PİRHA – Hasankeyf’in baraj yapmak için dinamitlenmesine tepki gösteren KESK’e bağlı Tarım Orkam-Sen Genel Başkanı Hamit Kurt, bu yıkım yaklaşımının sadece Hasankeyf’e gösterilmediğini, bölgenin tamamına gösterildiğini söyledi. Çevre örgütlerini mücadeleye çağıran Kurt, “Biz Hasankeyf’in de Munzur’un da, Zap’ın da Sur’un da ve diğer tarihi yerlerin de sermayeye peşkeş çekilmesine asla müsaade etmeyeceğiz ve fiili meşru mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
HABERİN VİDEOSU
12 bin yıllık tarihi ve kültürel mirasın taşıyıcısı Hasankeyf’in baraj yapmak için dinamitlenerek binlerce yıllık tarihi mirasının yok edilmeye çalışılmasına tepkiler yükselmeye devam ediyor.
KESK’e bağlı Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası (Tarım Orkam-Sen) Genel Başkanı Hamit Kurt, Hasankeyf’in dinamitlenerek bir tarihin yok edilmesine karşı tepkilerini PİRHA’ya dile getirdi.
Hasankeyf’e olan yıkım yaklaşımının sadece Hasankeyf’le sınırlandırılamayacağını söyleyen Kurt, bir bütün olarak bölgeye Cudi’ye, Munzur’a, Zap’a ve Sur’a da bu yıkım yaklaşımının gösterildiğini kaydetti.
“MÜRACAAT OLMADIĞI İÇİN DÜNYA MİRASI LİSTESİNE ALINMAMIŞ”
Batman’a bağlı Hasankeyf’in 12 bin yıllık bir tarihi geçmişi olan bir ilçe olduğunu belirten Kurt, “Bu 12 bin yıllık tarih sözüm ona turizme açmak adına, enerji adına 50, 60 yıl ömrü olan bir baraj için, HES için yok edilmeye çalışılıyor” dedi. Hasankeyf’in UNESCO’nun dünya mirası listesine girme kriterlerinden 9’una sahip olduğunu ifade eden Kurt, Türkiye hükumetlerinin bugüne kadar herhangi müracaatları olmadığından dolayı UNESCO dünya mirası listesine alınmadığının altın çizdi.
“HASANKEYF’İN TARİHİ ATMOSFERİNDEN RAHATSIZLAR”
Hasankeyf’in 12 bin yıllık tarihinde onlarca uygarlığa başkentlik yapmış bir kent olduğunu ve Hasankeyf’in taşıyla, toprağıyla, mağarasıyla, eserleriyle, suyuyla, çiçeğiyle, böceğiyle tarih koktuğunu söyleyen Kurt, birilerinin Hasankeyf’in bu tarihi atmosferinden rahatsız oldukları için yok etmeye çalıştıklarını dile getirdi. “Bu bir kindir, bu bir nefrettir” diyen Kurt, Hasankeyf’in sadece baraj altında bırakılmak istenmediğini, aynı zamanda yerin altında kalan tarihi eserlerin dinamitlenerek yok edilmeye çalışıldığını, 10 yıl, 50 yıl, 100 yıl sonra sular çekildiğinde bu tarihi eserlerin gün yüzüne çıkarılmasına müsaade edilmediğini kaydetti.
ÇEVRECİLERE ÇAĞRI
Siyasi iktidara “Gelin bu Dicle ile Munzur ile birleşen Mezopotamya’nın bütün kültürünü üzerinde yaşayan bu tarihi eseri ortadan kaldırmayalım” çağrısında bulunan Kurt, çevreci örgütlere olan çağrısını da şu sözlerle dile getirdi:
“Bakın bu tarihi bir kenttir. Bu tarihi kenti yok etmek hiç kimsenin karına değildir. Asla bir HES’i, bir barajı hiçbir turist gidip ziyaret etmeyecektir. Ama Hasankeyf bugün ki tarihi yapısıyla kaldığında ülkeye daha çok getirisi olacaktır, turizme daha çok kazandıracaktır diye düşünüyoruz. Dolayısıyla binlerce yıllık tarihi olan bu kentin, bu şekliyle kalması için mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Çevre örgütlerini mücadeleye çağıran Tarım Orkam-Sen Genel Başkanı Hamit Kurt, “Biz KESK ve Tarım Orkam-Sen olarak Hasankeyf’in de Munzur’un da, Zap’ın da Sur’un da ve diğer tarihi yerlerin de sermayeye peşkeş çekilmesine asla müsaade etmeyeceğiz ve fiili meşru mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.