyla Güven’i Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinin Bağcılar Mahallesi’nde bulunan evinde ziyaret etti.
Temelli’ye, milletvekilleri Semra Güzel, Remziye Tosun ve Saliha Aydeniz ile birlikte HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Mehmet Şerif Çamcı ve belediye Eş Başkan adayları eşlik etti. Temelli, kısa süren görüşme ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
“TECRİT KIRILMADIĞI İÇİN HUKUKSUZLUK HER TARAFI KAPLADI”
Leyla Güven’in açlık grevi eyleminin 105’inci gününde devam ettiğini hatırlatan Temelli, “Leyla başkan tecridin sonlanması için kararlı bir mücadele ortaya koyuyor. Bu kararlılıkla mücadeleye devam ediyor. Türkiye halklarına sevgi ve selamlarını iletti. Bu mücadelenin Türkiye halkları, Türkiye kamuoyunun barış ve demokrasisi olduğunu bir kez daha dile getirmiştir. Türkiye’de tecrit kırılmadığı için, hukuksuzluk Türkiye’nin her tarafını kapladı. Türkiye demokrasiden uzaklaştı, savaş koşullarından kendisini kurtaramadı, toplumsal barış çöktü” dedi.
“TOPLUMSAL BARIŞIN ESAMESİ OKUNMUYOR”
“Türkiye’nin hiç bir yerinde toplumsal barışın esamesi okunmuyor” diyen Temelli, “Otoriter rejimin halka saldırıları söz konusu. Sadece Leyla Güven değil, Türkiye cezaevlerinde 300’den fazla tutuklu, Sebahat başkan, Selma Irmak ve dünyanın birçok yerinde eyleme katılan arkadaşlarımız var. Hepsinin ortak sözü; demokrasi ve barıştır. İmralı Adası’nda tecrit sürdükçe, Türkiye demokrasi konusunda adım atamıyor. Demokratik siyaset için de çözüm üretemiyor. Bir tavır koymak istiyorsak, Leyla Güven’in sesine kulak vermeliyiz” ifadesinde bulundu.
“TECRİDİN SONLANMASI İÇİN DUYARLILIK GÖSTERMELİYİZ”
Adalet Bakanı ve Türkiye halklarına açlık grevleri noktasında duyarlılık çağrısında bulunan Temelli, şunları söyledi:
“Bir an önce tecridin sonlanması için duyarlılık göstermeliyiz. Adalet Bakanı’nın kendisi bir an önce uyması gereken yasalara uymalıdır. Yasanın gereğini yerine getirmelidir. İmralı’daki mutlak tecride derhal son vermelidir. Aile ve avukatları ile görüştürülmelidir. Bu düzenli olarak gerçekleşmelidir. Bu görüşmenin engellenmesi Türkiye’ye bir yarar getirmemiştir. Türkiye’yi içinden çıkılmaz sorunlara götürüyor. İktidar buna duyarsız kalmamalıdır. Bir an önce bunu sonlandırmalıdır.”
“LEYLA GÜVEN’İN SAĞLIĞI KRİTİK AŞAMADA”
Leyla Güven’in sağlık durumunun kritik aşamaya ulaştığını ifade eden Temelli, “Bu konuda herkes kendine düşeni yapmalıdır. Şebnem hocam (Şebnem Korur Fincancı) yanında. Sağlık durumunu incelemektedir. Tıbbi açıdan açıklama yapacaklardır. Aldığım bilgi sağlık durumunun ciddi duruma ulaştığıdır. Bir an önce atılması gereken adımlar atılmalıdır” uyarısında bulundu.
“100’ÜNCÜ GÜNDE DUYARLILIK ORTAYA ÇIKTI”
Güven’in açlık grevi eyleminin 100’üncü günü olan 15 Şubat’ta HDPli vekillerin Diyarbakır’a yaptığı yürüyüşe ilişkin soruyu yanıtlayan Temelli, “100 gün boyunca ortaya çıkmayan bir duyarlılık, 100’üncü günde ortaya çıkmıştır. Her ne kadar İçişleri Bakanı bu sesin duyulmaması için elinden geleni yaptıysa, bu ses duyuldu. Bugün 105’inci gün, aynı duyarlılık sergilenmelidir. Bu ziyaretimiz bir girişimdir, buradan sesleniyorum; kendilerini yasalara uymaya çağırıyorum. Hukuk dışı bir talep söz konusu değil. İktidara, yasalara riayet etmeleri noktasında sesleniyorum” ifadesinde bulundu.
“TECRİT BÜTÜN SORUNLARIN KAVŞAĞINDADIR”
Kamuoyunun sessizliğini eleştiren Temelli, şöyle devam etti:
“Kamuoyunun duyarsızlığı, kayıtsızlığı devam ediyor. Tecrit, Türkiye’deki diğer sorunlardan yalıtılarak ele alınacak bir mesele değildir. Tecrit ve Kürt meselesi bütün sorunların kavşağındaki sorundur. Zaten yaşadığımız karanlık kabusun temel nedeni budur. Türkiye bunu geçmişte de yaşadı. 2 yıllık süreçte tanıklık etti. Şimdi o tanıklık etmiş olan kamuoyuna sesleniyorum; demokratik siyasetin neler yapabileceğini gördünüz. Barışın tesisini hissettiniz. Bu konuda üzerinize düşeni yapın.”
Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan’ın 12 Ocak’ta İmralı Adası’nda yaptığı görüşmeye dair soruyu yanıtlayan Temelli, “Bizimle de kamuoyu ile paylaşılan aynı şeydir. Asrın Hukuk Bürosu’nun yaptığı açıklama dışında farklı bir şey yok” dedi.
Açıklamasına AİHM ve CPT’nin sessizliğini eleştirerek devam eden Temelli, “AHİM’in sergilediği ikircikli tutumu defalarca söyledik. Avrupa’da da duyarlılık başladı. Konuyu gündemlerine taşıdık, taşımaya da devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“YASALARA UYUN”
AKP iktidarına uyarıda bulunan Temelli, “Yasalara uyun, hukukun gereği ne ise onu yapın. Başka nereye gidecek gibi kimse fal açmasın. Türkiye’nin maceralara değil, toplumsal barışa, demokrasiye ihtiyacı var. En azından iktidar yapması gerekeni yapmalıdır. Diğer konularda yapması gerekenleri 31 Mart’ta kendisi görecektir. Bunları Kürt halkına dayatarak hiç bir şekilde geleceğinin olmadığını gördüler, 31 Mart’ta bir kez daha görecekler. Bu insan hakları konusudur. Üç beş belediyeye kurban edilmemelidir. İnsan hakları ve hukuktan kopup, seçim peşinde koşuyorsa, yanlıştır. Türkiye’nin geleceği demokrasiden, barıştan geçer” diye belirtti.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.