PİRHA- Maraş merkezli ikinci büyük depremde çöken binanın enkazında doğalgaz kaçağının alev almasıyla yanarak hayatını kaybeden Merdan Taş’ın (16) arkadaşı, kurtarmak için hiç kimsenin gelmediğini belirterek, “3 gün boyunca Merdan’ın sesini alıyorduk. Defalarca uyarmamıza rağmen doğalgazı kesmediler. Merdan ve ailesinin sadece kemikleri çıkarılabildi” dedi.
Maraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen depremin vahim tablosu her dakikada yerini başka bir acıya bırakıyor. Depremde en fazla yıkımın meydana geldiği yerlerden biri de Maraş’ın Elbistan ilçesi. Depremin üzerinden geçen 17 güne rağmen, hasarın çok fazla olmasından kaynaklı arama kurtarma çalışmaları yerini enkaz kaldırmaya bırakmış durumda. Kentin yüzde 70’i yıkılırken, kalan binalar ise ağır hasarlı.
Elektrik ve suyun olmadığı kentte saatler akşamı gösterdiğinde halkın çaresizliği kendini bekleyişe bırakıyor. Yıkımlarla dolu zifiri karanlık sokakların ücra köşelerinde soğuktan korunmak için yakılan ateşlerin başında ailelerin bekleyişi sürüyor. Kiminin eşi, çocuğu, kayınbiraderi, kiminin kız kardeşi, babası, annesi enkaz altında kalırken, aileler dondurucu havaya rağmen yakınlarını canlı ya da cansız bir şekilde almanın umudunu taşıyor.
İki gün sonra girilen Elbistan’da yapılan arama kurtarma çalışmalarına da geç kalındı. Birçok kişi halkın kendi imkanlarıyla kurtarılırken, halkın devlete/iktidara yönelik tepkileri de daha fazla artıyor.
Maraş’taki ikinci büyük depremde enkaz altında kalan Merdan Taş, baba Yusuf Taş ve anne Meryem Taş, 3. günde doğalgaz kaçağında çıkan yangında hayatlarını kaybettiler. 3 gün boyunca ne AFAD ne de itfaiyenin ulaşmadığı Cumhuriyet Mahallesi Süleymanbey Caddesi İnce Apartmanı No:20/A adresindeki enkaz alanında tüm uyarılara rağmen doğalgaz kesilmedi.
Elektrik kablosunun kopmasıyla yangın çıkan binadan Taş ailesinin geriye bir tek kemikleri çıkarılabildi. Merdan Taş‘ın arkadaşı İsa Döner, 3 günlük enkaz süreci ve ihmali PİRHA‘ya anlattı.
“ELLERİMİZLE KAZARAK 4 ÇOCUĞU ÇIKARDIK”
İsa Döner, ilk depremde cemevi yanındaki binanın çöktüğünü aktardı. Kendi imkanları ile ellerinde hiçbir malzeme bulunmamasına rağmen 4 çocuğu enkazdan sağ olarak çıkardıklarını söyleyen Merdan’ın arkadaşı, “Arkadaşımın evindeydim ve sabaha karşı deprem oldu. İlk depremde dört bina yıkıldı. Hemen yıkılan binalara geçerek yaralıları çıkarmaya çalıştık. İkinci depremde ben cemevindeydim ve halk orada toplanmaya başlamıştı. İkinci depremde binaların büyük bölümü yıkıldı. Cemevinin hemen yanında bir ev yıkılmıştı. Bir anneye denk geldik ve dört çocuğunun enkaz altında olduğunu söyledi. Enkazın üzerinde bağırdık, çocukların sesleri geliyordu onlarla konuştuk. Betonun üstünden bir delik açtık. Arkadaşımız enkaza girdiği sırada yine artçı bir deprem oldu ve o da enkazın altına girdi. Hiçbir malzememiz yoktu. Duvarı ellerimizle, taşlarla vurarak kırdık ve çocukları öyle çıkardık” diye konuştu.
“MERDAN’IN SESİNİ DUYUYORDUK, 3 GÜN BOYUNCA KİMSE GELMEDİ”
Cumhuriyet Mahallesi Eminem Sultan Caddesi No:20/A adresinde yaşayan arkadaşları Merdan Taş ve ailesini 3 gün boyunca kurtarmaya hiç kimsenin gelmediğini kaydeden arkadaşı, “Merdan arkadaşımızdı. Ailesi ile eve yemek yemeye girmişti. Cumhuriyet Mahallesi’nde bulunan Gözde Market’in üstündeki binada oturuyorlardı. Merdan’ın sesini alıyorduk. O arada ağlıyor, taş ile ses çıkarıyordu. 3 gündür enkaz altındaydılar. Fakat ne polis, ne AFAD, ne kepçe, ne de itfaiye geldi” dedi.
“DOĞALGAZI KESMEDİLER, SADECE KEMİKLERİ ÇIKARILABİLDİ”
Defalarca uyarılmasına rağmen doğalgazın kesilmediği ve alev aldığı bilgisini paylaşan İsa Döner, şöyle devam etti:
“Gönüllü bir kepçe geldi, onun da gücü enkazı kaldırmaya yetmedi. Kepçenin kirasını vermek istedik ama devlet mazot vermedi. Evde doğalgaz kaçağı vardı. Defalarca uyarmamıza rağmen doğalgazı kapatmadılar. Elektrik kablosunun kopmasıyla doğalgaz alev aldı ve yangın çıktı. Maalesef Merdan ve ailesinin cansız bedeninin çıkardık. Cenazelerin sadece kemikleri kalmıştı ve toplayıp götürdüle.”
“İNSANLAR HİPOTERMİDEN ÖLDÜ”
İsa Döner, son olarak, “Her taraftan gönüllü insanlar geliyor. Kaç gündür düzgün uyku uyuyamıyoruz. Ağlamak istiyorum ama ağlayamıyorum. Psikolojimiz iyi değil. Ailemi gönderdim ve ben burada gönüllü yardım ediyorum. Birçok insan hipotermiden (vücut sıcaklığının 35 ºC’ın altına düşmesi) öldü. Kazma küreğimiz bile yok. Biriketleri ellerimizle kırıyoruz. Burada her milletten insan var, bunun Kürt’ü Türk’ü yok. Bizler insan kazanmaya, insan çıkartmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
PİRHA/ELBİSTAN
Yoruma kapalı.