Alevi Haber Ajansi

‘Tek bir soruşturma açılmadan 130 binin üzerinde emekçi ekmeğinden edildi’-VİDEO

PİRHA- SES Eş Başkanı Gönül Erdem, OHAL ile birlikte ülkenin yeni bir döneme girdiğini söyledi. Erdem, “Bir gece yarısı ilan edilen KHK’larla işçiler, emekçiler sabah uyandıklarında işinden, ekmeğinden edildiklerini öğrendiler. Kendilerine tek bir soru sorulmadan, tek bir soruşturma açılmadan 130 binin üzerinde emekçi ihraç edildi” diye konuştu.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Gönül Erdem, OHAL’den emekçileri nasıl etkilendiğini PİRHA’ya anlattı.

Erdem, “15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında ilan edilen OHAL ile birlikte ülke yeni bir döneme girdi. 24 Haziran sonrası resmileşen uzun süredir fiili olarak yürütücülükte olan tek adam rejimine o günden kendi alt yapısını oluşturmaya başlamıştı. Darbe girişimini Cumhurbaşkanı kendi ifadeleri ile Allahlın bir lütfu olarak görüp, bugün kendi rejimini de adım adım inşa etmeye başlamıştı. Ve maalesef 24 Haziran’da da OHAL koşullarında hiçbir demokratik hakkın kullanımına izin verilmeyen zor, zulüm, hile ile savaş politikalarıyla gayri resmi bir şekilde seçim sonuçlarıyla birlikte tek adam rejimini ilan etmiştir” dedi.

130 BİNİN ÜZERİNDE EMEKÇİ İHRAÇ EDİLDİ

Seçim sonuçlarının da emekçiler için gayri meşru olduğunu dile getiren Erdem OHAL ile birlikte emekçiler üzerindeki baskıyı şöyle özetledi:

“15 Temmuz’un biz emekçiler için ayrı bir önemi var. 15 Temmuz sonrası ilan edilen 20 Temmuz’daki OHAL ile beraber ülke artık OHAL ve KHK düzenine döndü. KHK rejimi ile yönetilmeye başlandı ve kendisine itaat etmeyen, biat etmeyen kendisi gibi düşünmeyen her kesimi cezalandırmaya başladı. Kimini gözaltına alarak, kimini tutuklayarak, kimine yaptığı cezalandırmalarla yurt dışına çıkışlarına sebep olarak emekçilerinde ekmeğiyle, işiyle tehdit ederek açlıkla terbiye etmeye çalışarak cezalandırma yöntemlerine başladı.

OHAL’i gerekçe göstererek OHAL ile ilgisi olmayan bir sürü düzenleme yaptı. Ülke 20 Temmuz ile beraber yeni bir şeyle tanıştı. Bir gece yarısı ilan edilen KHK’larla işçiler emekçiler sabah uyandıklarında işinden, ekmeğinden edildiklerini öğrendiler. Kendilerine tek bir soru sorulmadan tek bir soruşturma açılmadan 130 binin üzerinde emekçi ihraç edildi.”

“YARGI SÜREÇLERİ İŞLETİLMİYOR”

“Çoğu neden ihraç edildiğini bilmiyor. Sadece resmi gazetede çıkan ismi üzerinden ihraç edilmişti. Ve hala bugünde hukuksal süreci işletemediğimiz için 2 yıldır birçok arkadaşımız açlıkla terbiye edilmeye çalışılıyor. Hala bir soruşturma yürütmüyorlar.

Bir OHAL incelenme komisyonu icat ettiler, bu ülkede yargı, mahkemeler varken yine mahkemeyi devre dışı bırakıp atadıkları 7 bürokratı kendi denetiminde çalışan 7 bürokratın işleri çözmesini beklediler. Elbette bu OHAL inceleme komisyonuna da o dönem söyledik bunu ne iç hukukta ne uluslararası hukukta karşılığı yoktur, yasalda değildir. Yargı süreçleri işletilmiyor, yargı süreçleri kapatıldı.

1 yıldan daha fazladır OHAL inceleme komisyonu başlamasına rağmen hala kendisine başvuran 100 binin üzerindeki dosyadan sanırım 25 bin dosyayı inceledi. Daha bu sürecin ne kadar süreceğini bize gösteriyor aslında. Daha öncede işçilerin, emekçileri ekmeğiyle tehdit ve açlıkla terbiye etmek bir yöntemdi. Ve 30 binin üzerinde işçi emekçi ve aileleri ile birlikte dâhil ettiğimizde milyonları bulan sayı maalesef bu sistem tarafından cezalandırıldı.
Demokrasi barış mücadelesi vermek, emek mücadelesi yürütmek, kendilerine biat, itaat etmeyenlerdi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak ta elbette bizde bu darbe ve darbe sonrası ilan edilen OHAL ve KHK rejiminin yönelimlerini gördük.”

“KLİNİKLER KAPATILDI, HASTALAR MAĞDUR EDİLDİ”

“Sağlık alanındaki politikalardan gördük. 16 yıldır dönüşüm politikaları hız kesmeden devam etti. Emekçilerin iş yükü, iş yoğunluğu alabildiğine artarak devam etti. Bu ihraçlarla beraber daha da sorun haline geldi. Yani  birçok yerde, hastahanelerde klinikler kapatılmak zorunda kaldı. O bölümde çalışan hocalar doktorlar ihraç edildi, hemşire arkadaşlarımız ihraç edildi. Ve dediğim gibi bundan kaynaklı klinikler kapatıldı ve hastalar mağdur edildi. Bunun verilerini daha önce kamuoyuyla paylaşmıştık. Yine ihraç edilen 10 binlerce sağlık emekçisinden dolayı devam eden sağlık emekçisinin de işi yükü, iş yükü iş yoğunluğu arttı. Alanda çeşitli bize yansımaları çok boyutlu oldu.”

“2 HATTA 3 DEFA İHRAÇ EDİLEN ARKADAŞLARIMIZ VAR”

“İhraç boyutuna baktığımızda başından beri ilan edilen KHK ile beraber toplamda sağlık ve sosyal hizmet alanında 11 binden daha fazla emekçi ihraç edildi. Sendikamız üyesi de bunlar içinde 785 kişi.785 bizim üyemizdir. Ve 2 yıllık süreçte 16 arkadaşımızı yine KHK ile yine, işine döndü. 2 arkadaşımızı OHAL inceleme komisyonu dosya inceleme sonrası işine başlatıldı, diğer arkadaşlarımız içinde maalesef ki hala belirsizlik devam ediyor.
OHAL inceleme komisyonundan yanıt bekliyoruz. Oradan gelen yanıtlara göre yargı sürecini başlatacağız. Bunun dışında en başta uygulamaya koydukları (YDK) Yüksek Disiplin Kurulu tarafından arkadaşlarımız ihraç edildi. Şu anda hala 17 arkadaşımız YDK ihraç edildi ve mahkeme süreçleri devam ediyor onların. Ama yaşanan bir ilginçlik de şu. 8 arkadaşımız hem YDK ile ihraç edildi, aynı zamanda bu yetmezmiş gibi ben seni bir kere attım devlet memurluğundan. Ama yetmedi öyle bir düşman politikası var ki aynı zamanda ilan ettikleri KHK’ya koyarak bir kez de oradan ihraç ettiler. Şu anda devlet memuru olmayan birini tekrardan KHK sokup ihraç etmek ikinci bir hukuksuzluk tur, ikinci bir usulsüzlüktür dememize rağmen, maalesef ki dediğim gibi arkadaşlarımız 2 hatta 3 defa ihraç edilen arkadaşlarımız var.”

“Ve hepsiyle ilgili de ayrı ayrı yargı süreci işletmemiz gerekiyor. Tek bir dosya üzerinden bunu götüremiyoruz. Yine daha öncesinden emekli olduğu halde KHK ile ihraç edilen arkadaşlarımızı gördük. Dediğim gibi bu hukuksuzluk ve düşman hukuku aslında sınır tanımıyor. Ama bizler ebetteki sadece ihraç edilen 785 arkadaşımız değil, kamuda sağlık hizmet alanında bir bütününde ihraç edilen bütün arkadaşlarımızın, bütün işçilerin bütün emekçilerin mücadelesini kararlılıkla hep birlikte yürütmeye devam edeceğiz.”

“HAKLIYIZ, KAZANACAĞIZ”

2 yıldır bu mücadeleyi kararlılıkla yürüttüklerini vurgulayan Erdem, asla bir adım geri atmayacaklarını söyledi. Başından beri bütün üyeleri ile her türlü dayanışma ilişkisini geliştirip mücadeleyi birlikte örgütlediklerini ifade eden Erdem, “Örgütlü olmanın farkını, örgütlü olmanın güzelliğini, hep beraber yaşamaya yaşatmaya çalıştık. Bu yapılanlar da elbette ki her yerde söylüyoruz. Bir iyilik değil, örgütlü olmanın farkıdır, örgütlü olmanın ayrıcalığıdır, güzelliğidir. Aynı zamanda devrimci olmanın demokrat olmanın, barış ve insan haklarını savunanların da yapması gereken temel görevlerdir. Biz bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Biz haklıyız ve mutlaka kazanacağız” ifadelerini kullandı.

Cebrail ARSLAN/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak